YENİ CEBRİ İCRA KANUNUNUN GETİRECEĞİ BELLİ BAŞLI YENİLİKLER
Yaklaşık bir asırdır (1932’den bu yana) yürürlükte olan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu (İİK), zaman içinde yapılan sayısız değişikliklerin bir sonucu olarak sistematik bütünlüğünü yitirmesinin yanı sıra, icra dairelerinin artan iş yükü karşısında yetersiz kalmaya, borçlu ile alacaklı arasındaki hassas dengeyi tam olarak sağlayamamaya başlamıştır.
Adalet Bakanlığı mevcut eksiklikleri gidermek amacıyla başlattığı çalışmalar neticesinde İİK’nın yerini alacak Cebrî İcra Kanunu çalışmalarını başlatmıştır. Büyük olasılıkla 2026 yılı içerisinde yürürlüğe girecek olan kanunla, icra hukukunda birçok değişiklikler yapılacaktır. Yazımızda yeni düzenlemedeki belli başlı konular incelenmiştir.
Özellikle yeni kanunda dijitalleşmeye daha fazla ağırlık verildiği görülmektedir. Elektronik tebligat olarak bilinen UETS’nin kullanımı yaygınlaştırıldığı gibi KEP (kayıtlı elektronik posta) sistemi de kanunda zikredilmeye başlanmıştır.
E-Haciz uygulaması yaygınlaştırılırken belki de en belli başlı değişiklik ilamsız takiplerde olacaktır. Artık eskisi gibi hiçbir belge olmadan ya tutarsa mantığı ile ilamsız icra takibi başlatılamayacak. Belgesiz icra takibi bu şekilde bitmiş olacaktır. Bundan böyle yalnızca resmi sözleşmeler, noter senetleri veya fatura gibi resmiyet kazanmış belgelerle icra takibi başlatılabilecektir. Adi yazılı sözleşmeler veya ispat gücü zayıf evraklarla takip başlatma dönemi sona ermesi ile birlikte hem hukukî güvenlik artacak hem de kötüniyetli kişilerin başlatacağı haksız takiplere mâni olunacaktır. Yeni kanun yürürlüğe girinceye kadar ki dönemde de ilamsız icra takiplerinde büyük bir artışın olacağına da yakın bir zaman da şahit olmamız kuvvetle muhtemeldir.
Kanunun kabul edilmesi hâlinde mevcut İİK’daki icra hukuk mahkemelerine başvurulan “itirazın kaldırılması” yolu tamamen ortadan kalkacak ve itiraz üzerine alacaklının icra takibinin devamı için genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması zorunlu hâle gelecektir.
Belirli tip mahkeme kararları, karar kesinleşmemiş olsa dahi icra takibine konu olabilmesi mümkün iken yeni düzenlemenin kabulü ile birlikte kural olarak ilk derece mahkemesi kararlarının icraya konu olması bölge adliye mahkemesinin vereceği istinaf kararına kadar ertelenecektir. Ancak nafaka, işçi alacakları ve bedensel zarardan kaynaklanan tazminatlar gibi sosyal nitelikli alacaklar istisna tutulmuştur.
Borçlunun borcunu erken ödemesi teşvik içinde bazı düzenlemeler yapılmıştır. Örneğin kanunlarda ilam niteliğinde olduğu belirtilen belgelere dayalı takipler hariç olmak üzere borcun icra emrinin tebliğinden sonra süresi içinde ödenmesi koşuluyla sadece maktu vekâlet ücreti ödenecek ve takip gideri ile tahsil harcından muaf olunacaktır. Bu, borçluyu hızlı ödemeye teşvik eden kritik bir yeniliktir.
Aşkın hacizlerin yapılmasının önüne geçecek yeni düzenlemelerle, borçlunun asgari yaşam standardının korunması amaçlanmıştır.
Haczedilmezlik kriterlerini düzenleyen İİK m. 82’de köklü değişikler yapılması öngörülmektedir. Örneğin yeni düzenleme uyarınca, borçluya ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyasının haczi kesin olarak yasaklanmıştır. Kanun taslağında konkordato ve iflas müesseselerine ilişkin de önemli değişikler yer almaktadır.
Konunun oldukça geniş olmasından dolayı burada sadece belli başlı değişikliklere yer verilmiştir. Yeni Cebri İcra Kanunun ülkemiz için hayırlara vesile olması duası ile sağlıcakla kalın.
