Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda 2025 yılında astım nedeniyle dünyada 400 milyon kişinin etkilenebileceği öngörülüyor. Havaların ısınmasıyla birlikte artan nem oranı ve sıcaklık, astım ataklarının da artmasına neden olabiliyor. Astımı kontrol altına alabilmek için tetikleyici etkenlerden korunmak gerekiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Pelin Aktaş Uysal, astım ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.
Alerjisi olanlarda astım atakları yıl boyu sürebilir
Astım, uzun süreli kronik hava yolu daralması ile seyreden ve belli etkenlerle karşılaşılınca şiddetinin arttığı ataklar halinde seyreden solunum hastalığıdır. Alerjik astım, polen mevsiminin yoğun olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında olabildiği gibi, kişide akar ya da ev hayvanı alerjisi varsa yıl boyu da sürebilmektedir. Nefes darlığı, öksürük veya hırıltı şikayetleri ataklarda aniden şiddetli bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Özellikle geceleri şikayetler artabilmektedir.
Yüksek ısı ve nem astım atağını tetikleyebilir
Yazın yüksek ısı ve nem derecesi astım ataklarına sebep olabilir. Çok sıcak ve nemli havalarda dışarı mümkünse çıkılmaması, pencerelerin kapatılıp klima ile nem dengesini yüzde 50’nin altında ayarlanması, mecburen sokağa dışarı çıkılacaksa hastanın yanında kurtarıcı inhaler ilaçların bulunması ve gerektiğinde göğüs hastalıkları hekimi ile acil servise başvurulması son derece önemlidir.
İnhaler ilaçların düzgün kullanılması önemli
Astım ataklarına sebep olan hem çevresel hem de genetik risk faktörleri olabilmektedir. Kişinin genetiği, cinsiyeti ve obezite gibi faktörler kişisel risk faktörlerdir. Bunun dışında alerjenler, enfeksiyonlar, sigara kullanımı, hava kirliliği, hava ısısı değişimi, mesleki riskler gibi çevresel faktörler de astım ataklarını artırabilmektedir. Ataklara sebep olan risk faktörlerinin saptanması ve uzak durulması önerilmektedir. Acil durumlarda inhaler ilaçların kullanılması, ilgili göğüs hastalıkları hekimlerine ve acil servise başvurulup gerekli tetkik ve tedavinin yapılması son derece önemlidir. Uzmanlar tarafından klinik durum, fiziki muayene ve ilgili testlerle konulmaktadır. Tanı açısından genellikle en önemli test solunum fonksiyon testidir. Muayenede akciğer seslerinde ronküs denilen hırıltılı solunum steteskopla dinlenmektedir. Hastaların kullandığı inhaler cihaz eğitimi ve adaptasyonu düzenli ve doğru teknikte kullanmaları, genel beslenme, uyku düzeni veya spor gibi sağlıklı yaşam önerilmektedir.