Meme kanseri meme hücrelerinde başlayan kanser türüdür. Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan kanser türüdür. Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilmektedir. Türkiye de de meme kanserinin sıklığı ve görülme yaşı son yıllarda giderek artmıştır.SEV Amerikan Hastanesi Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ertan Gunal ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Miraç İlker Pala meme kanserınde göğüs alındıktan sonra meme rekonstrüksiyonu ( yeniden meme oluşturma) hakkında bılgı verdı.
Meme kaybı, kadın için ciddi travma
Meme kanserinde altın standart tedavi yöntemi meme dokusunun tamamının veya kısmı olarak (Mastektomi) çıkartılmasıdır.Bugün, mastektomi geçirmiş kadınların çoğu meme rekonstrüksiyonu için iyi birer adaydır.Mastektominin ardından hastalar kendilerini eksik hissederler, fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan birçok zorlukla karşılaşırlar.Bu kadınlar için, meme rekonstrüksiyonu, bu hastalıkla mücadelede kendilerini daha iyi hissetmeleri açısından önemlidir.
Meme rekonstrüksiyonu
Tümör veya başka bir hastalık nedeniyle memenin alınması sonrası yapılan meme rekonstrüksiyonu plastik cerrahinin en başarılı ameliyatlarından birisidir.Tıpdaki yeni teknolojiler sayesinde artık cerrahlar doğal bir memeye çok benzerlik gösteren bir meme oluşturabilmektedirler.Günümüzde bu ameliyatlar meme alınma ameliyatı (mastektomi) ile eşzamanlı olarak yapılabilmektedir.Böylelikle, hasta ameliyattan çıktığında yeni bir memeye sahip olmakta ve memesiz bir dönemin verebileceği psikolojik sıkıntıdan da kurtulmaktadır.Göğüs rekonstrüksiyonu ameliyatlarının riski düşük ve sanılanın aksine iyileşme süresi kısadır.Bu operasyon sonrasında hasta normal aktivitelerine dönebilmekte, her türlü giysi ve mayoyu rahatlıkla giyebilmekte ve geçirilmiş ameliyatın izleri dışarıdan fark edilmeksizin her türlü sportif faaliyette bulunabilmektedir.
Meme rekonstrüksiyonunun meme kanseri tedavisine etkisi
Meme rekonstrüksiyonunun, meme kanseri tekrarlaması üzerine bilinen bir riski bulunmamaktadır. Ayrıca tedavide yapılacak radyoterapi (ışın tedavisi) ya da kemoterapi( ilaç tedavisi) de meme rekonstrüksiyonundan etkilenmez. Meme kanserinin takibinde kullanılan yöntemler, meme rekonstrüksiyonu sonrası da uygulanabilir.Fakat, meme protezi (silikon) ile rekonstrüksiyon yapılan hastalarda takip için mamografi yerine MRG incelemesi daha uygun olmaktadır.
Mastektomi sonrası
meme rekonstrüksiyonu
Erken rekonstrüksiyon: Meme rekonstrüksiyonu mastektomi sonrası yapılabilindiği gibi mastektomi ile aynı anda da yapılabilir. Meme kanseri tanılarında erken tanının artmasıyla ‘anında rekonstrüksiyon’ uygulamaları artmaya başlamıştır. Mastektomi ile aynı ameliyatta hemen yapılan rekonstrüksiyon seçeneği ameliyat sonrası hastanın psikososyal uyumu açısından daha başarılı olmakta ve rekonstrüksiyon için ayrı bir ameliyat uğraşısını ortadan kaldırmaktadır. Anında rekonstrüksiyon cerrah için daha kolay olabilmekte, estetik sonuçlar daha iyi olmaktadır. Dezavantajı ise meme kanseri ameliyatı ile rekonstrüksiyon ameliyatının birlikte daha uzun süre alması ve iyileşme sürecinin daha uzun olmasıdır.
Geç rekonstrüksiyon: Genel cerrah ve onkoloğun önerisiyle ya da hastanın talep etmemesi, aşırı şişman olması, sigara kullanıyor olması, yüksek tansiyonu bulunması ve uzun ameliyat süresini tolere edemeyecek olması gibi nedenlerle, meme rekonstrüksiyonu mastektomiden daha sonraki bir zamana ertelenebilir.Bu durumda bazı hastalar memeyle ilgili asıl hastalığın tedavisine yoğunlaşabilir. Meme kanseri için yapılan ameliyatla birlikte hastalığın kesin evresinin belirlenmesi ve gerekirse radyoterapi planlanması daha uygun olabilir. Bu durumda radyasyonun yan etkilerinden kaçınmak için rekonstrüksiyon ertelenir.Ülkemizde meme rekonstrüksiyonu genelde bu şekilde ‘geç’ olarak daha sonraki bir tarihte yapılmaktadır.
Meme rekonstrüksiyonunda
en iyi aday kimdir?
Hemen bütün mastektomi hastalarında meme rekonstrüksiyonu için tıbben bir engel olmayıp, çoğu hastalar da mastektomi ile eşzamanlı olarak rekonstrüksiyon yapılması için uygundurlar.Ancak meme rekonstrüksiyonu için en iyi aday, kanserin mastektomi sayesinde tamamen ortadan kaybolduğu hastalardır. Beklemek için bir çok sebep olabilir; örneğin, bazı hastalar başka bir cerrahi istememektedir, bir kısmı kanser teşhisini kabul etmekte zorlanırken, meme rekonstrüksiyonu seçeneklerinin düşünememektedirler. Bazı hastalara cerrahları tarafından beklemeleri tavsiye edilmiş olabilir, özellikle memenin hastanın kendi dokusu ile (flep transferi) rekonstrükte edildiği durumlarda olduğu gibi.Obesite, yüksek tansiyon ve sigara içimi gibi durumlarda da hastaların beklemeleri tavsiye edilebilir.
Çok sayıda teknik mevcut
Rekonstrüksiyon için üç seçenek vardır:
Yabancı maddeler kullanılarak: Doku genişletici + Protezler
Hastanın kendi dokusu kullanılarak: serbest ya da pediküllü
Kök hücreden zenginleştirilmiş doku nakli ya da bunların kombinasyonu.
Bu seçeneklerin tercihinde; hastanın opere edilecek bölgesinin durumu ve diğer memesinin büyüklüğü ile şekli önemli rol oynar.Alınan memenin bölgesindeki cildin kalitesi ve yeterliliği çok önemlidir.Eğer cilt yetersiz ve diğer meme büyük ise öncelikle bir doku genişletici yerleştirilir.Daha sonra tercihe göre ya silikon protez ya da hastanın kendi kas dokusu ile onarım yapılır.Sağlam olan meme dokusu büyük ve sarkık ise, aynı ameliyatta bu memeye de müdahale edilerek iki meme eşitlenecek şekilde küçültülüp dikleştirilmesi sağlanır.
Şu an tüm dünyada meme rekonstrüksiyonu için en sık kullanılan iki kas dokusu vardır :
Latissimus dorsi (Koltukaltı kası)
Rectus abdominis (Karın kası) Latissimus dorsi kası, sırtta bulunan ve kollarımızla vücudumuzu yukarıya ve ileriye çekmemizi sağlayan temel tırmanma kasıdır.Tek başına kullanıldığında genellikle yeterli hacmi sağlamadığı için, bölgeye getirilmesini takiben altına protez yerleştirilir.
Bu kaslar, damarları etrafında çevrilerek bölgeye getirilebileceği gibi, mikro cerrahi teknikler kullanılarak serbest doku olarak da transfer edilebilirler.
Orta yaşlı karınlarında sarkma olan hastalarda, aynı anda karın germe de yapılabilir, bu durumda karın kasından meme yapılması da çok uygun bir seçenek olacaktır.
Meme kaybı, kadın için ciddi travma
Meme kanserinde altın standart tedavi yöntemi meme dokusunun tamamının veya kısmı olarak (Mastektomi) çıkartılmasıdır.Bugün, mastektomi geçirmiş kadınların çoğu meme rekonstrüksiyonu için iyi birer adaydır.Mastektominin ardından hastalar kendilerini eksik hissederler, fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan birçok zorlukla karşılaşırlar.Bu kadınlar için, meme rekonstrüksiyonu, bu hastalıkla mücadelede kendilerini daha iyi hissetmeleri açısından önemlidir.
Meme rekonstrüksiyonu
Tümör veya başka bir hastalık nedeniyle memenin alınması sonrası yapılan meme rekonstrüksiyonu plastik cerrahinin en başarılı ameliyatlarından birisidir.Tıpdaki yeni teknolojiler sayesinde artık cerrahlar doğal bir memeye çok benzerlik gösteren bir meme oluşturabilmektedirler.Günümüzde bu ameliyatlar meme alınma ameliyatı (mastektomi) ile eşzamanlı olarak yapılabilmektedir.Böylelikle, hasta ameliyattan çıktığında yeni bir memeye sahip olmakta ve memesiz bir dönemin verebileceği psikolojik sıkıntıdan da kurtulmaktadır.Göğüs rekonstrüksiyonu ameliyatlarının riski düşük ve sanılanın aksine iyileşme süresi kısadır.Bu operasyon sonrasında hasta normal aktivitelerine dönebilmekte, her türlü giysi ve mayoyu rahatlıkla giyebilmekte ve geçirilmiş ameliyatın izleri dışarıdan fark edilmeksizin her türlü sportif faaliyette bulunabilmektedir.
Meme rekonstrüksiyonunun meme kanseri tedavisine etkisi
Meme rekonstrüksiyonunun, meme kanseri tekrarlaması üzerine bilinen bir riski bulunmamaktadır. Ayrıca tedavide yapılacak radyoterapi (ışın tedavisi) ya da kemoterapi( ilaç tedavisi) de meme rekonstrüksiyonundan etkilenmez. Meme kanserinin takibinde kullanılan yöntemler, meme rekonstrüksiyonu sonrası da uygulanabilir.Fakat, meme protezi (silikon) ile rekonstrüksiyon yapılan hastalarda takip için mamografi yerine MRG incelemesi daha uygun olmaktadır.
Mastektomi sonrası
meme rekonstrüksiyonu
Erken rekonstrüksiyon: Meme rekonstrüksiyonu mastektomi sonrası yapılabilindiği gibi mastektomi ile aynı anda da yapılabilir. Meme kanseri tanılarında erken tanının artmasıyla ‘anında rekonstrüksiyon’ uygulamaları artmaya başlamıştır. Mastektomi ile aynı ameliyatta hemen yapılan rekonstrüksiyon seçeneği ameliyat sonrası hastanın psikososyal uyumu açısından daha başarılı olmakta ve rekonstrüksiyon için ayrı bir ameliyat uğraşısını ortadan kaldırmaktadır. Anında rekonstrüksiyon cerrah için daha kolay olabilmekte, estetik sonuçlar daha iyi olmaktadır. Dezavantajı ise meme kanseri ameliyatı ile rekonstrüksiyon ameliyatının birlikte daha uzun süre alması ve iyileşme sürecinin daha uzun olmasıdır.
Geç rekonstrüksiyon: Genel cerrah ve onkoloğun önerisiyle ya da hastanın talep etmemesi, aşırı şişman olması, sigara kullanıyor olması, yüksek tansiyonu bulunması ve uzun ameliyat süresini tolere edemeyecek olması gibi nedenlerle, meme rekonstrüksiyonu mastektomiden daha sonraki bir zamana ertelenebilir.Bu durumda bazı hastalar memeyle ilgili asıl hastalığın tedavisine yoğunlaşabilir. Meme kanseri için yapılan ameliyatla birlikte hastalığın kesin evresinin belirlenmesi ve gerekirse radyoterapi planlanması daha uygun olabilir. Bu durumda radyasyonun yan etkilerinden kaçınmak için rekonstrüksiyon ertelenir.Ülkemizde meme rekonstrüksiyonu genelde bu şekilde ‘geç’ olarak daha sonraki bir tarihte yapılmaktadır.
Meme rekonstrüksiyonunda
en iyi aday kimdir?
Hemen bütün mastektomi hastalarında meme rekonstrüksiyonu için tıbben bir engel olmayıp, çoğu hastalar da mastektomi ile eşzamanlı olarak rekonstrüksiyon yapılması için uygundurlar.Ancak meme rekonstrüksiyonu için en iyi aday, kanserin mastektomi sayesinde tamamen ortadan kaybolduğu hastalardır. Beklemek için bir çok sebep olabilir; örneğin, bazı hastalar başka bir cerrahi istememektedir, bir kısmı kanser teşhisini kabul etmekte zorlanırken, meme rekonstrüksiyonu seçeneklerinin düşünememektedirler. Bazı hastalara cerrahları tarafından beklemeleri tavsiye edilmiş olabilir, özellikle memenin hastanın kendi dokusu ile (flep transferi) rekonstrükte edildiği durumlarda olduğu gibi.Obesite, yüksek tansiyon ve sigara içimi gibi durumlarda da hastaların beklemeleri tavsiye edilebilir.
Çok sayıda teknik mevcut
Rekonstrüksiyon için üç seçenek vardır:
Yabancı maddeler kullanılarak: Doku genişletici + Protezler
Hastanın kendi dokusu kullanılarak: serbest ya da pediküllü
Kök hücreden zenginleştirilmiş doku nakli ya da bunların kombinasyonu.
Bu seçeneklerin tercihinde; hastanın opere edilecek bölgesinin durumu ve diğer memesinin büyüklüğü ile şekli önemli rol oynar.Alınan memenin bölgesindeki cildin kalitesi ve yeterliliği çok önemlidir.Eğer cilt yetersiz ve diğer meme büyük ise öncelikle bir doku genişletici yerleştirilir.Daha sonra tercihe göre ya silikon protez ya da hastanın kendi kas dokusu ile onarım yapılır.Sağlam olan meme dokusu büyük ve sarkık ise, aynı ameliyatta bu memeye de müdahale edilerek iki meme eşitlenecek şekilde küçültülüp dikleştirilmesi sağlanır.
Şu an tüm dünyada meme rekonstrüksiyonu için en sık kullanılan iki kas dokusu vardır :
Latissimus dorsi (Koltukaltı kası)
Rectus abdominis (Karın kası) Latissimus dorsi kası, sırtta bulunan ve kollarımızla vücudumuzu yukarıya ve ileriye çekmemizi sağlayan temel tırmanma kasıdır.Tek başına kullanıldığında genellikle yeterli hacmi sağlamadığı için, bölgeye getirilmesini takiben altına protez yerleştirilir.
Bu kaslar, damarları etrafında çevrilerek bölgeye getirilebileceği gibi, mikro cerrahi teknikler kullanılarak serbest doku olarak da transfer edilebilirler.
Orta yaşlı karınlarında sarkma olan hastalarda, aynı anda karın germe de yapılabilir, bu durumda karın kasından meme yapılması da çok uygun bir seçenek olacaktır.