Yeni bir safhaya mı geçiyoruz?
Suriye ve Irak’taki terör olaylarını dış basından da dikkatle izliyorum. Çünkü daha detaylı ve de tarafsız haberler veriyorlar. O fotoğraflar ve videolar bizim medyada yayınlanmıyor.
Artık, araçların veya insanların patlatılması ile meydana gelen olayların ve ölenlerin sayısını hafızada tutmak mümkün değil.
Geçenlerde Irak’taki patlamada ölen 78 kişinin videosunu izlerken kendi kendime, “Bu kadar da olmaz be! Şu insanların haline bak! Bizde de olursa…” diye düşünmeden edememiştim. Ama işte oldu. Tıpkı Irak ve Suriye‘deki gibi!
Şimdi aynı klişe demeçler gelecek: Lanetliyoruz! Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz…
7 Haziran seçimlerinin üzerinden 1.5 ay geçti. Hani nerede hükümet? Koalisyon mu olacak, yeniden seçim mi, hiçbir şey belli değil. Kişilerin ve partilerin egoları ülke yararının önüne geçtiği için siyasi istikrarsızlık sürecek demektir.
Patlayan bu bombanın ülke turizmine getireceği olumsuzlukları tahmin edebiliyor musunuz? Çinli diye Güney Koreliler’i döv, Çin restoranı diye bir Türk’ün çalıştırdığı restoranın altını üstüne getir, yolda gezen ne kadar çekik gözlü varsa, üzerine yürü!
Şimdi de patlayan bombalar…
Herkes birbirine telefon ediyor, “Aman ha, AVM’lere gitmeyin, pazardan alış veriş yapmayın, kalabalık yerlerden uzak durun!..” diyor.
Böyle bir ülkeye turist nasıl gelecek, peki!
AK Parti Mersin Milletvekili Muhsin Kızılkaya’nın şu sözleri çok tepki çekti: “Suriye’ye ya da başka ülkelere benzeyebiliriz!”
HDP İstanbul milletvekili Garo Paylan da, Suruç'ta gerçekleşen bombalı saldırıyla ilgili olarak, saldırının gerçekleştiği Amara Kültür Evi'nin Kobane'yle dayanışma için hazırlanan bir kriz merkezi olduğunu hatırlatarak, "Saldırı bu dayanışmaya düzenlendi" dedi.
Sizce bu katliamın failleri bulunur mu?
Reyhanlı’nın ki bulundu mu? Gaziantep’teki patlamanın!..
HDP Eş Genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın, “Artık halkımız kendi güvenliğini sağlamak durumunda..” vurgusunu çok vahim olarak niteliyorum. Ayrıca, şu sözlerini de çok manidar buluyorum:
“Olayın sorumluları belli. Bakın iddia ediyorum, Suruç'ta açıklama yapacak gençlerin tamamı kayıt altındadırlar. Orada kimler var, Emniyet biliyordur. Kimse kimseyi kandırmasın. Devlet oraya kim gelecek kim gidecek biliyor. Böyle günler çok önemlidir."
Yeni bir safhaya mı geçiyoruz?
Canlı bomba bir mi, iki mi?
Reuters'a konuşan iki Türk yetkili, "Elimizdeki kanıtlar Suruç'taki patlamanın IŞİD tarafından gerçekleştirildiğini gösteriyor. Suruç'taki patlamanın bir intihar saldırısı olduğuna dair kanıtlar var" ifadelerini kullandı.
Hürriyet gazetesi bu ifadeye, canlı bombanın 18 yaşında bir kadın olduğu iddiasını ekledi.
Ancak, İngilizler’in Daily Mail gazetesi de, “Görgü şahitleri iki adamın kültür merkezinin bulunduğu bahçeye poşetler içinde bir şeyler taşıdığını, sonra da kendilerini patlattığı” iddiasına yer verdi.