Fırsatlar karizmayı biler…
Yaşamın akışı fırsatlarla doludur.
Her üzüntü, başarısızlık, kapanan bir kapı, yapılan yanlışlar yeni fırsatların doğmasına yol açar.
İşte akıl ve zeka odur ki, fırsatları iyi değerlendirerek, vizyonunuzu ortaya koyarsınız. Buna kısaca karizma deniyor.
Bakan Fatma Şahin, kendi kurduğu ve çok başarılı olduğu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan 25 Aralık 2013’te istifa ederek Gaziantep’e geldi ve 30 Mart 2014’de Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. 890 bin geçerli oyun 490 binini aldı.
Selefi tarafından çok kötü yönetilen, içinden çıkılamayacak hatalar yapılan, yolsuzluk söylentileri Hürriyet gazetesinin manşetine taşınan, kısaca kötü bir mirası AK Partililer’in dışındaki partililerin de sevgisiyle
en yakın rakibine 2.5 misli fark atarak kazandı. Gaziantepliler şehirlerini bir kadına emanet ettiler.
Bir sene sonra yapılan genel seçimlerde, bir milyon yeni seçmene rağmen AK Parti ancak 438 bin oy alabildi. Milletvekili sayısı dramatik bir şekilde yüzde 33 azaldı.
Şimdi ayırımı iyi yapmak lazım. Bu bir genel seçimdi. Her parti kendi miletvekillerini seçti. Ama geçen sene yerel seçimlerde, bütün Gaziantep’i yönetecek, hepimizin belediye başkanını seçtik.
AK Parti mutlak iktidarını kaybetti. Koalisyonla tekrar icraatın başına gelebilir. Ancak bir ortakla beraber! Bundan sonra ne olur? Benim kişisel yorumum, eski günlerin kesinlikle geride kaldığıdır. Yani, AK Parti hatalarından ders alır, kendini yeniler, tekrar tek başına iktidara gelir, böyle bir şey mümkün değil!
Sonucun ne olacağını tahmin etmek için siyaset bilimcisi olmaya gerek yok. ANAP’ın tarihi serüvenine göz atarsanız, yarın neler olacağını bugünden öğrenebilirsiniz.
Bakan Başkan için çok seçenekli fırsatlar sürüyor.
Parti ile belediye arasındaki etkileşime yeni bir veçhe kazandırabilirse, her şeyden önce kendisi rahat eder. Daha bir iştiyakle hizmetini sürdürür.
Türkiye, nasıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüz ifadesinden olup biteni tahmin ederek izliyorsa, Gaziantep’te de aynı şekilde bizler hergün gazetelerdeki resimlerinden Bakan Başkan’ı izliyoruz.
Genel izlenim, Şahin’in epey bir zamandır hiç de mutlu olmadığı şeklinde…
Şahin’in Gaziantep’e hizmetini daha da güçlü bir şekilde sürdürmesi için önüne karizmasını bileyecek yeni bir fırsat çıktı.
‘Gone With The Wind/Rügar Gibi Geçti’ filminde ölümsüz Clark Gable, kapıyı çarpar, “Ben gidiyorum!” der. Zamanın en iyi oyuncusu, güzeller güzeli Vivien Leigh de, “Onu geri getirmek için yeni bir yol düşünmeliyim. Yarın yeni bir gün!” der.
Yaşamın ta kendisinde olduğu gibi…
Dünya basınına demir attık!..
Seçimleri Cumhurbaşkanı Erdoğan için yapılmış bir referandum olarak değerlendiren Batı basınında Türkiye ile ilgili bitmek tükenmek bilmeyen yorumlar çıkıyor. Odak noktası, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş.
Kısa süre önce İngiltere’de sürpriz sonuçla gerçekleşen seçimler ve ondan önce Almanya‘daki iki büyük partinin koalisyonu ile sonuçlanan seçimler bizimki kadar önemsenmedi ve yorumlanmadı!
Ağırlıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan eleştiriliyor. Hatta birçoğu ileri bile gidiyor!
Selahattin Demirtaş ise ‘Türkiye’nin yeni lideri’ olarak nitelendiriliyor ve övgü dolu yorumlar yapılıyor.
Liderlerle tartışmalı röportajlar yapmakla ünlü, alanının en iyisi olan Christiane Amanpour, önceki gün CNN International’da Selahattin Demirtaş’ı ağırladı. Demirtaş önemli bir platformda görüşlerini dünyaya duyurmak fırsatını buldu.
İzlemek isteyenler için link: http://www.cnn.com/videos/world/2015/06/08/turkey-intv-amanpour-selahattin-demirtas.cnn
Hasar büyük olabilir!..
Türkiye’nin kısa süre de olsa hükümetsiz kalmaması çok önemli.
Hep ekonomi ön plana çıkarılıyor ama dış politika, hatta bürokrasi daha mı az önemli?
Valiler, emniyet müdürleri, genel müdürler, müsteşarlar, kısaca bürokrasi istim üzerinde! Hepsinin yüreği gerp gürp ediyor!
Kimsenin yeri garanti değil!
Bunun bilinmesinde yarar var.
7 Haziran seçimlerini ben 9 şiddetinde depreme benzetiyorum.
Henüz hasar tespiti başlamadığı için neyin yıkılıp gittiği, altında kimlerin kaldığı, neyin yerinde yeller estiği daha belirlenmedi!
Önümüzdeki günlerde, haftalarda hasarın tahminlerden büyük olduğu anlaşılırsa, şaşırmayın!
Garip bir olay!..
Seçim sonuçlarının açıklanmasından hemen sonra Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak tebrik ediyor.
Oysa tam tersine teselli anlamında, moral verici güzel sözcükler kullanılması gerekmez mi?
Akla ilk gelen, acaba votkayı fazla kaçırdı da, Erdoğan yüzde 41 aldı, denince telefona mı sarıldı?
Böyle düşünürken, eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın bir İtalyan televizyonuna verdiği röportaj internet portallarına yansıyınca durum anlaşıldı!
Bağış, İtalyan’lara “Bu, Erdoğan’ın zaferidir” diye yorumlamış seçim sonuçlarını.
Gazetecinin, “Ama mecliste mutlak çoğunluğu kaybettiniz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bağış, "AK Parti baskın olan partidir, bu seçimlerden de zaferle çıktı. Bu, Erdoğan için 10. zafer. Bu demek oluyor ki seçmenlerin çoğu, istikrar istiyor" ifadelerini kullanmış!
Demek seçim sonuçları hala yoruma muhtaç! Bundan bu anlaşılıyor!