ANASAYFA arrow right Yaşam

Yaz aylarının kabusu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı için PCR testi geliyor

Yaz aylarının kabusu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı için PCR testi geliyor
YAYINLAMA: 21 Haziran 2022 / 18.32
GÜNCELLEME: 21 Haziran 2022 / 18.32
Yaz aylarında görülen, kene ısırmasıyla ortaya çıkan ve erken teşhis edilmediğinde ölümle sonuçlanabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı için Türk bilim insanları PCR testi geliştirmeye başladı.

Virüs taşıyan kenelerin insana tutunması sonucu bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), karaciğeri hedef alarak ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ve baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda ise kanama gibi bulgularla seyrederek ölüme neden olabiliyor. Geçen hafta Erzurum’un Şenkaya ilçesinde arkeolojik çalışma yaparken kene ısırması sonucu hayatını kaybeden 52 yaşındaki Arkeolog Murat Kurt’un ölümüyle tekrar gündeme gelen KKKA, en çok Doğu Avrupa ile Türkiye’de görülüyor.

Ülkemizde ilk kez 2002 yılında tespit edilen hastalıkla ilgili, 20 yıldır çalışmalar yürüten ve bu alanda dünyadaki söz sahibi bilim insanları arasında yer alan Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi (KUISCID) Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül, KKKA’nın, Türkiye için hala önemli bir başlık olduğuna işaret ederek KUISCID araştırmacılarıyla birlikte hastalığın erken teşhisi için yaygın olarak kullanılabilecek PCR testi geliştirmeye başladıklarını, tedavide etkin ilaçların tespit edilebilmesi için de büyük bir çalışma yürüttüklerini söyledi. KKKA araştırmaları, hastalığın en çok görüldüğü bölgelerden Çorum'daki Hitit Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları bölümüyle de işbirliği içerisinde yürütülüyor.

KORONAVİRÜSTEN 5 KAT DAHA ÖLÜMCÜL

Erken teşhisle semptomların görüldüğü ilk 3 gün içinde bazı antiviral ilaçlarla ölümlerin önlenebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ergönül, bu nedenle tıpkı Kovid’de olduğu gibi KKKA’da da PCR testlerinin yaygın olarak her merkezde kullanılabilir hale getirilmesinin hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Prof. Dr. Ergönül, dünyada en sık görülen ülkelerin başında geldiğimiz için hastalığın ilk başlarda ‘Tokat hastalığı’ olarak anıldığını söyleyerek "KKKA’nın ülkemizde en sık görüldüğü yerler Orta ve İç Anadolu'nun doğu kesimleri ile Karadeniz'in güney kesimleri. İlk yaz döneminde, haziran gibi vakalar yoğunlaşır, temmuz ağustos gibi azaldığını görürüz ama eylül gibi hasat döneminde tekrar artar. Çünkü bu aylar, tarımda çalışan insanların keneye maruz kaldığı zamanlardır. Son olarak üzücü bir şekilde bir arkeolog, Erzurum yakınlarında çalışırken hasta oldu ve kaybedildi. Kovid-19 ile karşılaştırdığımız zaman, KKKA’da ölüm oranı çok daha yüksek. Covid-19’da en fazla yüzde 1-2 gibi ölüm oranı. Ama Kırım Kongo'ya yakalanan bütün hastalarda baktığımızda ölüm oranı yüzde 5, neredeyse 4-5 kat daha yüksek. Semptomları başlayıp hastaneye yatmış olanlarda ise ölüm oranı yüzde 10-15'leri buluyor" dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *