Beslenme ve bilişsel gelişim (7)
Kahvaltı ve bilişsel gelişim
Çocuğun hayatının erken dönemindeki beslenme şekli sonraki yıllardaki performansı ile ilişkilidir. Birçok araştırma okul çağı çocuklarda kahvaltı ile öğrenme arasındaki ilişkiye odaklanmıştır. Gece uzun süre aç kalan vücudun özellikle sabahları uygun şekilde beslenmesi gerekmektedir. Bu açlığın bilişsel gelişim ve davranışlar üzerine etkisinin olduğu kahvaltı yapma veya kahvaltıyı atlama üzerine yapılmış çalışmalarla gösterilmiştir ve kahvaltı yapmanın çocukların davranışları üzerinde olumlu etkilerinin olduğu bulunmuştur. Erken saatlerde okula giden öğrenciler kahvaltı yapmadıklarında derslere gösterdikleri ilgi azalmakta ve bu durum okul başarılarına etki etmektedir. Bunun yanında, okul beslenme programlarında okulda kahvaltı olanağının sunulması ile okula devamın arttığı, okul başarısında gelişme olduğu, uzun dönemde ise çocukların beslenme durumunda gelişme olduğu, mikro besin öğesi yetersizliklerinin düzeldiği ve çocuğun bilişsel olarak da etkilendiği saptanmıştır.
Kısaca kahvaltı yapmanın okula devam, okul başarısı ve okuldaki davranışlar üzerine olumlu etkilerinin olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç olarak ,protein ,vitamin ve minerallerden yeterli ve dengeli beslenme ve anne sütü alımı zeka ve bilişsel zeka ile yakından alakalıdır.
Sonuç ve öneriler
Beslenme beden sağlığı kadar bilişsel fonksiyonları da etkilemektedir. Diyetle çoklu doymamış yağ asitlerinin, demir, iyot ve antioksidanların yeterli ve dengeli miktarlarda alıması bilişsel fonksiyonları artırmaktadır. Anne sütü alan çocuklarda bilişsel gelişim yapay beslenenlere göre daha iyidir. Bu sebeple bebeklere ilk 6 ay tek başına anne sütü verilmesi önerilmektedir. Son yıllarda yaşla birlikte bilişsel fonksiyonlardaki azalmanın en önemli nedeninin oksidatif stresin artması ve antioksidan düzeyinin düşmesi olduğuna inanılmaktadır. Özellikle yaşlı bireylerin diyetle veya farmakolojik olarak yeterli miktarda antioksidan almaları bilişsel fonksiyonlardaki azalmayı önlemektedir. Yaşam boyunca, zengin bir vitamin mineral kaynağı olduğu gibi antioksidan madde miktarı da yüksek olan taze sebze–meyve tüketimine dikkat edilmelidir. Ayrıca son yıllarda, yaşlılarda kan homosistein düzeyinin yükselmesiyle ile nörolojik fonksiyonlardaki azalma konusu üzerinde önemle durulmaktadır. Milyonlarca çocuğu tehdit eden malnütrisyon, eğitim sistemlerini geliştirme çabasındaki ülkeleri olumsuz yönde etkilemektedir. Malnütrisyonun önlenmesi için halka sağlıklı beslenme konusunda etkili bir eğitim verilmelidir. Yeterli ve dengeli beslenmenin öğrenmeye olan etkisinin iyi bir göstergesi de kahvaltı öğününün geçiştirilmesi veya atlanmasıdır. Özellikle çocuklara kahvaltı yapma alışkanlığı kazandırılmalı, okullarda kahvaltı programları uygulanmalıdır. Sonuç olarak, temel eğitimde istenilen kaliteye ulaşmada beslenmenin beyin gelişimi ve bilişsel fonksiyonlar üzerindeki etkileri kesinlikle göz ardı edilmemelidir.
Canlı rengarenk,katkısız,doğal yiyeceklerle beslenme şekli; yaşam tarzınız olsun .