ANASAYFA arrow right Ekonomi

Plazaların yerini tarlalar aldı

Plazaların yerini tarlalar aldı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 00.44
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 00.44
Bankacı arkadaşlarıyla Prunus'u kuran Tayfun Erpek, 'Tarladan Eve' manav zinciriyle organik sebze-meyve satıyor.
Finansın rutinliğinden sıkılıp bankacı arkadaşlarıyla Prunus'u kuran Tayfun Erpek, 'Tarladan Eve' manav zinciriyle organik sebze-meyve satıyor.

Tarım sektörü finans sektörünün rutinliğinden sıkılanların yeni kaçış noktası. Akın Öngör, Burhan Karaçam, Ersin Özince bunun en güzel örnekleri... Sebze meyve yetiştirmeyi hobi olarak yapanların yanı sıra finans sektöründe üst düzey yöneticiyken bütün kariyerini bir kenara bırakıp meslek olarak seçenler de var. 15 yıl bankacılık yapan, daha sonra kendi işini kurma hayali ile Societe General'in operasyonel leasing şirketinin genel müdür vekilliğinde ayrılan Tayfun Erpek de bunlardan birisi. Aralarında bankacıların da olduğu 40 kişi ile 4 yıl önce Prunus Tarım Yatırımları şirketini kuran Erpek, 'Sürekli para alışverişleri, faiz hesapları... Finansın manevi tatmin yönü zayıftır. O yüzden tarıma geçmek isteyen çok oluyor' diye konuşuyor.
2007 yılında Manisa'nın Gördes ilçesinde 50 dekarlık alanda badem ve çilek yetiştiriciliği ile başlayan ortak girişim bugün 500 dekarlık bir alanda organik tarımla devam ediyor. 2.5 milyon lira sermaye ile kurulan Prunus'un ortakları arasında Kentbank müfettiş kökenli Burak Güldal, Turkish Bank Yönetim Kurulu Danışmanı Tuğrul Belli, JP Morgan'da üst düzey yöneticilik yapan Karaca Mestçi gibi isimler de dikkat çekiyor.
Büyükşehirlerde tüketicilerin organik ürünlere talebinin her geçen gün arttığına işaret eden Erpek, pahalılık, güven ve erişim sorununa çözüm bulmak amacıyla 'Tarladan Eve' adlı organik manav zinciri kurduklarını belirterek şunları söyledi: 'Hasattan 24 saat geçmeden ürünleri direkt mağazalara ulaştırıyoruz. Küçük semt manavları şeklinde yayılmaya çalışıyoruz. İstanbul'un 6 noktasındayız. Kemerburgaz, Nişantaşı, Bebek, Kızıltoprak, Kandilli ve Kozyatağı'nda şubelerimiz var.'
Organik ürün nasıl anlaşılır?
Erpek, tüketicilerin gerçekten bir ürünün organik olup olmadığını anlaması için şu hususlara dikkat etmesini önerdi: 'Bir tüketicinin bir mağazaya girdiği zaman öncelikle ürünün ana sertifikasını görmesi gerekiyor. O sertifikada ismi yazılan şahıs tarafından gönderilen ürünün de irsaliyesine bakıp kontrol etmesi gerekiyor. Ancak o şekilde organik ürün olduğunu tespit etmek mümkün. Ancak kötü niyet varsa, 50 kilo domatesin içine 20 kilo konvansiyonel domates karıştırırsa bunu ortaya çıkarmak oldukça güç. Eğer bir yerde çok ucuz organik bir ürün görürseniz organikliğinden şüphe etmeniz gerekir. Üretim maliyetleri o kadar yüksek ki, gerçekten layıkıyla yapılmış bir ürünün çok düşük fiyatlarla satılması mümkün değil.' SHA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *