ANASAYFA arrow right Güncel

150 milyondan fazla çocuk açlık yüzünden ölümle karşı karşıya

150 milyondan fazla çocuk açlık yüzünden ölümle karşı karşıya
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.37
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.37
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, “16 Ekim Dünya Gıda Günü” dolayısıyla açıklama yaptı.
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, “16 Ekim Dünya Gıda Günü” dolayısıyla açıklama yaptı.

Şu anda 150 milyondan fazla çocuğun açlıktan dolayı ölümle karşı karşıya olduğunu belirten Aydın, “Yetersiz beslenmenin yaygınlığıyla ölçülen açlık eğilimi dünya genelinde son 10-20 yıldır istikrarlı bir düşüş göstermekle birlikte, 2015’te bu durum tersine dönmüş ve açlık eğilimi son üç yıldır yüzde 11’in biraz altında bir seviyede seyretmiştir. Bu sırada açlık çeken insan sayısında hafif artış yaşanmıştır. Sonuç olarak, 2018’de dünyada hâlen 820 milyondan fazla insan açlık çekiyordu. Bu durum, 2030 yılına kadar açlığa son hedefine ulaşmanın ne kadar güç olduğunun altını çizmektedir” dedi.
Gelir eşitsizliği gıda
güvensizliği riskini artırıyor
Aydın, “Türkiye nin de içinde bulunduğu ekonomik yavaşlama ve gerilemelerin son yıllarda gıda güvenliği ve beslenme üzerindeki olumsuz etkilerinin en sert yaşandığı 65 ülkeden 52’sinde ekonomi, ağırlıklı olarak ham madde ihracatı/ ithalatına dayanmaktadır. Ekonomik yavaşlama ve gerilemeler, eşitsizliklerin daha fazla olduğu gıda güvenliği ve beslenme alanlarına da orantısız zarar vermektedir. Gelir eşitsizliği şiddetli gıda güvensizliği riskini arttırmakta olup, bu etki, düşük gelirli ülkelerde orta gelirli ülkelere kıyasla yüzde 20 daha yüksektir. Gelir ve refah eşitsizlikleri yetersiz beslenme ile yakın ilişki içindeyken, daha karmaşık eşitsizlik modelleri ise daha çok obezite ile ilişkilidir” diye açıklama yaptı.
Türkiye’de, gıda fiyatlarının son
bir yılda ortalama yüzde 40 arttı
Türkiye’de gıda fiyatlarının son bir yılda ortalama yüzde 40 arttığı tespitinde bulunan Aydın, “Gıda fiyatlarındaki artış ucuz ürünlere olan rağbeti getirdi. Böylesi durumların iki büyük ve kötü sonucu olabiliyor. Birincisi gıda güvenliği ve hijyenik üretimi önceleyen işletmelerin rekabet gücü düşüyor ve iflas riski ile karşı karşıya kalıyor. Bu durumda ülkemizde gıda güvencesinin sağlanması bakımından çok büyük bir risk. İkincisi ise kayıtsız merdiven altı işletmelerin rekabet gücü kazanması ile geniş kitlelere güvensiz, izlenebilir olmayan kayıt dışı gıda tedarik zincirleri kuruluyor” ifadelerini kullandı.
Her 5 saniyede
bir bebek ölüyor
Her 5 saniye de bir bebeğin öldüğünü söyleyen Aydın, “Bu durum neoliberal politikaların, en temel problem olan açlığı bile çözmekte ne kadar aciz olduğunu gösteriyor. Gelirin eşit ve adaletsiz paylaşıldığı, yaşayan tüm canlılara yetecek kadarından çok daha fazla biyokütleye ve içilebilir suya sahip olan dünyamızda açlığın ve içilebilir su kıtlığının hiçbir şekilde açıklaması olamaz. Şu an 150 milyondan fazla çocuk açlık kaynaklı ölümün pençesinde ve çoğu Afrikalı, Asyalı Müslüman çocuklar bunlar. Müslüman ülkeler son 5 yılda savaşa ayıracağı bütçeyi gıda tarım ve hayvancılığa ayırsaydı tüm dünyanın taze gıda tedarikçisi olurdu. Dünyada ve ülkemizde açlık bir daha sorun olarak önümüze çıkmayacak şekilde tarih olurdu. Sorunun çözümü de aslında çok zor ve karmaşık değil ama kronik kötü yönetim sarmalından çıkamıyoruz” şeklinde konuştu.
Yanlış beslenmenin ekonomik
maliyeti sarsıcı boyutta
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Fazla kiloluluk ve obezite tüm bölgelerde, özellikle okul çağındaki çocuklar ve yetişkinler arasında artmaya devam etmektedir. 2018’de beş yaşın altında 40 milyon çocuğun fazla kilolu olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, 2016’da 5-9 yaş arası 131 milyon çocuğun, 207 milyon ergenin ve 2 milyar yetişkinin fazla kilolu olduğu ortaya çıkmıştır. Fazla kilolu ergen ve yetişkinlerin yaklaşık üçte birinin, fazla kilolu 5-9 yaş arası çocukların ise yüzde 44’ünün obez olduğu belirlenmiştir. Yanlış beslenmenin ekonomik maliyeti ise sarsıcı boyuttadır. Yanlış beslenme üzerine yapılacak yatırım ve harcanacak kaynaklar, ortaya çıkacak hastalıkların tanı, teşhis ve tedavi maliyetlerinden çok daha az olduğu artık bilinen bir gerçek ama bu konu hakkında da ne ülkemizde ne de dünya da yeterince kamuoyu ve proje gerçekleştiremiyoruz.” Hüseyin Karataş
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *