Çalışanların iş yükü arttı, ancak sağlık hizmetlerinin kalitesi artmadı…
SSK Hastaneleri’nin devrinin sağlık sorunlarını çözmediğini, aksine artan prosedürlerden dolayı iş yükü ve zaman kaybının arttığını söyleyen Tabipler Odası Başkanı Kemal Bakır, “Sağlık sisteminde Cumhuriyet tarihinin en büyük devir işlemleri yapılmış gibi görünse de hala sürüyor. Hala sürüyor, çünkü önceden SSK hastanelerinin çalışma biçimleri, protokolleri ve özlük hakları Sağlık Bakanlığı hastanelerinden farklı. Öncekini bugüne uydurabilme çabası sürüyor. Devir hukuken tamamlanmış görünse de fiilen tamamlanamadı” dedi.
212 Dispansere kilit vuruldu
SSK Hastaneleri’nin devriyle birlikte kentin ve ülkenin muhtelif yerlerinde ki dispanserlerin de kapandığını, bu durumun dispanserlerden sağlık hizmeti alan vatandaşları olumsuz etkilediğini açıklayan Bakır, “Türkiye genelinde 148 hastane, 212 dispanser, 202 sağlık istasyonu, 9 ağız ve diş sağlığı merkezi, 2 hemodiyaliz merkezi, 54 bin çalışanın kadrosunda değişiklik yapılmasının ardından ilk günlerde başlayan büyük karmaşa azalmış görünmekle birlikte henüz yatışmadı. 63 Bin 13 uzman tabip, 3 bin 675 asistan tabip ve pratisyen ta bip kadroları ile Sağlık Bakanlığı’na geçti” şeklinde açıklama yaptı.
Bürokratik işlemler arttı
Sağlık Bakanlığı’na geçen sağlık çalı şanlarının iş yüklerinin artan prosedürlerden dolayı ağırlaştığını, ancak sağlık hizmeti alanlar açısından olumlu bir değişiklik olmadığını ifade eden Bakır, “Devir sonrası yapılan bir araştırmada ‘toplam iş yükünüzde artış oldu mu?’ sorusuna yüzde 82’si ‘evet’ yanıtı vermiştir. Hemşirelerin bu soruya verdiği ‘evet’ yanıtı ise yüz de 92 olmuştur. Sağlık çalışanlarımızın iş yükünün artmış olması hükümeti memnun etmiş olabilir. Oysa sağlık çalışanlarının fazla çalışmasına rağmen sağlık hizmetinde de artış sağlamış olması ne kadar iyi olurdu. Oysa ki iş yükü artışı yine aynı araştırma da görülmektedir ki, bürokratik işlemlerin fazlalaşması ile oluşmuştur. Bürokratik işlemlerin artışı, iş yükünü arttıran birinci neden olurken, bun dan sonra sırayı hasta sayısındaki artış almaktadır” diye konuştu.
İş barışı zedelendi
Bakır, öteden beri karşı çıktıkları performansa dayalı ücretlendirme sisteminin çalışanlar arasında yaşanan rekabetten dolayı iş barışına zarar verdiğini belirtirken, “Hastanelerin tümünde döner sermaye ödenmeye başlanmadığı, ödemelerinin düzenli yapılmaması, iş saatlerindeki artış, yaz aylarında izin düzenlemelerinde yaşanan sorunlar çalışanların keyfini kaçırmaktadır. Malzeme alımlarında sorun yaşandığı çalışanların bir kısmı tarafından ifade edilmektedir. Performansa dayalı ücretlendirme çalışanlar arasında rekabete yol açmış, çalışanlar arasında iş barışını olumsuz etkilemiştir. Yine aynı araştırmada hemşireler performansa dayalı ücretlendirtmeye en çok karşı çıkan sağlık çalışanları olduğunu göstermiştir. Bir diğer önemli sorunda çalışanlar yüzde 59 arasında kendilerini Sağlık Bakanlığı asli unsuru olarak görmemektedir” dedi.
Sağlık hizmetlerinin kalitesi artmadı
Şu anki mevcut şartların hastaların daha iyi sağlık hizmeti almasına olanak sağlamadığının da altını çizen Bakır, “Otomasyonu kurulmaya çalışılan poliklinik çeşitliliği ve sayısı artırılan yönetim yapılanmasını kurmaya çalı şan hizmet akışındaki değişim nedeni ile bina onarımları yapılan, hastanelerde olumsuz çalışma koşullarının getirdiği doyumsuzluk, aşırı iş yükü sağlık personelinin hastaya gereksinimi olan fizyolojik bakımı ve psikolojik desteği sunmakta zorlanmasına neden olmaktadır” dedi.