KESK yönetimi tarafından yapılan açıklamada, “29 Ekim gecesi çıkarılan KHK’lerle binlerce üyemiz, akademisyen ve kamu emekçisi ihraç edilerek işinden atılmıştır.İlimizde de 672 sayılı KHK ile 7 ve 29 Ekimde yayınlanan 675 sayılı KHK ile ise 10’u eğitimde, 9’u sağlık, 3’ü büro çalışanı ve 3’ü de barış imzacısı akademisyen olmak üzere toplam 32 KESK üyesi ihraç edilmişlerdir. 397 Eğitim Sen üyesi, 3 Tüm Bel sen üyesi arkadaşımız ise sendikal faaliyetlerinden dolayı hala açıkta tutulmaktalar” denildi.
“İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, diplomalarımız, kazanılmış haklarımız, sendikal haklarımız hukuk tanımaz bir keyfiliğin tasallutu altındadır” diyen KESK yönetimi, “Gerekçe olmayan gerekçelerle, sendikal eylem ve etkinliklerimiz “suç”muş gibi gösterilerek, idari kararlarla cezalandırılmıştır. Gerçek suçlular ve suç işleyenler karanlığı sever, işledikleri suçları karanlığın örttüğüne inanırlar. Bunun için gece KHK’leri kamu emekçilerinin “keskin kılıcı” olarak baş almaya devam ediyor. Bunun için ne kaldıysa gazete, internet yayını, basın kapatılarak susturuluyor
Bunun için rektörlük seçimleri kaldırılıyor. Bunun için savunma hakkı sınırlandırılıyor, avukatlık mesleği denetim altına alınıyor. Cumhuriyet gazetesine bugün yapılan baskını, muhalif basının susturulma girişimini protesto ediyoruz, gözaltına alınan Cumhuriyet çalışanlarının derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kamu emekçilerinin iş hakları, çalışma hakları, müktesep hakları, emeklilik hakları, sendikal hakları, sahip oldukları güvenceleri bir çırpıda, büyük bir keyfilikle yok sayılıyor. Bunlar KHK yapıcılarının insafına ve takdirine bağlı konular değildir.
Bunlar “hak”tır. Kazanılmış hak ve hak kavramıyla keyfi biçimde oynayamazsınız. Darbe girişiminin ihalesini kamu emekçilerinin sırtına yükleyemezsiniz. İşimizle, ekmeğimizle oynayamazsınız. OHAL rejimi demokrasinin, sendikal hakların, kuvvetler ayrılığının köküne kibrit suyu dökmektir. Tam bir keyfi rejim inşasıdır.
2023 Cihan Devleti proje ve hayalinizin parçası değiliz. Olmayacağız! Derhal ILO şartlarına, uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınan Sendikal hak ve hukuk normlarına dönün. Sendikal eylem etkinliklerden dolayı ihraç ettiğiniz üyelerimizi işlerine iade edin” diye açıklamada bulundu
“İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, diplomalarımız, kazanılmış haklarımız, sendikal haklarımız hukuk tanımaz bir keyfiliğin tasallutu altındadır” diyen KESK yönetimi, “Gerekçe olmayan gerekçelerle, sendikal eylem ve etkinliklerimiz “suç”muş gibi gösterilerek, idari kararlarla cezalandırılmıştır. Gerçek suçlular ve suç işleyenler karanlığı sever, işledikleri suçları karanlığın örttüğüne inanırlar. Bunun için gece KHK’leri kamu emekçilerinin “keskin kılıcı” olarak baş almaya devam ediyor. Bunun için ne kaldıysa gazete, internet yayını, basın kapatılarak susturuluyor
Bunun için rektörlük seçimleri kaldırılıyor. Bunun için savunma hakkı sınırlandırılıyor, avukatlık mesleği denetim altına alınıyor. Cumhuriyet gazetesine bugün yapılan baskını, muhalif basının susturulma girişimini protesto ediyoruz, gözaltına alınan Cumhuriyet çalışanlarının derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kamu emekçilerinin iş hakları, çalışma hakları, müktesep hakları, emeklilik hakları, sendikal hakları, sahip oldukları güvenceleri bir çırpıda, büyük bir keyfilikle yok sayılıyor. Bunlar KHK yapıcılarının insafına ve takdirine bağlı konular değildir.
Bunlar “hak”tır. Kazanılmış hak ve hak kavramıyla keyfi biçimde oynayamazsınız. Darbe girişiminin ihalesini kamu emekçilerinin sırtına yükleyemezsiniz. İşimizle, ekmeğimizle oynayamazsınız. OHAL rejimi demokrasinin, sendikal hakların, kuvvetler ayrılığının köküne kibrit suyu dökmektir. Tam bir keyfi rejim inşasıdır.
2023 Cihan Devleti proje ve hayalinizin parçası değiliz. Olmayacağız! Derhal ILO şartlarına, uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınan Sendikal hak ve hukuk normlarına dönün. Sendikal eylem etkinliklerden dolayı ihraç ettiğiniz üyelerimizi işlerine iade edin” diye açıklamada bulundu