Belediye-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gökalp, “Doğal olarak onlarda evine ekmek götürmek ve yaşamak için çalışmak zorundalar. Ama önce kendi halkımıza iş imkanı sağlanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Bu kamu adına çok doğru bir tavır değil
Çok yoğun bir Suriyeli göçü olduğunu ve bundan dolayı da halkın iş bulamadığını belirten Gökalp, “Eleman eksiği olduğunda bunu Suriyeler’den karşılanması daha uygun olur. Ama Büyükşehir Belediyesi’ndeki taşeron şirketlerin Gazianteplileri işten çıkartıp yerine Suriyeliler’i aldıkları yönünde duyumlar alıyoruz. Bu kamu adına çok doğru bir tavır değil ve bundan hem kamuoyu hem biz hem de Gaziantep’te yaşayıp da evine ekmek götürmek isteyenlerde rahatsız” ifadesini kullandı. Suriyeler’in yoğun bir şekilde şehir merkezine gelip rahat bir yaşam alanının sağlanmasını çok doğru bulmadığını kaydeden Gökalp, “Tabii ki savaşa var ve bir takım insanları kabul edeceksin ama yaşlı, kadın ve çocukları alacaksın. Devletimiz bir tampon bölge oluşturabilir ve daha kapsamlı çadır kentler kurabilirdi. Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa’daki yaşam koşullarını zora soktu. Dolaysıyla asgari ücretin bin 400 TL olduğu bir ülkede yaşıyoruz, 200 TL olan kiralar 500-600 TL’ye yükselmiş durumda. Bunlarda Suriyeler’in çok etkisi var. Ben bunun yanlış bir politika olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Taşeronda sendikalaşmanın
önünü kesiyorlar
Gaziantep Belediye-İş Sendikası Başkanı Ahmet Gökalp konuşmasına şöyle devam etti; “Bizim örgütlü olduğumuz kesim kadrolu-işçi kesimi. Dolayısıyla taşeron şirketlerde yoğun bir şekilde yapılıyor. Orada bir örgütlü yapı veya sendikalaşma olmadığı için bize gelen şikayetleri ancak gidip işverene bu uygulama yanlış deme yetkisine sahip değiliz. Ama bunu gazeteler yoluyla veya bire bir görüştüğümüz tamamen duygusal anlamda anlatabiliyoruz. Yani bunu yanlış yapıyorsunuz dememiz için orada örgütlü olmamız ve çalışanların üyemiz olması lazım ama taşeronda da sendikalaşmanın önünü kesiyorlar. Dolayısıyla müdahale etme şansımız olmuyor” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
Bu kamu adına çok doğru bir tavır değil
Çok yoğun bir Suriyeli göçü olduğunu ve bundan dolayı da halkın iş bulamadığını belirten Gökalp, “Eleman eksiği olduğunda bunu Suriyeler’den karşılanması daha uygun olur. Ama Büyükşehir Belediyesi’ndeki taşeron şirketlerin Gazianteplileri işten çıkartıp yerine Suriyeliler’i aldıkları yönünde duyumlar alıyoruz. Bu kamu adına çok doğru bir tavır değil ve bundan hem kamuoyu hem biz hem de Gaziantep’te yaşayıp da evine ekmek götürmek isteyenlerde rahatsız” ifadesini kullandı. Suriyeler’in yoğun bir şekilde şehir merkezine gelip rahat bir yaşam alanının sağlanmasını çok doğru bulmadığını kaydeden Gökalp, “Tabii ki savaşa var ve bir takım insanları kabul edeceksin ama yaşlı, kadın ve çocukları alacaksın. Devletimiz bir tampon bölge oluşturabilir ve daha kapsamlı çadır kentler kurabilirdi. Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa’daki yaşam koşullarını zora soktu. Dolaysıyla asgari ücretin bin 400 TL olduğu bir ülkede yaşıyoruz, 200 TL olan kiralar 500-600 TL’ye yükselmiş durumda. Bunlarda Suriyeler’in çok etkisi var. Ben bunun yanlış bir politika olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Taşeronda sendikalaşmanın
önünü kesiyorlar
Gaziantep Belediye-İş Sendikası Başkanı Ahmet Gökalp konuşmasına şöyle devam etti; “Bizim örgütlü olduğumuz kesim kadrolu-işçi kesimi. Dolayısıyla taşeron şirketlerde yoğun bir şekilde yapılıyor. Orada bir örgütlü yapı veya sendikalaşma olmadığı için bize gelen şikayetleri ancak gidip işverene bu uygulama yanlış deme yetkisine sahip değiliz. Ama bunu gazeteler yoluyla veya bire bir görüştüğümüz tamamen duygusal anlamda anlatabiliyoruz. Yani bunu yanlış yapıyorsunuz dememiz için orada örgütlü olmamız ve çalışanların üyemiz olması lazım ama taşeronda da sendikalaşmanın önünü kesiyorlar. Dolayısıyla müdahale etme şansımız olmuyor” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş