Utanma duygusu!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Pozantı Cezaevi’nde polise taş attığı için tutuklanan çocuklarla ilgili haberleri okudukça, midem bulanıyor, başım ağrıyor, dehşete kapılıyorum.

O çocukların böyle bir felakete maruz kalmasına neden olan sistemi, param parça etmek, ortadan kaldırmak, tarumar etmek geliyor içimden.

Polise taş attığı için çocukların cezaevine kapatıldığı, o da yetmiyormuş gibi devletin kontrolü ve koruması altında olan bu çocukların ırzına geçildiği bu ülkede yaşadığım için ızdırap içinde kıvranıyorum.

Utanıyorum.

Ama bakıyorum, o çocukları korumakla görevli olan en üsttekilerin yüzünde zerre kadar bir utanma izi yok.

                                                                              ***

Kaç zamandan beri gündemde bu taş atan çocuklar meselesi?

Sağduyu sahibi herkes, AKP iktidarından soruna bir çözüm bulmasını ve bu çocukları salıvermenin yolunu açmasını istiyor.

Ama ne Başbakan Erdoğan kılını kıpırdatıyor ne de diğerleri.

Adeta vicdanlarını kilitleyip, anahtarı dereye atıp, derenin suyunu ineğe içirip, ineği dağa kaçırmış halde, çözmeleri gereken bu son derece acil ve vahim sorunun önünde bir taş katılığında dikiliyorlar.

Zaten tıkış tıkış ve birer suç yuvası haline gelmiş olan cezaevlerine bir de bu çocuklar tıkıştırılıyor vicdansızca ve acımasızca.

Devlet çocuklarımızı gözümüzün önünde bozuk para gibi harcıyor.

                                                                             ***

Cezaevlerinde bu kadar adice skandalların yaşandığı bir ülkede yer yerinden oynamıyor.

 Bize şu ana kadar bana tecavüz edildi diyen olmadı” şeklinde hayasızca ve utanmazca yapılan açıklamaların arkasına gizlenilebiliniyor.

Ve Adalet Bakanı böyle bir kusuru hiçe sayıp halen yerinde oturabiliyor.

Suçlular cezasını  bulacakmış da, Pozantı iddiaları için bilim kurulu oluşturulmuş da, çocuklar başka yere nakledilmiş de…

Geçin bunları!

Elinizdeki çocukları korumaktan acizsiniz mesele bu kadar açık.

                                                                               ***

Ortaya çıkan olaylar, anlatılanlar sanki bir korku filmi hissi veriyor insana.

Yetiştirme yurtlarında barınan kız çocukları tecavüze uğruyor, hiçbir haklı gerekçesi olmadan sırf taş attılar diye cezaevlerine konulan erkek çocuklara tecavüz ediliyor.

Ve son yıllarda bu tür olayların sıklığı artıyor.

Daha da beteri, bunlar yalnızca bilip duyabildiklerimiz!

Tüm bunlar gösteriyor ki, devlet çocuklarımızı koruyamıyor, korumuyor, korumak için gerekli olan hassasiyeti göstermiyor.

Ona korusun diye emanet edilen yavruları kurda kuşa yem ediyor.

                                                                             ***

Devlet; ülkesindeki çocukların ç ocuk gibi yaşayıp, büyüyeceği ortamı tesis etmek ve onları geleceğe güven içinde taşımak zorundadır.

Devlet olmak da, insanlık da vicdan da bunu gerektirir.

Küçücük yaşta hapse atılan, tecavüz travmaları yaşayarak geleceği kararan çocuklarla siz hangi geleceğin temellerini atıyorsunuz?

                                                                           ***

Bari; bu olaydaki tüm sorumluların en kısa zamanda hakettiği en ağır cezalara çarptırılarak, yapılan iğrenç eylemlerin bedelinin ödetilmesi yolunda gayret gösterin de kamu vicdanı da yaralı çocukların ruhu da biraz huzur bulabilsin.

Böylece, mağduru koruyayamamanın yarattığı acizlik görüntünüz belki bir nebze olsun hafifler!

 

 

Utanma duygusu!