Duvara konuşmak
Hindistan’da Bodhidharma adında bir mistik yaşamıştı. Bodhidharma çok değişik bir adam idi. İnsanlarla pek göz göze gelmezdi. Onun yüzüne bakmaya korkarlardı. Çünkü çok sert bir bakışı vardı. İşte bu mistik tam 9 yıl boyunca bir duvara baktı. Gelen bütün ziyaretçilerine hep sırtı dönük durdu. Ülkenin her yerinden binlerce ziyaretçisi geliyordu ama o hep aynı duvara bakarak onlarla konuşuyordu.
Gelen ziyaretçiler ona: “Neden duvara bakarak bizimle konuşuyorsun?” diye soruyorlardı. Ünlü mistik “Böylesi daha iyi” diyordu.
“Peki duvara bakmanın anlamı nedir?” dediklerinde, Mistik “Ben sizlere baktığımda beni boş boş dinliyorsunuz. Sanki duvara konuşuyormuşum gibi geliyor. Benim de size kafa atasım geliyor. Duvara bakıp konuştuğumda duvar kesin beni dinlemez, yanlış da anlamaz. Duvarla konuşmanın bir tehlikesi yok. Ama konuşurken bir insana bakmak zor… İnsan duvarla aynı hammaddeden yapılmış ama insan her zaman yanlış anlıyor”.
Ziyaretçileri “Daha ne zamana kadar duvara bakarak konuşacaksın?” dediklerinde, Bodhidharma, “Duvar olmayan bir insan geldiğinde onunla yüz yüze görüşeceğim” diyordu.
Tam 9 yıl boyunca duvara dönük konuştu insanlarla. Bir gün bir adam geldi. Kılıcı ile elini kesti ve Bodhidharma’nın önüne attı.
“Yüzünü bana dönmen için şimdilik elimi kesip attım. Eğer benden tarafa dönmezsen bu sefer kafamı kesip atacağım” dedi.
Bodhidharma aniden yüzünü döndü. “Sen o adamsın. Yıllardan beri beklediğim adamsın” dedi. Bu adamı öğrenciliğe kabul etti. Kolunu, kafasını kesmeye hazır bir insan seni dinleyebilir.
İnsanlar boş boş dinler. Anlattıklarının da çoğunu yanlış değerlendirir. Evinde eşin, çocuğun seni boş boş dinler. İşyerinde arkadaşların boş boş dinler.
Sözleriniz altın, elmas kıymetinde olsa siz konuştuğunuzda yerlere saçılır. Zamanımızda dinlemeye meraklı insanlar maalesef yok. Konuşan boş konuşuyor, dinleyen boş dinliyor.
İnsanın mistik yönü öldürüldü. Tamamen maddeci bir tip oluştu. İnsanların en büyük yanılgısı kendilerini tamamen unutmalarıdır. Kimse kendini tanıma yoluna girmiyor. Herkes boş düşünüyor, boş konuşuyor, boş yaşıyor. Herkesin hayatı anlamsız hale geldi. Derine inmeden yüzeysel bir hayat sürüyoruz. Kocaman bir hayat top peşinde, pop peşinde geçiyor.