Mozaik restorasyonu skandalı…
Zeugma Mozaik Müzesi, dünyanın en büyük mozaik müzesi! Öyle değil mi?
En azından biz öyle biliyoruz.
Antakya’da yeni açılan müze de aynı iddiada! En büyük biziz, diyorlar.
Tunus’taki ünlü Bardo Mozaik Müzesi ise hala mozaik uzmanlarının dünyanın en büyük mozaik müzesi olarak kabul ettiği müze. Son olarak, orayı teröristler bastığında dünya gündemine gelmişti. Müze bir zarar görmedi.
Peki doğrusu nedir?
Ölçü olarak sergilenen mozaikler kabul ediliyor. Yani, depomuzda, sergileyemediğimiz şu kadar metrekare mozaik var denmesi kabul görmüyor. Durum böyle olunca, dünyanın en büyük mozaik müzesi Bardo, sonra Antakya, üçüncü sırada da Zeugma geliyor.
Birçok mozaik uzmanı, müze uzmanı, arkeolog, sanatçı, uzman gazeteciye göre Zeugma Mozaik Müzesi daha ziyade bir ‘galeriyi’ andırıyor.
Bizim mozaiklerin herkesi kıskandıran şansını UNESCO Genel Direktörü ve Roma Mozaikleri Uzmanı Bouchnaki şöyle anlatmıştı.
“Benim hayatımda gördüğüm en mükemmel Roma mozaikleri. Bardo’dakilerle mukayese edilmez. Zamanın en iyi mozaik ustalarının elinden çıkmış, tasarımları mükemmel, renkler çok parlak ve canlı. 2 bin sene toprak altında kaldığı için hiç bozulmamış. Büyük bir servete kondunuz, kıymetini bilin.”
Diğer büyük şansımız ve kısmetimiz, Zeugma’ya yardım elini uzatan Packard Vakfı, kurtarma kazılarına ve sonrasında 25 milyon dolar verdi. Daha önemlisi dünyanın en önemli mozaik restoratörlerinin Gaziantep’e gelip çalışmalarını sağladı. Bu konuda dünyanın bilinen bir numaralı uzmanı Roma Üniversitesi Doçenti Roberto Nardi ve ekibi, Roma mozaiklerinin restorasyonunu üstlenirken, bizim arkeologlarımızı da yetiştirdi. Yani büyük iyilik yaptılar.
Bizim arkeologlarda bu iyiliğin altında kalmadı, Roberto’yu hırsızlıkla suçlayarak karakolluk etti.
Neyse ki Roberto ve arkadaşları bir zarar görmedi ama büyük haksızlığa ve nankörlüğe uğrayınca tadları kaçtı, Gaziantep’ten ayrıldılar.
Zaten amaçlanan da buydu. İşi öğrendiler ya(!), bakanlıkla pazarlık yapabilmek için parasını Packard’dan alan Roberto’yu kaçırdılar, meydan kendilerine kaldı. Böylece, adları piyasada ‘mozaik uzmanı’ olarak anılmaya başlandı. Rakipleri de olmadığı için iyi paralara iş buldular. Antakya müzesi ile böyle anlaştılar.
Bütün bunları neden yazdım?
Gazeteler, televizyonlar Antakya Müzesi’ndeki restorasyon skandalından bahsediyorlar ya, işte o skandalın sanıkları bizim bu adamlar. Antakya Müzesi’nin o güzelim mozaiklerinin içine becermişler! Mahvetmişler!
Roberto, benim arkadaşımdı. Gaziantep’te Rotary gibi çeşitli platformlarda nefis konuşmalar yapmış, hayran kitlesine sahip sanatkar bir bilim adamıydı. İşte böyle büyük bir uzmanın ayağını kaydıran ahlak yoksunu insanların gerçek yüzü böylece ortaya çıkmış oldu.
Roberto’dan sonra restore edilen epey mozaik var. Bunların hepsi depoda. Hala sergilenmedikleri için neyin ne olduğunu bilmiyoruz. Belki bizim sergilenmeyen mozaikler de Antakya Müzesi’ndeki gibi çarpık olabilir.
Merak ediyorum, acaba bir gün bu adamlar yaptıklarının cezasını çekerler mi?
İsimlerini herkes biliyor, benim burada tekrarlamama gerek yok.
Gaziantep”ten sonra Hatay Müzesi’ndeki mozaiklerin restorasyon işini de alan ikilinin mozaikleri nasıl maskaraya çevirdiğini gösteren örneklerden biri…