ANASAYFA arrow right Yaşam

Obezite tehlikeli boyutlara tırmanıyor

Obezite tehlikeli boyutlara tırmanıyor
YAYINLAMA: 29 Ağustos 2023 / 17.47
GÜNCELLEME: 29 Ağustos 2023 / 18.01
Dünyada ve Türkiye’de gittikçe artan ve "sessiz pandemi" olarak nitelendirilen obeziteye karşı uzmanlar her fırsatta uyarıyor.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Adaş, "Türkiye’nin obezite karnesi çok parlak değil, yaklaşık 20 milyonu geçen sayıda obez birey yaşamakta, ülke olarak ciddi anlamda eylem planına geçmemiz gerektiğini gösteriyor. Mücadele gerçekten zor, inanılmaz bir artışla karşı karşıyayız. 2035 verisine baktığınızda rakam yüzde 55, kıpkırmızı, Türkiye alarm seviyesi, bu çok dramatik bir rakam. Hep moda diyetler var, önemli olan porsiyonları azaltmak, dengeli ve düzenli beslenmek" dedi.

Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de obezite gittikçe artan bir sorun olarak öne çıkarken uzmanlar her fırsatta uyarıyor. Türkiye’nin obezite karnesinin kötü olduğu belirtilirken çocukluk çağından itibaren dengeli beslenme ve hareketliliğin sağlanmasının yanı sıra obeziteye karşı bilinç oluşturulmasının önemine dikkat çekiliyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Mine Adaş da Dünya Obezite Federasyonu’nun bu yıl yayınladığı Dünya Obezite Atlası’ndaki Türkiye ile ilgili dikkat çekici tespitleri yorumlarken önemli uyarılarda bulundu.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Adaş, "Türkiye’nin obezite karnesi çok parlak değil, yaklaşık 20 milyonu geçen sayıda obez birey yaşamakta, ülke olarak ciddi anlamda eylem planına geçmemiz gerektiğini gösteriyor. Mücadele gerçekten zor, inanılmaz bir artışla karşı karşıyayız. 2035 verisine baktığınızda rakam yüzde 55, kıpkırmızı, Türkiye alarm seviyesi, bu çok dramatik bir rakam. Hep moda diyetler var, önemli olan porsiyonları azaltmak, dengeli ve düzenli beslenmek" dedi.

Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de obezite gittikçe artan bir sorun olarak öne çıkarken uzmanlar her fırsatta uyarıyor. Türkiye’nin obezite karnesinin kötü olduğu belirtilirken çocukluk çağından itibaren dengeli beslenme ve hareketliliğin sağlanmasının yanı sıra obeziteye karşı bilinç oluşturulmasının önemine dikkat çekiliyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Mine Adaş da Dünya Obezite Federasyonu’nun bu yıl yayınladığı Dünya Obezite Atlası’ndaki Türkiye ile ilgili dikkat çekici tespitleri yorumlarken önemli uyarılarda bulundu.

Obezitenin genellikle estetik bir problem olarak değerlendiğini söyleyen Adaş, obezitenin çok ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Obezite sağlık ekonomileri için de ciddi bir yük oluşturuyor, neden; beraberinde bulunduğu pek çok hastalık var. Hipertansiyon, diyabet, kardiyovasküler sistem hastalıkları, eklem, safra kesesi hastalıkları, depresyon, pek çok şeyi bir arada bulunduruyor. Günümüzde konuşulan şöyle de bir konu var; obezitenin bu mücadelede gerçekten bir hastalık olarak algılanabilmesi için, obezite terminolojisinde, isimlendirilmesinde yeni bir isimlendirilmeye mi gidilsin diye tartışılıyor. Baş harfleri İngilizce olarak ABCD (Yağ Dokusu Temelli Kronik Hastalık) diye isimlendirelim, obeziteli birey demeyelim. Burada kişileri damgalanmaktan da kaçınmak gerekiyor. Mücadelede daha etkin olabilmek, gerçekten bir hastalık, halk sağlığı problemi olarak algılayabilmek için obezite ile ilgilenen bilim insanlarının önerisi."

Dünya Obezite Atlası’nda yer alan veriler ışığında çalışmalar yapılması ve sağlıklı yaşam şartlarına uygun şekilde davranışlarda bulunulması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Adaş sözlerini şöyle sürdürdü:

"2035 verisine baktığınızda yüzde 55, kıpkırmızıya da boyamışlar, Türkiye hakikaten alarm seviyesi, bu çok dramatik bir rakam. Obezite ile mücadele gerçekten zor, inanılmaz bir artışla karşı karşıyayız. Bazen insanlar ulaşamayacakları hedefler koruyorlar, '20-30 kilo vermeliyim' diye, yine hastalarıma söylediğim şey; 1 kilo vermeyi hedefleyin, önce 1 kilo sonra 2’nci, 3’üncü kiloyu verirsiniz. Ulaşılmayacak hedefler koymak insanın moralini bozuyor, demotive ediyor. En basiti su tüketimini arttırmak, bakıyorsunuz su tüketimi yerine şeker oranı yüksek, gazlı içecekler tüketiliyor. Yemek yeme alışkanlıklarımıza dikkat etmemiz lazım."

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *