1999’da düzenlenen Telekulak Operasyonu ve 2013’teki 17-25 Aralık operasyonları, ülkenin en büyük telefon dinleme skandalları olarak kayda geçmişti. Ancak internet hakkında yasal düzenlemelerin de yapıldığı bu dönemde ulaşılan belgeler, telefon dinleme skandallarından katbekat daha büyük bir çevrimiçi kitlesel gözetimi ortaya koydu. Kişilerin internet üzerinde gerçekleştirdikleri tüm faaliyetlerin, kimlik ve kişisel verileriyle birlikte Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) gönderildiği ortaya çıktı.
Girdiğiniz internet siteleri, WhatsApp’ta kimlerle yazıştığınız ya da telefonlaştığınız, konum verileriniz ve daha fazlası, her saat başı Medyascope, daha önce ortaya çıkan kitlesel gözetim faaliyetinin belgelerine ulaştı. Medyascope'tan Doğu Eroğlu'nun ulaştığı belgelere göre; internet servis sağlayıcıları, bilgisayar ya da mobil cihaz üzerinden internete bağlanan tüm kullanıcıların trafiğini, her saat başı BTK’ya iletiyor. BTK’ya giden bu veriler anonim hâle getirilmiyor. Yani her bir veri paketi, kullanıcının kimliğiyle birlikte kuruma gönderiliyor. “Adli ve önleyici tedbirler” gerekçesiyle internet trafiğini isteyen BTK’nın, tüm vatandaşların verilerini nasıl kullanacağı belirsiz.
Çevrimiçi kitlesel gözetim, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yaklaşık bir buçuk yıldır gerçekleştiriliyor.
BTK’nın kullanıcı trafik verilerini düzenli olarak internet servis sağlayıcılardan istediğini daha önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel açıklamış, BTK herhangi bir yalanlamada bulunmamıştı.