MESKENLERİN KIYMET TAKDİRİNDE
KAPALI YERLERİN ÇİLİNGİR TARAFINDAN AÇILMASI
İcra ve iflas hukuku, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak amacıyla borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisini kısıtlayarak cebri icra faaliyetlerini düzenler. Bu faaliyetlerin en önemli aşamalarından biri, haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce gerçek değerlerinin tespiti anlamına gelen kıymet takdiri işlemidir.
Taşınmaz malın haczi, satış aşamasında “taşınmazın kıymetinin takdir edilmesi” görevi İİK m. 128 uyarınca icra dairesine aittir. Yapılacak takdirde taşınmaz üzerindeki ipotek, intifa vb. mükellefiyetlerin etkisi de dikkate alınır. Kıymet takdirinin doğru ve gerçeğe en yakın miktarda yapılması hem alacaklının alacağını tahsil etmesi hem de borçlunun malının düşük bedelle satılarak mülkiyet hakkının ihlâl edilmemesi açısından büyük önem taşır.
Ancak kıymet takdiri sürecinde, özellikle taşınmazların veya kilitli mahallerin kapalı olması durumunda, bu yerlere girilip girilemeyeceği ve gerekirse çilingir marifetiyle açılıp açılamayacağı sorunu, Anayasanın 21’nci maddesiyle koruma altına alınan konut dokunulmazlığı hakkı ve icra hukukunun cebir prensibi arasındaki hassas dengeyi gündeme getirir. Son yıllarda, özellikle konut dokunulmazlığı bağlamında İİK’ye eklenen 79-a maddesi ile konut haczinin ancak hâkim onayı ile yapılması düzenlemesi olayı biraz daha karmaşıklaştırmıştır.
Borçlunun evinde olup olmaması, evin kapalı kilitli olması, içeri girilemiyor olması vb. durumlarda taşınmazın gerçek değerinin tespiti oldukça zorlaşacaktır. Böylece ya taşınmazın değeri olduğundan düşük ya da olduğundan daha yüksek çıkabilecektir. Bu çelişkili menfaat dengesi, somut olaylarda çilingirle kapalı yerlerin açılmasına yönelik yetkinin değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. .
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/15928 E., 2016/19500 K. sayılı kararında ve benzer içtihatlarda, borçlunun taşınmazını kıymetinin belirlenmesi için açık bulundurma yükümlülüğünün olmadığı açıkça ifade edilmiştir. Bunun yanında Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihadına göre taşınmazın mahkeme tarafından kıymetinin yapılması sırasında gerekirse çilingir vasıtasıyla kapalı yerlerin açılabileceğini düzenlemiştir.
Ancak icra dairesinin yaptığı “meskene” yönelik kıymet takdiri aşamasında, mahkemenin yaptığı kıymet takdirinden farklı olarak kapalı yerin açılmasında icra mahkemesinden izin alınması gerektiği kanaatindeyiz. Bu sonuç gerek Anayasadaki konut dokunulmazlığı gerekse İİK m. 79-a maddesindeki düzenlemenin de bir sonucu olması gerekir. Ancak bu tip izinlerde icra mahkemelerinden kolayca alındığından dolayı borçluya sadece 3-4 gün gibi bir zaman kazandırabilmektedir.
