ANASAYFA arrow right Yaşam

Psikolojik destek çalışmaları acil bir ihtiyaç!

Psikolojik destek çalışmaları acil bir ihtiyaç!
YAYINLAMA: 25 Şubat 2023 / 19.48
GÜNCELLEME: 25 Şubat 2023 / 19.48
44 binden fazla insanın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yıkım getirdiği illerde felaketi yaşayan çok sayıda insan psikolojik olarak da ciddi ve derin yaralar aldı.

Türk Psikologlar Derneği, depremlerin yıkım getirdiği 11 ilden 7'siyle ilgili bir rapor hazırladı.Saha gözlem ve ihtiyaç değerlendirmelerinin aktarıldığı raporda, bölgelerdeki eksikliklerin, psikososyal destek ihtiyacının önemi ve bu doğrultuda neler yapılabileceğine ilişkin öngörü ve önerlerde bulunuldu.

Bölgede bulunan pek çok arama-kurtarma gönüllüsünün de depremin birinci gününden bu yana değindiği  koordinasyonsuzluk sorunu, Türk Psikologlar Derneği'nin raporunda da yer aldı. Deprem bölgesine yapılan yardımların depremzedelere ulaştırılmasındaki yaşanan zorluklara değinilen raporda, “bölgenin hassasiyetleri nedeniyle güvenlik ve işbirliği sorunları olduğu; kamu kurumları ve yerel yönetimler arasında yer yer yeterli işbirliği ve koordinasyonun oluşmadığı" gözlemleri aktarıldı.

10-17 Şubat 2023 tarihleri arasında deprem bölgelerinde gerçekleştirilen saha araştırmalarına katılan öncü ekipte Prof. Dr. Gökhan Malkoç, Doç. Dr. Zeynep Tüzün, Psikolog Dr. Zeynep Şeker, Psikolog Dr. Çiğdem Yumbul, Psikolog Suat Özçağdaş ve Vedat Gün yer aldı.

Bölgede yüksek şiddetli artçıların da sıklıkla devam etmesi nedeniyle, travma sonrası akut dönemde görülen çeşitli psikolojik belirtilerin gözlemlendiği belirtilen raporda, “deprem yaşayanlarda, yoğun kaygı tepkilerinin gözlemlendiği” ifade edildi. Raporda, “Çocuk, ergen, yaşlı, kadın, engelli, özel tıbbi bakım ihtiyacı bulunan bireyler, mülteciler vb. incinebilir grupların özel gereksinimleri de göz önünde bulundurularak kapsamlı bir toplum temelli psikososyal destek programı geliştirilmesi, afet çalışmalarına destek veren çalışanlara psikososyal destek hizmeti sunulması, görev yapıp geri  dönmüş arama-kurtarma, lojistik vb. personel ve gönüllülere kendi illerinde hizmet sunulması, deprem bölgesinden başka illere intikal etmiş deprem yaşayanların yeni barınma alanlarında/bölgelerinde psikososyal destek hizmeti sunması ihtiyaçlar arasındadır” denildi.

Ayrıca raporda, bölgede görev alan kamu personeli, afet çalışmasına katılan personel ve gönüllülerle ilgili de, şu analizlerde bulunuldu:

“Psikososyal destek hizmetleri açısından değerlendirildiğinde, mevcut personelin psikososyal destek vermesi çalışanların sağlıklı ve işlevsel bir hizmet sunmasının çok mümkün olmayacağı gerekçesi ile önerilmemektedir. Depremin etkilediği bütün illerde, psikososyal destek sağlayıcılarının kendilerinin de birer afetzede olduğunun göz önünde bulundurulması ve bu anlamda da desteklenmelerinin gerekli olduğu düşünülmektedir. Sahaya inen ekiplerin de ikincil travmatizasyon belirtileri gösterdiği görülmüştür. Özellikle, ASHB İl Müdürlüğü çalışanlarının eğitim ve süpervizyon ihtiyacının yanısıra, daha öncelikli olarak kendileri de depremden etkilendikleri için bireysel ya da grup travma müdahalesine acil ihtiyaçları bulunduğu saptanmıştır. Bölgedeki çalışmalarda yer alacak psikososyal çalışmacıların ve psikologların süpervizyon ve travma eğitimleri sağlanarak desteklenmelerinin gerekli olacağı ön görülmektedir.”

Raporda çocuklar, gençler, kadınlar, engelli ve özel tıbbi gereksinimi olan bireyler, yaşlılar ile mülteciler için de ayrı başlıklarla değerlendirme ve önerilerde bulunuldu.

Raporda, şu kanaat ve öneriler sıralandı:

“Yapılan çalışmalar sonucunda, 6 Şubat depremlerinden etkilenen yurttaşlarımızın ve afet çalışanlarının psikososyal destek ihtiyaçlarını karşılamak, travma ile başa çıkma becerilerini arttırmak, kapasitelerini güçlendirmek amacıyla, deprem bölgesinde ve göç edilen illerde olmak üzere bir yıl süreyle devam edilecek bir psikososyal destek hizmeti verilmesinin gerekli olduğu kanaatine varılmıştır. Bu amaçla bir psikososyal destek hizmet modeli oluşturulmuştur. Yapılan ihtiyaç ve kaynak analizi ile elde edilen deneyimler ve ayrıntılı olarak aktarılan çeşitli alanlardaki öneriler çerçevesinde, alanda geniş ölçekli bir psikososyal destek sistemi kurulması; olanaklar çerçevesinde psikososyal destek hizmetlerinin afet bölgesinin tamamına ulaştırılması; farklı uzmanlık alanlarından olan meslek örgütleri, kamu kurumları ve yerel yönetimler ile etkili bir işbirliği kurularak tüm deprem bölgesinde büyük ve küçük ölçekli merkezler üzerinden bu hizmetin sunulması; yapılacak çalışmaların en az 1 yıl sürecek bir şekilde planlanması, bu tarihten sonrası için ayrı bir saha analizi yapılması öngörülmektedir.

Bölgeden göç etmiş olan yurttaşlarımıza yeni gelmiş oldukları illerde psikososyal destek sağlanması;

Depremden etkilenen il ve ilçe merkezlerinde deprem bölgesine gidecek uzman gönüllüler aracılığıyla 1 yıllık bir psikososyal destek hizmeti sunulması;

Deprem bölgesinde olan ancak görece yerel kapasitesiyle psikososyal destek verilebilecek illere de (Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kilis, Elazığ) yapılacak gezici ekip görüşmeleri dahilinde ihtiyaç duyulacak noktalarda uzmanlık desteği sağlanması;

Çalışmaların psikososyal destek sunabilecek meslek mensuplarının meslek kuruluşları ile eşgüdüm ve işbirliği içinde gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

Gaziantep ilinde, şehir merkezinde yıkımın az olduğu ancak Nurdağı ve Islahiye ilçelerinin depremden çok yoğun düzeyde etkilendikleri bilgisi edinilmiştir. Gaziantep merkezde, UN Gıda Desteği Koordinasyon ekibi, Sağlık Bakanlığı İl Afet Kriz Koordinasyonu yöneticisi ve ASHB İl Müdürü ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Gaziantep merkezde, Şahinbey ve Şehitkamil mahallelerinde farklı bölgelerde çadır toplanma alanları kurulduğu ve kurulmaya devam ettiği bilgisi alınmıştır. Bunlar arasında, Gazikent Gençlik Merkezi, Kadın Merkezi, Mithatpaşa Kütüphanesi ve Yukarıbayır’da PSD çadırları da bulunmaktadır. Bölge halkının önemli bir kısmının göç ettiği, kalanların ise çadır kentler yerine kendi evlerinin yakınlarında kalmayı ya da müstakil evde yaşayanların bahçelerinde kalmayı tercih ettikleri öğrenilmiştir. Bu durumun zaman içerisinde çadır kentlerin koşulları iyileştirildikçe değişiklik gösterebileceği düşünülmektedir. Gaziantep’te göçmen nüfusunun fazla olması ve yeni yerleşik hayata geçmiş olan göçmenlerin yeniden çadır kentlere dönmeleri gerekmesinin göçmenlerdeki psikososyal destek ihtiyacını arttırabileceği öngörülmektedir.

Gaziantep merkezde psikososyal destek kapasitesinin yeterli olduğu, ancak diğer illerde de gözlemlendiği üzere, psikososyal destek sağlayıcılarının kendileri de depremden etkilendikleri için travmatik stres tepkileri olabileceği ve ilerleyen süreçte tükenmişlik belirtileri yaşayabilecekleri ön görülmektedir. Bu nedenle deprem yaşayanların yanı sıra bölgede çalışanlara yönelik çalışana destek programlarının planlanması da gerekli görülmektedir.

Nurdağı ve Islahiye

Nurdağı ve Islahiye ilçeleri sırayla ziyaret edilmiştir. Bölgede çadır toplanma alanlarına ziyaret gerçekleştirilerek gözlem yapılmıştır. Yıkımın çok fazla olduğu ve çalışmaların halen devam ettiği görülmektedir. Çadır toplanma alanlarının da kurulum ve düzeninin sağlanması süreçleri devam etmektedir. Gaziantep merkezde ASHB Müdür Yardımcısı’nın yönlendirmesi ile, bu 2 ilçeden sorumlu ASHB temsilcisi ile Islahiye’de görüşülerek 2 ilçeye dair bilgi alınmıştır. ASHB’nin farklı illerinden temsilcilerin burada PSD hizmeti verdiği ve yerelde yaşayan ekibin toplanmaya başlaması ile görevi onlara devredecekleri bilgisi alınmıştır. Ekipler için yaşam koşullarının zorlayıcı olduğu, bu nedenle gelecek ekiplerin mutlaka oryantasyonlarının ve dönüşte paylaşımlarının yapılmasının önemli olduğunun altı çizilmiştir. Islahiye ve Nurdağı ilçelerinin ortasında bir konteyner kent kurulmasının ve yurttaşların buraya yönlendirileceğinin bilgisi alınmıştır. Özellikle Nurdağı ilçesinde hem yıkımın hem de ağır hasarlı binaların fazla olması nedeniyle ilçenin tahliye edilerek yeniden yapılandırılacağı belirtilmiştir.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *