ANASAYFA arrow right Ekonomi

“Mesele bütçe değil bunu bir hak olarak görüp görmemek”

“Mesele bütçe değil bunu bir  hak olarak görüp görmemek”
YAYINLAMA: 04 Kasım 2025 / 12.47
GÜNCELLEME: 04 Kasım 2025 / 12.47

"Tüm öğrencilere bir öğün yemek vermenin maliyeti MEB bütçesinin yüzde 13'ü"

“Okulda Beslenmenin Hakkını Verelim” kampanyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sulukule Gönüllüleri Derneği Gönüllü Koordinatörü Işıl Seray Gençer, ücretsiz ve sağlıklı beslenme meselesinde "sorunun bütçe değil devletin bakış açısı" olduğunu savundu.

Sulukule Gönüllüleri Derneği’nin organize ettiği “Okulda Beslenmenin Hakkını Verelim” kampanyası sona erdi.

Okulda ücretsiz ve sağlıklı beslenmenin mümkün olduğunu, ancak bunun sağlanması için bütüncül bir yaklaşıma ve iş birliğine dayalı bir modele ihtiyaç olduğunu vurgulayan kampanya geniş destek gördü. Hak temelli bir beslenme politikası için kurgulanan kampanyanın çıktılarını ve çocuklar için bunun neden önemli olduğunu Sulukule Gönüllüleri Derneği Gönüllü Koordinatörü Işıl Seray Gençer konuştu.

Gençer, Türkiye’de kapsamlı veriler açıklanmadığı için okulda beslenme ihtiyacının giderilmesi gereken kaç öğrenci olduğunu hala bilmediğimizi belirterek yoksulluğun görünmez kılındığını bu konuda hala en güvenilir kaynağın Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verileri olduğunu söyledi.

“İhtiyaçtan öte bir hak meselesi”

OECD 2024 tarihli “Hayat Nasıl?” raporuna göre, Türkiye’de 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 20’si haftada en az bir kez yeterli parası olmadığı için yemek yiyemiyor. Her beş çocuktan biri okula aç gidiyor ve günü yemek yemeden bitiriyor. Gençer OECD tarafından yapılan bu saptamanın şu soruları da beraberinde getirdiğini savunuyor:

“Neden öğrencilerin bu hakka erişimi yok? Tüm kampanya süreci boyunca da vermek istediğimiz mesaj buydu; beslenme, tabii ki bir ihtiyaç meselesi; ama bundan öte bir hak meselesidir. Bu nedenle şöyle diyebiliriz: MEB verilerine göre, 2024–2025 eğitim-öğretim yılında örgün eğitimde 17 milyon 956 bin 523 öğrenci öğrenim görüyor. Bu öğrencilerin her birinin beslenme ihtiyacı ve hakkı vardır.”

Okulda ücretsiz ve sağlıklı beslenme neden bu kadar önemli?

Gençer, kayıtlara göre varlığından haberdar olduğumuz 17 milyon 956 bin 523 çocuğun okulda beslenmeye erişmesinin hayatlarında neyi değiştireceği sorusuna ise şöyle yanıt veriyor:

“Öncelikle, okul beslenmesi çocuğun okulla olan bağının güçlenmesini ve okula devamını sağlıyor. Aynı zamanda okul ikliminin iyileşmesine katkı sağlıyor; çocuklar kendilerini daha güvende hissediyor, aidiyet duyguları artıyor. Sağlık açısından düşünüldüğünde ise durum kritik öneme sahiptir. Çünkü çocukluk, merkezi sinir sistemi, bağışıklık sistemi ve beyin gelişiminin büyük ölçüde tamamlandığı bir dönemdir. Bu gelişimin sağlanması için sağlıklı besin öğelerine ihtiyaç vardır; okulda beslenme programları da çocukların bu besinlere düzenli erişebilmesi anlamına gelir.

Ayrıca, okulda beslenme sadece fizyolojik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda önemli bir sosyal deneyimdir. Birlikte yemek yemek, paylaşmak ve eşit şartlarda bir araya gelmek, çocukların sosyal becerilerini ve okula uyumunu güçlendirir. Son olarak, okul beslenmesinin önemli bir boyutu da, ailenin üzerindeki ekonomik yükün azalmasıdır.”

Açlığın çok boyutlu hali

Okulda sağlıklı gıdaya erişemeyen çocukların derse odaklanamadığını, yorgunluk, halsizlik gibi durumların açığa çıktığını belirten Gençer bu çocukların “görülmediğini” sıklıkla "ders dinlemeyen" veya "başarısız" gibi etiketlerle de karşılaştığına da dikkat çekiyor.

Bu etiketlerle başlayan sürecin devamında çocuğun okulla bağının zayıfladığını hatta durumun okul terkine kadar gittiğini söyleyen Gençer, “Sağlıklı beslenmeye erişememek, çocukların yalnızca öğrenme süreçlerini değil; fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimlerini de olumsuz etkiliyor. Ayrıca, konunun sosyal ve psikolojik bir boyutu da var. Yoksulluk, duygusal ve sosyal dışlanmayı da beraberinde getiriyor” değerlendirmesiyle çok boyutlu bir soruna işaret ediyor.

“Mesele bütçe değil bunu bir hak olarak görüp görmemek”

Ücretsiz ve sağlıklı okul yemeği konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin yetersiz olduğuna ilişkin iddiaları da değerlendiren Gençer, sorunun kaynağının “bütçe değil öncelik meselesi” olduğuna işaret ediyor.

“Asıl mesele, beslenmenin bir hak olarak değil, yalnızca bir sosyal yardım konusu olarak görülmesidir. Bütüncül bir yaklaşımın eksikliği de çözüm önünde engel oluşturuyor. Oysa beslenme, eğitim ve sağlık hakkının ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmelidir. Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, çocuk yoksulluğu oranında Türkiye %33,8 ile Kolombiya’nın hemen ardından ikinci geliyor. Bu oran, meselenin ne kadar acil olduğunu açıkça gösteriyor. Maliyet konusuna gelince, rakamlar bu ölçekte bir programın Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesi içinde yönetilebilir olduğunu göstermektedir. Yapılan hesaplamalara göre, tüm kademelerdeki öğrencilere ücretsiz bir öğün sağlanmasının toplam maliyeti, Bakanlık bütçesinin yalnızca yüzde 13’üne denk gelmektedir.”

Bir çocuk bir öğünde kaç lira ile beslenebilir?

2024-2025 eğitim öğretim döneminde 185 günlük bir eğitim süresi göz önüne alınarak yapılan hesaplamalarda, bir çocuğunun okulda ücretsiz 1 öğün yemeğinin ortalama maliyetinin; okul öncesi için günde 36,05 ₺, ilk ve ortaokul için günde 48,91 ₺, lise içinse günde 61,77 ₺ olduğunu kaydeden Gençer, meselenin bütçe imkanlarından ziyade devletin konuyu bir hak olarak görüp görmemesi ile ilişkilendiriyor.

Gençer sözlerini tamamlarken okulda beslenme sorununun negatif sonuçları nasıl çok boyutluysa pozitif sonuçlarının da çok boyutlu olduğuna “Üstelik okulda beslenme, çocukların bugünü kadar geleceğine de bir yatırımdır. Bu uygulamanın, uzun vadede sağlık ve eğitim harcamalarını azaltacağı düşünüldüğünde; bütçenin yalnızca yüzde 13’üne denk gelen bu giderin aslında yüksek olmadığı görülür.” sözleriyle değiniyor. bianet

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *