ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Faturayı Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımız ödememeli

Faturayı Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımız ödememeli
YAYINLAMA: 25 Kasım 2025 / 17.24
GÜNCELLEME: 25 Kasım 2025 / 17.24

İlköğretimin birinci kademesinde uygulanmaya konulan yeni müfredat programının ciddi anlam da eksiklikler ve yanlışlıklar içerdiğini, bu programın alelacele uygulamaya konulmasının öğretmen ve öğrencileri olumsuz etkilediğini söyleyen Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Eğitim programının hedefi, gerçekçi ve çok yönlü insan yetiştirmek olmalıdır. Yeni müfredat programında ciddi anlamda eksiklikler var. Bu konudaki yanlışlıklar düzeltilmeli, aksi takdirde fatura yine çocuklarımıza başka bir ifade ile Türkiye’nin geleceğine çıkartılacaktır” dedi.

“Nitelikli eğitim nitelikli personelden geçer”

Bozgeyik, “Yeni müfredat programının uygulanmasında ortaya çıkan sorunların ve eksikliklerin görülmesi ve giderilmesi için, öncelikle eğitim işkolunda yetkili sendika olan Eğitim Sen’in görüş ve önerilerinin MEB tarafından dikkate alınması gerekmektedir. Programın uygulanmasın da daha fazla sorun yaşan maması, ileride karşılaşılacak olumsuzlukların önüne şimdiden geçilebilmesi için eleştiri ve önerilerimizin önemsenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde, yıllardır yapısal hale gelen eğitim sorunları yine yaşanacak, ortaya çıkan olumsuzluklardan milyonlarca öğrencimiz ve eğitim emekçileri etkilenecek” diye konuştu.

Uygulayıcılar yeterince bilgilendirilmedi

Büyük umutlarla uygulanmaya başlanan yeni müfredat programında yaşanan sorunlar ve eksiklikleri anketlerle tespit ettiklerini ve çok çarpıcı sonuçların ortaya çıktığını söyleyen Bozgeyik, “2004-2005 Eğitim öğretim yılında pilot ilde 120 ilköğretim okulunda eğitimde devrim diye adlandırılan yeni müfredat uygulanmıştı. Pilot okullarda olumlu ve olumsuz yönleri belirlenip değerlendirilmeden, 2005-2006 eğitim öğretim yılında tüm ilköğretim okullarının 1. kademesinde uygulamaya geçildi. Eğitim Sen olarak ilimizin ilköğretim okullarının 1. kademesinde müfredatın olumlu olumsuz sonuçları ile ilgili olarak bir anket çalışması yaptık. Yapılan ankette ilimiz merkezinde 16 okul olmak üzere, ilçelerde ve köy okullarında belirlediğimiz pilot okullarda çalışan yaklaşık 200 öğretmenden görüş aldık. Ankette müfredat değişikliğine neden gerek duyulduğunu, yeni ders kitaplarının. çalışma kitaplarının ve kılavuz kitapların işlenirliğini, ölçme ve değerlendirmenin, ders araç ve gereçlerin temini ve kullanılmasını, öğrencilerin derse katılımın, ses temelli eğitimin, el yazısının, programın tanıtımını ve müfredat birebir uygulayan öğretmen arkadaşların gördüğü diğer olumlu, olumsuz gözlemleri konularında görüşleri alındı” şeklinde açıklama yaptı.

“Müfredat bilimsellikten uzaktır”

Bozgeyik anketin değerlendirilmesinde çıkan sonuçları şöyle özetledi: “Müfredatın uygulanmasında bölge, çevre şartları yeterince dikkate alınmamıştır. Müfredatın hazırlanmasında öğretmenler, konunun uzmanları yeterince bilgilendirilmemiş, hizmet içi eğitim yetersiz kalmıştır. Müfredatın hazırlık aşamasında öğretmenlerin görüşlerine baş vurulmamıştır. Hazırlanan ders kitapları, çalışma kitapları, kılavuz kitapları içerik olarak yetersiz olmasının yanı sıra karmaşık bir hale getirilmiştir. Kılavuz kitaplarındaki günlük planların uygulanması zor ders saatleri yetersiz. Müfredat hazırlanırken düşünülen araç gereçler okulların büyük bir bölümünde yok. Ders kitaplarının basım ve dağıtımının zamanında yapılmaması. Ders kitaplarında öğrencilerin çoğunluğunun dünyasına hitap edecek somut örneklere yer verilmemesi. Türkçe kitabında çok ayrıntıya girilmesi. Sosyal bilgiler kitabının okumaya dayalı hazırlanması. Fen ve teknoloji kitaplarındaki deneyler için araç gereçlerinin okullarda olmaması. Ses temelli öğretimde öğrenciler daha erken okumalarına rağmen, hızlı, akıcı ve anlamlı okuyamıyorlar. Ders kitaplarının yeterli araştırma yapılmadan hazırlanmış olması. Öğretmenlerin yeni müfredata hakim olmaması, öğretmen ve öğrencilerde eski alışkanlıklarının devam etmesi. Müfredatın uygulanmasına hızlı geçiş tüm eğitimin bileşenlerini tedirgin etmiştir. Müfredat bilimsellikten uzaktır.”

İnsan faktörünün göz ardı edildiği bir alandan başarı beklenemez

“Dünyanın en kusursuz müfredat programını da hazırlamış olsanız, eğitim sistemi açısından son derece önemli olan insan faktörünü göz önüne almadığınızda başarılı olmanız mümkün değildir” diyen Bozgeyik, “Milyonlarca çocuğumuzu eğitecek eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük sorunlarına çözüm üretmek noktasında somut adımlar atılmaması başta eğitimin niteliği olmak üzere, müfredat programının uygulanmasında da sürekli sorunlar yaratacaktır. Nitelikli eğitimin, öncelikle nitelikli personelden geçtiği gerçeği, yeni müfredat programının uygulanması aşamasında da kendisini göstermiştir' diye konuştu.

Çocuk, toplumsal değerlere göre eğitilmelidir

İlköğretim programının uygulanması aşamasında piyasasının istekleri değil, toplumun gereksinimlerinin dikkate alınması gerektiğini hatırlatan Bozgeyik, Çocuk, bireysel değerlerin yanı sıra toplumsal değerlere göre de eğitilmelidir. Müfredatta yer alan konu, amaç, hedef, öğretim ilke, yöntem ve kavramların, çocukların sosyal ve kültürel gelişim düzeyine uygun olmasına dikkat edilmelidir. Programın çocuğun doğasına uygun olarak uygulanması önemlidir. Müfredatta bilgi ve değerler somut ve gerçekçi olmalıdır. Müfredat kesinlikle sınav ve not sistemi üzerine kurulmamalıdır. Çünkü sınav ve not sistemi, geliştiren değil, eleyen ve seçen bir sistemin ürünüdür. Ölçme ve değerlendirme, öğrenci-öğretmen-veli üçgeninde kurulmalı ve sadece nicelik değil, niteliğin ölçülmesine ve geliştirilmesine önem verilmelidir” şeklinde açıklama yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *