Yaşayan en eski CHP İl Başkanı Asım Meriç:
CHP eski İl Başkanı Asım Meriç, “Devleti yönetenler, her şeyden önce ellerini vicdanlarına koymalılar. Her insanoğlu hata yapar. İnsanoğlu bir defa aldatılır, ikinci defa aldatılırsa o gaflet içerisindedir” diye konuştu.
Meriç, “FETÖ denilen baş belası bu ülkenin askerinin yarısını ele geçirmiş, adliyenin yarısını ele geçirmiş, Emniyetin yarısını ele geçirmiş, TBMM’ye üyeler sokmuş, Bakanlar Kurulu’na üyeler sokmuş, Üniversitelerin yarısını ele geçirmiş, öğretmenlerin yarsını ele geçirmiş, halkın da büyük bir kısmını ele geçirmiş, Bizi idare edenler, devleti idare edenler, Devlet Başkanı, Bakanlar Kurulu ne yapmışlar? Bu kadar gafletin içerisinden nasıl olmuş da uyanmamışlar? Bütün basın sektöründe ve televizyon kanallarında bu FETÖ’nun memleketi ne hale getirdiğini çeşitli vesilelerle gündeme getirdiler” dedi.
2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nun toplanıp karar aldığını söyleyen Meriç, “Bunun altında hükümet kurulu üyelerinin de imzaları var. O zamanki Başbakanın da imzası var. Ondan sonra olaylar çıkmaya başlıyor. 17-25 Aralık’lar çıkıyor. ‘Biz aldatıldık deniliyor’ Hiçbir şeyden haberleri yok. Ülke ne hale gelmiş. Aradan yıllar geçiyor. “Lozan Antlaşması bu Türkiye’nin tapusudur” diyorlar. İki ay sonra gaflet içerisinde kalkıyorlar, bu çok büyük hataydı diyorlar. Her şeyden önce Türkiye’yi idare edenlerin danışmanlarının bilgili, yetenekli olması gerek. Bir insanın her şeyi bilmesine imkan yok. Bir insan danışmanları ile idare edilir. Cahil danışmanlar ile bu ülke idare edilemiyor.
“Durmadan çeşitli vesilelerle herkes gözaltına alınıyor” diyen Meriç, “Bundan evvel Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanı tutuklanıyor, generaller tutuklanıyor. Bunlar karar verirken “ben bunların savcısıyım” Aradan zaman geçiyor. Savcılık yapanlar bu defa mahkemedeki hakim ve savcıların tutuklanmasına karar veriliyor. Hakim ve savcılar tutuklanıyor. Bunların hepsi araştırmadan, soruşturmadan, çevresinde bulunan adamların aydınlanmamasından, uyanık olmamasından veya gerçekten FETÖ ile işbirliği içerisinde olduklarından dolayı hükümeti de devleti de yanlış politikaların içerisine sürüklüyorlar.
Birbuçuk yaşındaki bebekli
anneyi de tutukladılar
Meriç, “Burada bir komşu var, bunun kızı Kilis’te öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Bu kadın 2 yaşında bir çocuğu ve 1 buçuk yaşında kucağında süt emen bir bebeği var. Çocukları küçük olduğu için iki yıllık ücretsiz izine ayrılmış. İki yıldan beri üniversite ile alakası yok. Bu kadını FETÖ’cu diyerek tutuklamışlar. Her 3 saatte bir Kilis’e çocuğu emzirmeye götürüyorlarmış. Bir müddet bu şekilde idare etmişler. Olacak gibi değil çocuğu annesine bırakmışlar. 1 buçuk yaşındaki süt emen çocuğu cezaevine annesine bırakmışlar. Bu kadın tutuklanmadan yargılanamaz mıydı?” dedi. Adem Kesenek
CHP eski İl Başkanı Asım Meriç, “Devleti yönetenler, her şeyden önce ellerini vicdanlarına koymalılar. Her insanoğlu hata yapar. İnsanoğlu bir defa aldatılır, ikinci defa aldatılırsa o gaflet içerisindedir” diye konuştu.
Meriç, “FETÖ denilen baş belası bu ülkenin askerinin yarısını ele geçirmiş, adliyenin yarısını ele geçirmiş, Emniyetin yarısını ele geçirmiş, TBMM’ye üyeler sokmuş, Bakanlar Kurulu’na üyeler sokmuş, Üniversitelerin yarısını ele geçirmiş, öğretmenlerin yarsını ele geçirmiş, halkın da büyük bir kısmını ele geçirmiş, Bizi idare edenler, devleti idare edenler, Devlet Başkanı, Bakanlar Kurulu ne yapmışlar? Bu kadar gafletin içerisinden nasıl olmuş da uyanmamışlar? Bütün basın sektöründe ve televizyon kanallarında bu FETÖ’nun memleketi ne hale getirdiğini çeşitli vesilelerle gündeme getirdiler” dedi.
2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nun toplanıp karar aldığını söyleyen Meriç, “Bunun altında hükümet kurulu üyelerinin de imzaları var. O zamanki Başbakanın da imzası var. Ondan sonra olaylar çıkmaya başlıyor. 17-25 Aralık’lar çıkıyor. ‘Biz aldatıldık deniliyor’ Hiçbir şeyden haberleri yok. Ülke ne hale gelmiş. Aradan yıllar geçiyor. “Lozan Antlaşması bu Türkiye’nin tapusudur” diyorlar. İki ay sonra gaflet içerisinde kalkıyorlar, bu çok büyük hataydı diyorlar. Her şeyden önce Türkiye’yi idare edenlerin danışmanlarının bilgili, yetenekli olması gerek. Bir insanın her şeyi bilmesine imkan yok. Bir insan danışmanları ile idare edilir. Cahil danışmanlar ile bu ülke idare edilemiyor.
“Durmadan çeşitli vesilelerle herkes gözaltına alınıyor” diyen Meriç, “Bundan evvel Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanı tutuklanıyor, generaller tutuklanıyor. Bunlar karar verirken “ben bunların savcısıyım” Aradan zaman geçiyor. Savcılık yapanlar bu defa mahkemedeki hakim ve savcıların tutuklanmasına karar veriliyor. Hakim ve savcılar tutuklanıyor. Bunların hepsi araştırmadan, soruşturmadan, çevresinde bulunan adamların aydınlanmamasından, uyanık olmamasından veya gerçekten FETÖ ile işbirliği içerisinde olduklarından dolayı hükümeti de devleti de yanlış politikaların içerisine sürüklüyorlar.
Birbuçuk yaşındaki bebekli
anneyi de tutukladılar
Meriç, “Burada bir komşu var, bunun kızı Kilis’te öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Bu kadın 2 yaşında bir çocuğu ve 1 buçuk yaşında kucağında süt emen bir bebeği var. Çocukları küçük olduğu için iki yıllık ücretsiz izine ayrılmış. İki yıldan beri üniversite ile alakası yok. Bu kadını FETÖ’cu diyerek tutuklamışlar. Her 3 saatte bir Kilis’e çocuğu emzirmeye götürüyorlarmış. Bir müddet bu şekilde idare etmişler. Olacak gibi değil çocuğu annesine bırakmışlar. 1 buçuk yaşındaki süt emen çocuğu cezaevine annesine bırakmışlar. Bu kadın tutuklanmadan yargılanamaz mıydı?” dedi. Adem Kesenek