ALİYE TEYZE…
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde Gaziantep Kent Arşivi ve Araştırma Merkezi bulunuyor. Adı üzerinde kente ait her türlü dokümanı saklamak ve kullanıcıya sunmak üzere oluşturulmuş canlı müze. Eski Çocuk Yuvası ve Jandarma Mahveli arazisi üzerine yapılan kampüste Panorama Müzesi, Arşiv ve Araştırma Merkezi yer alıyor. Burada, Ecem Tan, Melike Balcı, Mustafa Alpyürük, Erkan Yeyrek, Betül Sema Avcı, Özgür Kazcı, Ahmet Şahin görev yapıyorlar. Yaptıkları işlerden biri de sözlü tarih çalışmalarını kaydetmek. Yâni Gaziantep’te uzun yıllar yaşamış insanların çocukluk, gençlik, olgunluk dönemi anılarını görsel olarak kaydedip araştırma yapanların veya meraklıların hizmetine sunmak.
Sözlü tarih çalışmaları için tarihçi Paul Thompson’un pek güzel bir tanımlaması var: “Sözlü tarih ile tarihin, değişen toplumlardan ve kültürlerden insanları dinleyerek ve onların hatıralarını, yaşam deneyimlerini kaydederek yorumlamasını kastediyorum” diyor. GBB Kent arşivinin internette farklı kişilerle yapılmış çok sayıda sözlü tarih çalışması bulunuyor. Bugün bunlardan birisi Aliye Çekemoğlu ile 2011 senesinde yapılmış sözlü tarih çalışmasının özetinin bir bölümünden bahsetmek istiyorum.
Aliye Çekemoğlu ve eşi İzzet Çekemoğlu bizim aile dostumuzdu. İzzet Amca, babamın çocukluğundan itibaren yakın arkadaşıydı, hiç kopmadılar, arkadaş kaldılar. Karı koca PTT’de çalışırlardı. Tabii bahsettiğim dönemde PTT’nin eşgüdümlü olarak telefon ve telgraf hizmeti de verdiğini belirtmeliyim. Aliye Teyze aynı zamanda -1923 doğumlu- Gaziantep’in Lise mezunu ilk kadınlarından biridir.
Sözlü tarih çalışması bir saat süren video kaydı… Kağıda dökünce sayfalar tutuyor. Dinlerken tuttuğum notlardan bazı bölümlerini aktaracağım buraya.
Aliye Teyze çocukken Cuma günleri tatilmiş. -1 Haziran 1935’ten itibaren hafta tatili Pazar gününe alınmış- Amerikan Hastanesi’nin Amerikalı personeli Cuma günlerini bir nevi kabul günü yapmışlar. Aliye Teyze, annesiyle birlikte Dr. Dewey, eşi ve diğer hemşireleri ziyaret ederlermiş. Çünkü, Dr. Dewey’in (Dui okunuyor) beş çocuğundan birisi olan Linda, Aliye Teyze’nin yakın arkadaşıymış. O dönemde ülkemizde çocuk oyuncakları ticari olarak satılmadığı için Linda’nın Amerika’dan getirilmiş tahta oyuncakları ve bebekleriyle oynarlarmış. Diğer taraftan Aliye Teyze, kendi evlerinde oynarken, bezden bebek ve top falan dikerlermiş. Ayrıca sandıktan yaptıkları arabanın tekerlerini babası imal eder ve arabanın yürümesini sağlarmış.
Dr. Dewey’in karısı da çok severmiş Aliye Teyze’yi. Ona sık sık, “Hafta içinde de gel, sana hem İngilizce hem piyano çalmasını öğreteyim” dermiş. Aliye Teyze, teklife çok memnun olmasına rağmen, utandığı için gidip o dersleri almamış. “Nasıl önemli fırsatlar kaçırmışım” diyor konuşmasında.
Amerikan Hastanesi’nde o dönem, hem Dr. Dewey, hem de hastane müdürü olarak Mr. Merrill Isely bulunuyor. -Halk arasında Mister Ayzli diye anılırdı- Her ikisinin de beşer çocukları var, Aliye Teyze’nin ailesinde de beş çocuk var. Dr. Dewey Amerikan Hastanesi kampüsünde otururken, Mr. Isely, Aliye Teyze’nin “Erkek Koleji” dediği yerde oturuyormuş. Muhtemelen bugünkü Kolejtepe mevkiindeki Merkezi Türkiye Koleji’nden kalan bir binada oturuyorlardı.
Aliye Teyze okula giderken Gaziantep’te 5 ilkokul varmış. Kendisi Sakarya ilkokulu’na gitmiş. Her aile kız çocuğunu okula yollamazmış. O nedenle her sınıfta bir kız öğrenci varmış. Hatırladığı diğer kız arkadaşları Rüştü Atalar’ın iki kızı ve Lale Dai Barlas.
Annesi Aliye Teyze’ye “Okumamış insan, insan değildir” dermiş. O nedenle Gaziantep’te o dönemde var olan orta okul ve liseyi de okumuş. Lisenin Fen şubesinden mezun olurken 27 kişilermiş sınıfta. Edebiyat şubesi ise 60 kişiymiş. Yaklaşık 90 öğrencinin sadece 7-8’i kız öğrenciden oluşuyormuş. Fen sınıfında ise iki kızlarmış.
Aliye Teyze’nin pek güzel anıları var. Bunlardan birisi de eskiden resmî bayramlara verilen değer… “Çocuklarımız bayrama hazırlandılar, emek sarfettiler, gidip alkışlayalım” diye tüm ailelerin çocuklarını seyretmek üzere tören alanına gitmeleri ve ve onları alkışlamaları.
Ben, Aliye Teyze’den 30 yaş gencim, ben de tüm resmî bayramlarda ailelerin tribünleri doldurup öğrencileri alkışladığına bizzat tanık olmuşumdur. Aliye Teyze özellikle 25 Aralık Kurtuluş Bayramı’ndan bahsederek havanın buz gibi soğuk olduğunu, hatta yerlerin bazen buz tuttuğunu anlatmış ve demiş ki “O kadar soğuk havaya rağmen, aileler mutlaka gelir, çocuklarının gösterisini seyreder ve alkışlarlardı”.
GBB Kent Arşivi ve Araştırma Merkezi yöneticisi Ecem Tan ile, kent arşivi kampüsünde
Aliye Çemekoğlu