Maşallah! Devlet –millet elele!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Nevruz kutlamasından bile korkan bir Türkiye!

Fotoğraf bu olunca, bu ülke ne zaman demokratik bir ülke olacak, doğrusu merak ediyor insan.

İstanbul Kazlıçeşme'deki Nevruz gösterilerinde polisin attığı gaz bombası sonucu başından yararlanan BDP Arnavutköy İlçe Yöneticisi Hacı Zengin yaşamını yitirdi.

Değer miydi?

Zeytinburnu’nda esnafın iki BDP’li genci linç girişimi, sivil polisin müdahalesiyle önlendi, yoksa ölü sayısı belki de 3 olacaktı.

AKP’lilerin, Devlet –millet elele dedikleri şey bu zahir!

                                                   ***

Bir Nevruz kutlamasından bile korkacak kadar kendine güveni olmayan bir devlet ve devletin uzantısı olarak kendi gencini linç etmekten çekinmeyen bir millet!

İstanbul’da bir ölü, 106 gözaltı.

Kutlama yerine, yasaklara tepkiye ve eyleme dönüşen bir eylem.

Nevruz kutlamasının pazar günü yapılması talebine ısrarla karşı koyup, bu kadar zıtlaşmanın ne anlamı kaldı?

Yani Nevruz Pazar günü kutlanırsa ne olur?

Devlet, pazar günü tatil günü olduğu için, alanlara toplanacak kalabalıkların büyüklüğünden mi endişe ediyor?

Belli ki bir korku var ve bu korku sonuçta ciddi bir baskı doğuruyor.

                                               ***

Yasakların, yasaklamaların, yasaklarla bir yere ulaşmanın mümkün olmadığı ortada iken, yasakçı zihniyetlerin, özgürlüklerin önünü kesenlerin bugün hangi noktada olduğu, canlı örnekleri ile hem de burnumuzun dibinde iken, siyaset kurumunun yanlışta bu kadar diretmesi ve demokratik eylemleri, bir savaş görüntüsüne çevirmeye zemin hazırlaması, hatalardan ders alınmadığının canlı bir göstergesi değil midir?.

Bir dönem de Taksim meydanını 1 Mayıs kutlamalarına açmamakta direnmişti aynı zihniyet.

                                               ***

Devlet gaz bombası atıyor, millet linç ediyor.

Devletin gaz bombası attığı kendi vatandaşı, milletin tekme tokat hınçla giriştiği kendi genci.

Bu kadar baskı, bu kadar şiddetli kin ve öfke üzerine barış içinde bir ülkeye doğru yol alınacak öyle mi?

Yasaklarla, meydanları halka kapatarak mı özgürleşecek bu ülke?

Devlet, kendi vatandaşından, kendi vatandaşının yapacağı kutlamadan, toplanacak kalabalıktan neden bu kadar korkar ve o korku içinde şuursuzca vatandaşına saldırır, linç eder, sürükler, bombalar, öldürür?

Oysa o meydanların da halkın da güvenliğini sağlamak devletin birinci derecede görevi değil midir?

                                              

 

Maşallah! Devlet –millet elele!