Fed'in 25-26 Ocak'ta gerçekleştirilen toplantısının dün yayımlanan tutanaklarına göre, her toplantıda enflasyon ve diğer verilerin analizin edilerek faiz konusunda karar alınacağı ifade edildi.
İki gün süren toplantının tutanakları, Merkez Bankası'nın 1980'lerden bu yana görülen en büyük hızda yükselen enflasyon ile mücadele etmeye hazırlandığını gösterdi ve yetkililerin hâlâ enflasyonun yıl içerisinde düşmesini beklediklerine, ancak düşmemesi durumunda faizleri hızla yükseltmeye hazır olduğuna işaret etti.
Banka yetkililerinin enflasyona ilişkin riskleri yukarı yönlü gördüğünü ve para politikasında sıkılaşma zamanı geldiği konusunda hemfikir olduğunu ortaya koyan tutanaklarda, "Üyelerin çoğu, enflasyonun beklendiği gibi düşmemesi halinde Komite'nin politika desteğini şu anda tahmin edilenden daha hızlı bir şekilde kaldırmasının uygun olacağını belirtti" ifadesi yer aldı.
Tutanakların, Fed Başkanı Jerome Powell'ın yönlendirmeleriyle uyumlu olması ve beklenenden daha "şahin" bir görünüm ortaya koymamasının ardından, tahvil piyasasında Fed'in martta 50 baz puanlık faiz artırımına gitme ihtimali yüzde 35 seviyelerine geriledi. Bankanın, ilkini mart ayında olmak üzere yıl genelinde toplamda 150 baz puanlık faiz artırımına gitmesi bekleniyor.
Fed'in olası bir faiz artışı gelişmekte olan piyasalar başta olmak üzere dünya piyasalarını derinden etkileyecek. Fed'in faiz artırımı doların değerinin artması ve büyümenin yavaşlamasını beraberinde getirebileceği düşünülüyor. Bu nedenle Fed kararları piyasalar tarafından endişe ile takip ediliyor.