5 yaşından beri kilim dokuyor
Gaziantepli dokuma ustası Cuma Sarıoğlu (80), 5 yaşında çırak olarak başladığı kilim dokumacılığını 75 yıldan beri severek sürdürüyor. Gaziantep'te, tarihi ve kültürel mekanların yoğun olarak bulunduğu Şekeroğlu Mahallesi'ndeki 5 metrekarelik iş yeri bulunan Sarıoğlu, ilerleyen yaşına rağmen, tek başına el emeği göz nuru dökerek, el tezgahında 1-2 metrekarelik kilim dokuyor.
Sarıoğlu, mesleğe aba dokumacılığı yaparak başladığını, ancak zamanla kilim dokumaya geçtiğini anlatarak, 5 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini 75 yıldan beri aynı mekanda severek sürdürdüğünü söyledi.
Beş çocuk babası olduğunu ve kilim dokuyarak ailesinin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalışığını ifade eden Sarıoğlu, şöyle konuştu: ''Dokumacılık en önemli meslekler arasında yer alıyordu. Babam de beni bu işi öğrenmem için 5 yaşında o zamanın en maharetli ustalarından olan Ömer Usta'nın yanına çırak olarak verdi. Mesleğe zaten büyük bir ilgim olduğu için kısa zamanda öğrendim ve 16 yaşıma geldiğim zaman usta oldum. 20 yaşıma geldiğim zaman da kendime ait bir iş yeri açtım ve mesleğimi şimdiki mekanda sürdürmeye başladım. Gençlik yıllarında bir günde 3-4 kilim dokuduğum oluyordu. Bu işten iyi para kazandığım dönemler oldu. Evlendim, 5 çocuğum oldu ve hepsini de evlendirdim. Şimdi eşim ile birlikte mütevazı bir hayat yaşıyorum. Yaşım ilerlemesine rağmen, dokumacılık işini bırakamıyorum. Çünkü mesleğime tutkuyla bağlıyım. Bir kilimi 3-4 günde dokuyabiliyorum, günde ortalama 2 saat çalışıyorum ama yine de çalışıp kazanıyorum ve hiç kimseye muhtaç olmadan hayatımı sürdürüyorum. Hayatımın soruna kadar da bu işi sürdürmeye kararlıyım.''
Cuma Sarıoğlu, bir insanın, iş hayatında başarılı olabilmesi için, gerçekten sevdiği ve yeteneğinin olduğu bir işte çalışmasının önemli olduğuna işaret ederek, ''insan sevdiği işi yapmalı'' dedi.
Sabırlı ve azimli olmanın da insanları meslek hayatında başarıya götüreceğini vurgulayan Sarıoğlu, şöyle devam etti: ''Bir insan, hangi işi yaparsa yapsın, öncelikle sabırlı, azimli ve kararlı olarak o işin inceliklerini en iyi şekilde öğrenmek zorundadır. Bu yapılabilirse, insan uğraştığı işte ehil ve o iş alanında aranılan kişi haline gelir. Bu sadece dokumacılık için değil tüm meslek grupları için de geçerlidir. Ben bu konuda iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum. Bir insanın 75 yıl boyunca işini yapması ancak ve ancak sevmesi ile mümkün olabilir. Ben tüm insanlara çalışmalarını ve başkalarına muhtaç olmamalarını tavsiye ediyorum.''
Çalışmanın yaşının olmadığını, her insanın gücü ölçüsünde bir işle uğraşması gerektiğinin altını çizen Sarıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Hiç bir iş yapmadan köşesine çekilen ve yaşını gerekçe göstererek, başkalarının eline bakan insanların sağlıkları da erken bozulur. Çalışmak insanları sağlıklı kılar, ailede ve toplum içinde saygınlığını arttırır. Ben, 80 yaşında olmama karşın, biraz zorlansam da günde 2 saat kadar düzenli çalışıyorum. Beslenmeme de dikkat ediyorum. Genç nesil bize 'eski toprak' diyor. Evet doğru, bizim gibi eski topraklar hem çalışmayı hem de düzenli ve dengeli yaşamayı tercih ediyor. Bunun sonucunda da daha sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşıyor. Tüm gençlere ve yeni nesile de bunu tavsiye ediyorum.''
rsim
Sarıoğlu, mesleğe aba dokumacılığı yaparak başladığını, ancak zamanla kilim dokumaya geçtiğini anlatarak, 5 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini 75 yıldan beri aynı mekanda severek sürdürdüğünü söyledi.
Gaziantepli dokuma ustası Cuma Sarıoğlu (80), 5 yaşında çırak olarak başladığı kilim dokumacılığını 75 yıldan beri severek sürdürüyor. Gaziantep'te, tarihi ve kültürel mekanların yoğun olarak bulunduğu Şekeroğlu Mahallesi'ndeki 5 metrekarelik iş yeri bulunan Sarıoğlu, ilerleyen yaşına rağmen, tek başına el emeği göz nuru dökerek, el tezgahında 1-2 metrekarelik kilim dokuyor.
Sarıoğlu, mesleğe aba dokumacılığı yaparak başladığını, ancak zamanla kilim dokumaya geçtiğini anlatarak, 5 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini 75 yıldan beri aynı mekanda severek sürdürdüğünü söyledi.
Beş çocuk babası olduğunu ve kilim dokuyarak ailesinin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalışığını ifade eden Sarıoğlu, şöyle konuştu: ''Dokumacılık en önemli meslekler arasında yer alıyordu. Babam de beni bu işi öğrenmem için 5 yaşında o zamanın en maharetli ustalarından olan Ömer Usta'nın yanına çırak olarak verdi. Mesleğe zaten büyük bir ilgim olduğu için kısa zamanda öğrendim ve 16 yaşıma geldiğim zaman usta oldum. 20 yaşıma geldiğim zaman da kendime ait bir iş yeri açtım ve mesleğimi şimdiki mekanda sürdürmeye başladım. Gençlik yıllarında bir günde 3-4 kilim dokuduğum oluyordu. Bu işten iyi para kazandığım dönemler oldu. Evlendim, 5 çocuğum oldu ve hepsini de evlendirdim. Şimdi eşim ile birlikte mütevazı bir hayat yaşıyorum. Yaşım ilerlemesine rağmen, dokumacılık işini bırakamıyorum. Çünkü mesleğime tutkuyla bağlıyım. Bir kilimi 3-4 günde dokuyabiliyorum, günde ortalama 2 saat çalışıyorum ama yine de çalışıp kazanıyorum ve hiç kimseye muhtaç olmadan hayatımı sürdürüyorum. Hayatımın soruna kadar da bu işi sürdürmeye kararlıyım.''
Cuma Sarıoğlu, bir insanın, iş hayatında başarılı olabilmesi için, gerçekten sevdiği ve yeteneğinin olduğu bir işte çalışmasının önemli olduğuna işaret ederek, ''insan sevdiği işi yapmalı'' dedi.
Sabırlı ve azimli olmanın da insanları meslek hayatında başarıya götüreceğini vurgulayan Sarıoğlu, şöyle devam etti: ''Bir insan, hangi işi yaparsa yapsın, öncelikle sabırlı, azimli ve kararlı olarak o işin inceliklerini en iyi şekilde öğrenmek zorundadır. Bu yapılabilirse, insan uğraştığı işte ehil ve o iş alanında aranılan kişi haline gelir. Bu sadece dokumacılık için değil tüm meslek grupları için de geçerlidir. Ben bu konuda iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum. Bir insanın 75 yıl boyunca işini yapması ancak ve ancak sevmesi ile mümkün olabilir. Ben tüm insanlara çalışmalarını ve başkalarına muhtaç olmamalarını tavsiye ediyorum.''
Çalışmanın yaşının olmadığını, her insanın gücü ölçüsünde bir işle uğraşması gerektiğinin altını çizen Sarıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Hiç bir iş yapmadan köşesine çekilen ve yaşını gerekçe göstererek, başkalarının eline bakan insanların sağlıkları da erken bozulur. Çalışmak insanları sağlıklı kılar, ailede ve toplum içinde saygınlığını arttırır. Ben, 80 yaşında olmama karşın, biraz zorlansam da günde 2 saat kadar düzenli çalışıyorum. Beslenmeme de dikkat ediyorum. Genç nesil bize 'eski toprak' diyor. Evet doğru, bizim gibi eski topraklar hem çalışmayı hem de düzenli ve dengeli yaşamayı tercih ediyor. Bunun sonucunda da daha sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşıyor. Tüm gençlere ve yeni nesile de bunu tavsiye ediyorum.''
rsim
Sarıoğlu, mesleğe aba dokumacılığı yaparak başladığını, ancak zamanla kilim dokumaya geçtiğini anlatarak, 5 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini 75 yıldan beri aynı mekanda severek sürdürdüğünü söyledi.