Depremden etkilenen çocuklar için animasyonların, kitapların, oyuncakların, kuklaların anlatımda faydalı olacağını ifade eden Dr. Özcan, şu noktalara dikkat çekti: “Bu konuyu konuşurken üzgün değilmiş gibi davranmayın. Eğer konuşmaya hazır değillerse zorlamayın. Duygu yükü ağır cümleler yerine “yaşananlardan dolayı üzgünüm” demeniz yeterli olacaktır. Dinlemeye hazır olun ancak zorlayıcı olmayın. Çocuğunuz zor sorular sorarsa öğrenip/düşünüp daha sonra bilgi vereceğinizi söyleyebilirsiniz. Sosyal medya/haber içerikleri çocuklara uygun olmayabilir, izleyeceği içerikleri lütfen denetleyin.”
Çocukların farklı yaş dönemlerinde farklı ruhsal ve duygusal tepkiler verebileceğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Dr. Özcan, çocuklarla konuşurken dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı:
“- Sakin olun, yumuşak ve kibar bir biçimde konuşun.
- Olay hakkındaki görüşlerini dinleyin.
- Göz seviyelerinde konuşmaya ve anlayabilecekleri kelimeler ve açıklamalar kullanmaya çalışın.
- Yaşlarına göre ilgileri hakkında sohbet etmeye ve oyun oynamaya çalışın.
- Onlara zaman tanıyın ve ilgi gösterin.
- Günlük rutinleri devam ettirmeleri için yardım edin.
- Ne olduğuna dair gerçek bilgileri paylaşın ve güncel durumu anlatın.
- Üzgün olmalarına izin verin. Güçlü olmalarını beklemeyin.
- Düşüncelerini ve korkularını yargılamadan dinleyin.
- Karşılaştıkları tehlikeleri sorun, onları destekleyin ve zarar görmekten en iyi nasıl kaçınacaklarını tartışın.
- Başkalarına yardım edecek fırsatlara izin verin ve teşvik edin.”
Okul öncesi dönemdeki çocuklarla iletişim kurarken soru sormalarına izin verilmesinin önemine değinen Dr. Özcan, şöyle devam etti:
“Okul öncesi dönemdeki çocuklarla iletişim kurarken açık, net ve birbirine yakın cümlelerle çocuğun yaşına uygun cevaplar verin. Oyunlar oynayın, güvende hissetmesi için bol bol sarılın. Depremi sahneleyen oyunlar kuruyorsa izin verin, oyuna eşlik edin.”
Dr. Özcan, ilkokul dönemindeki çocuklarla iletişim konusunda dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili ise şu önerilerde bulundu:
“-Rutini korumaya özen gösterin.
-Okula gitmek, spor yapmak, uyku düzenini eskiye döndürmek çok önemli.
-Öğretmeniyle ve arkadaşlarıyla iletişim kurması ve iletişimi sürdürmesini sağlayın.
-Çocuğunuzun düşüncelerini ve duygularını iyi anlamaya çalışın.
-Bunun için önce kendi duygu ve düşüncelerinizi çocuğunuzla paylaşın.”
Her yaş döneminde olduğu gibi ergenlik dönemindeki çocuklarla da iletişimin büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Özcan, şu bilgileri paylaştı:
“- Yalnız kalma isteğine anlayış gösterilmelidir.
- Öğüt vermeden onlarla sohbet etmeye çalışın.
- En kısa sürede rutinlerine geri dönün.
- Arkadaşlarıyla paylaşmasına destek verin.
- Sevdiği projeler, yardım faaliyetleri ve sosyal etkinliklere katılımını sağlayın.
- Gündelik işlerinizde yardım fırsatı oluşturun.
- Kararda söz hakkı alması önemli ancak anne-baba rolü gibi ağır sorumluluklar değil. - Örneğin ne yemek istediği, bugün nereye gitmek istediği gibi konularda kararı ona bırakabiliriz.”