ANASAYFA arrow right Spor

"Türk futboluna zarar vermedi dersek yanılırız”

"Türk futboluna zarar vermedi dersek yanılırız”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.14
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.14
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Şike Davası'na yönelik, "Türk futboluna zarar vermedi dersek yanılırız. Zararların giderilmesi konusunda hep beraber, el birliğiyle geleceğe yürümemiz gerekiyor" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Şike Davası'na yönelik, "Türk futboluna zarar vermedi dersek yanılırız. Zararların giderilmesi konusunda hep beraber, el birliğiyle geleceğe yürümemiz gerekiyor" dedi.

TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sunduğu "Neler Oluyor" programına konuk olan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bakanlığının yürüttüğü faaliyetlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Kılıç, gündemde yer alan konuların yanı sıra birçok alanda hazırlanan yeni projelere yönelik dikkat çekici bilgiler paylaştı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Türkiye'nin dört bir tarafında inşa edilen 193 gençlik merkezinde faaliyetlerin sürdüğünü anlatan Kılıç, "Şu anda gençlik merkezlerimize kayıtlı olan 900 bin gencimiz var, 1 milyona doğru gidiyoruz" dedi.
Söz konusu gençlik merkezlerinde keman, kanun, piyano gibi müzik derslerinden ebru, resim, hat gibi sanatsal çalışmaların ücretsiz olarak yürütüldüğünü dile getiren Kılıç, "Bunun yanında unutulmaya yüz tutmuş sanatlarımızı gençlerimize aktarıyoruz. Halıcılık ve kilim dokumanın yanında uzun zamandır devam eden Kur'an-ı Kerim ve Osmanlıca derslerimiz de var.
Kılıç, 2015 yılında 91, 2016'da ise 62 yeni gençlik merkezi inşasını tamamlayarak toplam 344 gençlik merkezi sayısına ulaşma hedefini açıkladı.
2014 yılı yaz aylarında 35 bin gencin kamplardan yararlandığını hatırlatan Kılıç, "Amacımız kamp sayısını ciddi manada artırıp 100 bin rakamını yakalamak. Gençlik kamplarında ülkemizin çok farklı yerlerinden gençleri bir araya getirerek, bu kardeşlerimiz bir arada faaliyetler yapıyorlar.Aynı gençlik merkezlerimizde yaptığımız faaliyetlerin benzerlerini deniz ve doğa kamplarında yapıyoruz" açıklamasında bulundu.
Bakan Kılıç, gençliğe yönelik yeni bir reform paketi olup olmadığına ilişkin, "Gençlik merkezleri, gençlik kampları, spor faaliyetleri, bunların hepsi bu işin bir parçası. Biz Başbakanımızla da bunları çok ciddi manada istişare ediyoruz ve onun talimatları doğrultusunda yaptığımız çalışmalarımız mevcut.Bazı şeyleri biz dile getirmekte çok heyecanlı davranmıyoruz.Ama biz bu noktada çok büyük bir heyecan içerisindeyiz" dedi.
Kredi ve Yurtlar Kurumu'da (KYK) seminer sayılarını artıracaklarını açıklayan Kılıç, "Gençlerin de bizlerden talepleri var. Biz sadece 'hadi şunu yapalım' diye gitmiyoruz. Kredi ve Yurtlar Kurumu'na başvurular oluyor.Örneğin 'İngilizce kursu istiyoruz, Kur'an-ı Kerim öğrenmek istiyoruz, resim, hat, piyano kursu istiyoruz' gibi talepler olduğu zaman karşılamaya yönelik çalışmalarımız oluyor. Kredi Yurtlar Kurumu'nda aynı zamanda sportif faaliyet içerisinde olan gençlerin Diyanet İşleri Başkanlığı ile bakanlığımız arasında işbirliklerini tek çatı altında toplayıp, yaz ayında açılan Kur'an kurslarında genç kardeşlerimizin spor faaliyetlerde de bulunmalarını bir araya getiriyoruz" şeklinde konuştu.
Gençlere güveninin tam olduğunu söyleyen Kılıç, "Biz onlara gerekli donanımı vermekle görevliyiz. Bunu da elimizden geldiği ölçüde yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.Hiçbir zaman kolay işler size haz vermez, önemli olan zor işler" dedi.

Bakan Kılıç, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu'nun (TBESF) faaliyetlerini "ödenek yetersizliği" gerekçesiyle durdurma kararı almasına da açıklık getirdi.
"Benim elimdeki veriler bir ödenek sıkıntısıyla ilgili tespiti desteklemiyor" diyen Kılıç, "2013 yılının faaliyetleri için Bedensel Engelliler Federasyonu'nun kullandığı maddi kaynak 4 milyon liraydı, 2014 yılında kullandığı kaynak 4.8 milyon lira. Dolayısıyla ben burada ödenekle alakalı bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum.Konunun detayıyla ilgili arkadaşlarımız çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de ne kadar spor tesisine ihtiyaç duyulduğuna yönelik Kılıç, "Yeni bir çalışmayı başlattık. Spor salonlarımız, spor tesislerimiz ve statlarımızın yaşayan tesisler haline gelmesi özellikle statlar için ben 'yaşayan statlar' tabirini kullanıyorum.Yani statları 7 gün yaşayan yerler haline getirmeyi amaçlıyoruz" açıklamasında bulundu.
Kılıç, yapılan yeni statların zarar vermeyecek şekilde, konserler için de diğer ticari faaliyetler için de kullanılabileceğini dile getirdi.
2015 yılında Bursa, Konya, Trabzon, Gaziantep ve Eskişehir'de yapılacak statların hizmete açılacağı müjdesini veren Kılıç, "Ankara'ya yapılacak statla ilgili önümüzdeki günlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımızla bir araya geleceğiz. Bu konularda onun da önerileri var bizim de görüş ve önerilerimiz var. Ankara'nın bu konuda eksikliklerini gidereceği" dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) aldığı kararla yabancı oyuncu oynatma hakkının 11'e çıkarılmasını da değerlendiren Kılıç, "Süreç içerisinde nasıl bir geri dönüşüm olduğunu göreceğiz. Eski uygulama ile yeni uygulama arasında nasıl bir fark olacak hep birlikte göreceğiz.Bu karar TFF ile kulüpler arasında alınan bir karar" dedi.
Bakan Kılıç, son yıllarda sentetik uyuşturucuların gençler arasında kullanımının artmasıyla ilgili tehlikeyi de ele aldı.
Kılıç, şöyle devam etti:
"Geçmişte uyuşturucu kullanıp tedavi olmak isteyen gençlerle oturup konuştuk, sohbet ettik, onlara belirli proje desteği de veriyoruz. Çok erken yaştan çok ağır uyuşturucu maddeyle tanışmış olan gençlerimizle bir arada olduk. Uyuşturucu hep beraber, millet olarak ele ele, kol kola mücadele etmemiz gereken bir alan. Herkesin sorumluluk alması gerekiyor. Benim de çocuklarım var. Yani ailelerin, anne ve babanın çocukların üzerindeki vereceği desteği hiç kimse veremez. Bir her türlü desteği vereceğiz ama o zehir bir kez vücuda girdiği zaman kurtuluşu çok zor. Her an bir mücadele içerisinde oluyorsunuz. Gönül ister ki hiçbir gencimiz bu illetle karşılaşmasın ama olduktan sonra da bu işin ilacı aile sevgisi" ifadelerini kullandı.
A Milli Futbol Takımı'nın performansıyla ilgili soru üzerine Kılıç, "Mili Takım sadece bir unsur olarak düşünülmemeli. Milli Takım değişik kulüplerden gelen futbolculardan oluşan bir ekip.Bunların hepsinin değerlendirilmesi gerekiyor.Kulüplerimizin sıkıntılarıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.Biz her konuda bu işin içindeyiz ve görüşüyoruz.İyi de bir diyalog ortamımız var. Kulüpler Birliği'yle toplantılarımız oldu, kulüplerle görüşmelerimiz oluyor.Kulüpler Yasası'yla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.Şu anda belli bir taslağımız oluştu. O taslak tekrar inceleme noktasında. Biz de bu çalışmalar içerisinde katkımızı veriyoruz" açıklamalarında bulundu.
Hakem hatalarına yönelik yeni tedbirler alınıp alınmayacağına ilişkin Kılıç, "Hata olabilir ancak şüphesiz olmasın tabi. Ben Antalya'da Merkez Hakem Kurulu (MHK) toplantısına katıldım.Bunun için hep beraber çalışmamız lazım.Tek açıdan çıkıp da 'hep hakemler' deyip bu işi çözemeyiz" diye konuştu.
Bakan Kılıç, "Şike Davası"yla işleyen sürecin Türk futboluna aradan geçen dönemde darbe vurup vurmadığına ilişkin görüşünü dile getirdi.
Kılıç, "Devam eden yargılama süreciyle alakalı bir durum var, bitmiş olan bir farklı süreç var. Tabii ki zarar vermedi dersek yanılırız. Zarar verdi tabii ki ama zararlarının giderilmesi konusunda hep beraber, el birliğiyle geleceğe yürümemiz gerekiyor. Türk futbolunun gerilemesinde şike sürecinin etkisi mutlaka olmuştur" ifadelerini kullandı.
Rio Olimpiyatları'na 1 yıl gibi kısa bir süre kalmasına ilişkin Kılıç, "Önümüzde bir planlı, programlı giden bir takım hedefler var. Sporcu kardeşlerimizin çalışmalarını yakından takip ederek ve gerekli desteği vererek yolumuza devam ediyoruz. Rakiplerimizi takip ediyoruz, oyuncularımıza psikolojik destek veriyoruz" dedi.

Kılıç, dünya sporunun yüz karası "doping" konusunda ise Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) Başkanı Sir Craig Reedie'nin bu yaz içerisinde İstanbul'da düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, "Türkiye dopingle mücadelede doğru yolda, dopingle mücadele etmek isteyen ülkeler Türkiye'yi kendilerine örnek alsın" sözlerini hatırlattı.
"Dopingle çok ciddi mücadele ediyoruz, çok iyi noktaya geldik" diyen Kılıç, "Yapanın yanına kar kalmaz ama sadece yapanın değil yapmaya vesile olanın ve dopingi Türkiye'ye getirenin yanına da kar kalmaz. 2015'te uygulamaya giren kurallar zaten çok sert. 4 yıla kadar men cezası var. Bir sporcunun bu cezayı alması spor hayatından bitmesi anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Türk takımlarının Avrupa kupalarından UEFA finansal fair-play kuralları açısından men edilmesi konusunda da düşüncelerini açıklayan Kılıç, "Bizim bu kriterleri beklemeden kendi içimizde yapmamız gerekenler var. Çalışmalar yapıyoruz. Her şeyi tek taraflı olarak düşünmememiz gerekiyor.Ben Gençlik ve Spor Bakanı olarak bu noktada icra makamındayım ama kulüp başkanı değilim.Onlar da iyi bir çalışma ortamı içerisindeler, birbirleriyle bunu konuşuyorlar, sıkıntıların farkındalar.Biz de bu noktada kulüplerimize destek olacağız.Umarım en kısa zaman bu konuların nasıl çözümleneceğiyle ilgili bir plan ortaya koyarlar" dedi. İHA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *