UNUTULMAYA YÜZ TUTAN KAVRAM: UTANMAK

YAYINLAMA: 30 Ocak 2025 / 00.00 | GÜNCELLEME: 30 Ocak 2025 / 00.00

"Utanmak" dediğimizde, genellikle bir kişinin yaptığı yanlış bir eylem sebebiyle duyduğu rahatsızlık, sıkıntı ya da mahcubiyet hissine kapılmasını anlarız. Utanma, sosyal bir duygu ve kişinin başkalarının gözünde değer kaybı yaşama endişesiyle ilişkili ve yüksek düzeyde bir öz farkındalık ve sosyal normları anlama gerektiriyor. Genellikle ahlaki, kültürel ya da toplumsal normlara aykırı bir durum yaşandığında ortaya çıkıyor. Tüm bu bilinenlerin aksine, yaşadığımız ülkede, ne yazık ki “utanmak” eyleminin giderek yok olması, toplumda, özellikle en tepedeki yöneticilerden başlayıp katman katman aşağılara iniyor.

Ünlü şair Ataol Behramoğlu’nun dediği gibi:
“Öğle zamanlar geldi çattı ki utanç utanıp, çekildi köşesine.
Esip gürlüyor utanmazlık!

Utanmak, “insan olmanın” doğal bir parçası ve kişinin sosyal ilişkilerini düzenlemesine yardımcı olacak en önemli kontrol olgularından biri.
Günümüzde, bize dayatılmaya çalışılan ve hiçbir teolojik kaynakta yer almayan, çağ dışı, hurafelerle dolu, uydurma din anlayışı, ne yazık ki birçok 
kuruma çöreklenmeye başlıyor. Cahil tarikat ve dini kisve altında eğitim yaydığını iddia eden bazı yapıların, tarif ettikleri bu garip din öğretisi bu dünyaya ve insana önem vermiyor gibi yapıyor ama kendileri için, her türlü usulsüzlüğü kullanmaktan “utanmadan”, son model araçlar, villalar almaktan kaçınmıyorlar. Kendilerine inanan zavallı cahillere “sabır ve yoksulluk”la ilgili güzellemeler yaparken de utanmıyorlar. Acımızı paylaşamayacak kadar ayrıştırıldık. Ölüm AKP’liyi de yakalıyor başka partiliyi de ama cehalet bizi öldürüyor bunu artık anlayabilmemiz lazım. “Önlem yerine sabır konmaz” diyecek beyinlerin sayısı giderek azalıyor.

İngrid Bergman'a sormuşlar;

"Gidişat çok kötü, dünya nasıl kurtulacak?"

"Utanç" demiş Bergman, Dünyayı bir tek utanan insanlar kurtarabilir."

Çünkü utanmak "kibir" denilen en büyük günahın pan zehiridir...

Yalanın, iftiranın, hırsızlığın, pişkinliğin, arsızlığın önündeki en büyük engeldir...”

Hayvanlar dünyasında bile utanmak çok önemli. Mahçup olması gereken bir şey yaptığında köpekler ne yapıyor biliyor musunuz? Gözlerini sizden kaçırıyor, başlarını öne eğiyor, kuyruklarını kıstırıyor ve bir köşeye çekiliyor.

Başını öne eğebilen, yüzü kızaran, özür dileyebilen, hatasını samimiyetle kabul edip bir daha yapmamaya çalışan insanları görmeye ihtiyacımız var...

Slovak yazar Sılavoj Zizek “Kötülerin kaybetmediği bir ülke, çocuklarına ahlakı öğretemez” diyor. Gerçekten bu günlere doğru hızla savrulduğumuzu görüyor, endişe duyuyorum. Minicik beyinlere örnek olması gereken büyükler, çocuklarına arsızlığı, utanmazlığı öğretiyor. Sorumsuzluğun, yolsuzluğun ne kadar “cin” bir davranış olduğunu “utanmadan” anlatıyorlar.

“Allah utandırmasın” duasının bile içini boşalttılar. Duaları kabul mü oldu acaba diye düşünüyorum, çünkü utanmıyorlar.

Son sözü, bu kez, islamcı ideolog ve komplo teorisyeni, kökten dinci dünyanın, her türlü yolsuzluğu yaparken, kendisine arsızca sığındıkları şair söylesin:
 

İnsanda yok ise “Edep”

Neylesin medrese, mektep

Okusa alim olsa,

Yine merkep, yine merkep

Necip Fazıl Kısakürek

 

UNUTULMAYA YÜZ TUTAN KAVRAM: UTANMAK
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *