Politika
İtalyanca kökenli ‘politika’ kelimesinin anlamı, ‘Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıdır’ kısaca.
Halkı kutuplaştırma, bölme, insanları birbirinden nefret ettirme, öfke, korku salma, huzursuzluk bu tarife girmiyor. Politikayı sağlıklı insanların yapması kaydıyla bu tarif geçerlidir.
Seçimler 7 Haziran’daydı. Aradan neredeyse bir ay geçti, henüz hükümetle ilgili bir adım bile atılmadı. Gelecek hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan ataması yapacak ve böylece koalisyon çalışmaları başlayacak.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’da olan bitene çok şaşırmış olmalı ki dün Mardin’de "Bazen şaşırıyorum, bu ülkede bir seçim oldu mu gerçekten! Çünkü başbakan, bakanlar, hükümet yerinde'' demiş!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti ile ilgili söylediklerinden, hakaretlerinden sonra bu partiye artık mesafeli olduğunu zannetmiştim. Hatta, nezaket ziyaretine gelen, destek arayan, artık seçilmiş TBMM Başkanı İsmet Yılmaz’ı kovmaktan beter etti, adamcağızın içeri girmesiyle çıkması tam 4 dakika sürdü!
Oysa Deniz Baykal’la tam 50 dakika sohbet ettiler.
Ortada bir dengesizlik var!
Bahçeli’nin Baykal’ı neden seçtirmediği şöyle anlatılıyor:
1. Baykal’ın, yemin töreninde yanına HDP Milletvekili Dilek Öcalan’ı oturtmasına çok bozulmuş. Başka bir genç milletvekilini oturtmasını istermiş!
2. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çok bozulmuş. Çünkü, Kılıçdardoğlu saçma sapan beyanda bulunarak, yüzde 60’lık bir bloktan bahsetmiş, başbakanlığı da kendisine teklif etmiş. Bahçeli de, bunun bir tuzak olduğunu hemen farketmiş ve Kılıçdaroğlu ile arasına mesafe koymuş.
Belki inanmayacaksınız ama çok sayıdaki nedenlerin içinden en makul olanları seçtim. Onlar da bunlar!
Dün akşam geç saatlerde eski Gaziantep Milletvekili, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın şu beyanatını okudum.
"Her şeyi kaldıran işkembe siyaseti; MHP’nin inançlarına ve fikirlerine terstir. HDP hala silah bırakma çağrısı yapmadı. CHP neden İhsanoğlu'nu desteklemedi? 'Sanal yüzde 60'lık blokun önderi' gibi davrananların ve MHP’yi seviyesiz bir dille suçlayanların, önümüzdeki hafta başlaması beklenen koalisyon görüşmeleri sırasında ne kadar ilkeli (!) ve tutarlı davrandıklarını, seçim meydanlarında halka verdikleri sözlerde ne kadar duracaklarına, milletimizi aldatıp aldatmayacaklarına hep birlikte şahit olacağız."
7 Haziran seçimleri sanki yarım kalmış gibi, işleri halledememiş! İşi bitirecek yeni bir seçime gerek var gibi görünüyor.
Keşke seçime yalnız ‘politika’ yapmak isteyenler girse de, yarış onların arasında olsa…