Dünya Barış Günü’nde çıkarılan 672 Sayılı KHK ile KESK’e bağlı sendika üyesi 200’ü aşkın kişinin kamudan ihraç edildiği açıklandı
KESK üyeleri, “Darbecilerle mücadele” adı altında emekçilere, işçilere, toplumsal muhalefete bedel ödetildiği, tam anlamıyla hak gasplarının yoğunlaştığı döneminden geçiyoruz. OHAL’lerin hedefi haline gelen konfederasyonumuz KESK’ de payına düşeni alıyor. Üyelerimiz kokteyl gerekçelerin öne çıktığı KHK’lerle FETÖ torbasına doldurulup açığa alınıyor, ihraç ediliyor” diye açıklama yaptı.
Cemaatle mücadele adı altında yürütülen uygulamalara dikkat çekilen açıklamada, “Okulların açılmasına on gün kala 9 bin 800’ü bağlı sendikamız EĞİTİM SEN üyesi olmak üzere toplam 11 bin 301 eğitim emekçisi açığa alındı. Ardında da farklı illerde soruşturmalar başlatıldı. İşin garip tarafı Cumhurbaşkanı başta olmak üzere hemen herkes kamuda açığa almalarda, ihraçlarda “at izi it izine karşıtı” tespiti yapıyor” denildi.
“Kurunun yanında yaş da yanar” denilerek sokağa atılıldılar
Aileleri ile birlikte üç yüz bin insanın sorgusuz, sualsiz, nedeni ve ispatı olmadan “kurunun yanında yaş da yanar” denilerek sokağa atıldığına dikkat çekilirken, “ siyasal iktidar saldırı dalgasını daha da büyütmekten geri durmuyor. Öyle ki bu haksız, hukuksuz açığa almaları OHAL hukuku ile açıklamak bile mümkün değil. KESK her dönem emek, demokrasi ve barış karşıtlarının hedefinde olmuştur. Bugün de üyelerinin hak ve çıkarlarını korumakla, geliştirmekle görevli her sendikanın, her konfederasyonun yapması gereken sendikal faaliyetlerimiz darbe girişimi fırsatçıları tarafından açığa almaların, ihraçların, gözaltı ve tutuklamal arın gerekçesi haline getirilmek isteniyor” diye açıklama yapıldı.
“KESK hedefte, çünkü KESK, güvencesiz, esnek istihdamı temel istihdam biçimi haline getirmeyi, bireysel performansa göre birbirinin rakibi haline getireceği kamu emekçilerini kendisine biat eden “kapı kullarına” dönüştürmeyi hedefleyenlerin önündeki en büyük engeldir” denilen açıklamada, “KESK her türlü baskıya, engellemeye rağmen herkese güvenceli iş güvenli gelecek talebinden taviz vermeyen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür.
KESK, tüm toplumsal yaşamın dinsel referanslarla yeniden yapılandırılmasına karşı laik ve seküler yaşamın yılmaz savunucusudur. KESK hedefte, çünkü KESK en başından beri kesintisiz olarak sürdürdüğü parasız, ulaşılabilir ve nitelikli kamusal hizmet mücadelesi ile kamu hizmetlerini tasfiye etmeyi hedefleyenlerin önünde engeldir.
KESK hedefte, çünkü KESK sadece üç milyon kamu emekçisinin değil, emekten, demokrasiden, barıştan yana milyonların sesidir. Her şeyden önemlisi KESK hedefte, Çünkü KESK, sendikal mücadelenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. İşte bunun için aslında hedefte olan sadece bağlı sendikalarının üyeleri açığa alınan, ihraç edilen, gözaltına alınan, tutuklanan KESK değil, emek, barış ve demokrasiyi savunan herkestir.
Ülkemizde yepyeni, mutlu bir hayatın filizlenmesini sağlayacak, Umut sende, bende, bizde..Umut Birliğimizde, Mücadelemizde, Dayanışmamızda.
Üstümüze çöken kara bulutları dağıtacak tek güneş birliğimiz, direnişimiz, yarına olan umudumuzdur. Şimdi birbirimize her zamankinden daha fazla kenetlenerek dayanışma, direnme zamanıdır.
Haklı mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalar karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sesiz kalmayacağız. Ortak değerlerimize sahip çıkmaya devam edecek, fiili ve meşru mücadelemizi her koşulda sürdürmek için birbirimize daha fazla kenetlenecek bu oyunu bozacağız” diye sona erdi.Arzu Bulut
KESK üyeleri, “Darbecilerle mücadele” adı altında emekçilere, işçilere, toplumsal muhalefete bedel ödetildiği, tam anlamıyla hak gasplarının yoğunlaştığı döneminden geçiyoruz. OHAL’lerin hedefi haline gelen konfederasyonumuz KESK’ de payına düşeni alıyor. Üyelerimiz kokteyl gerekçelerin öne çıktığı KHK’lerle FETÖ torbasına doldurulup açığa alınıyor, ihraç ediliyor” diye açıklama yaptı.
Cemaatle mücadele adı altında yürütülen uygulamalara dikkat çekilen açıklamada, “Okulların açılmasına on gün kala 9 bin 800’ü bağlı sendikamız EĞİTİM SEN üyesi olmak üzere toplam 11 bin 301 eğitim emekçisi açığa alındı. Ardında da farklı illerde soruşturmalar başlatıldı. İşin garip tarafı Cumhurbaşkanı başta olmak üzere hemen herkes kamuda açığa almalarda, ihraçlarda “at izi it izine karşıtı” tespiti yapıyor” denildi.
“Kurunun yanında yaş da yanar” denilerek sokağa atılıldılar
Aileleri ile birlikte üç yüz bin insanın sorgusuz, sualsiz, nedeni ve ispatı olmadan “kurunun yanında yaş da yanar” denilerek sokağa atıldığına dikkat çekilirken, “ siyasal iktidar saldırı dalgasını daha da büyütmekten geri durmuyor. Öyle ki bu haksız, hukuksuz açığa almaları OHAL hukuku ile açıklamak bile mümkün değil. KESK her dönem emek, demokrasi ve barış karşıtlarının hedefinde olmuştur. Bugün de üyelerinin hak ve çıkarlarını korumakla, geliştirmekle görevli her sendikanın, her konfederasyonun yapması gereken sendikal faaliyetlerimiz darbe girişimi fırsatçıları tarafından açığa almaların, ihraçların, gözaltı ve tutuklamal arın gerekçesi haline getirilmek isteniyor” diye açıklama yapıldı.
“KESK hedefte, çünkü KESK, güvencesiz, esnek istihdamı temel istihdam biçimi haline getirmeyi, bireysel performansa göre birbirinin rakibi haline getireceği kamu emekçilerini kendisine biat eden “kapı kullarına” dönüştürmeyi hedefleyenlerin önündeki en büyük engeldir” denilen açıklamada, “KESK her türlü baskıya, engellemeye rağmen herkese güvenceli iş güvenli gelecek talebinden taviz vermeyen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür.
KESK, tüm toplumsal yaşamın dinsel referanslarla yeniden yapılandırılmasına karşı laik ve seküler yaşamın yılmaz savunucusudur. KESK hedefte, çünkü KESK en başından beri kesintisiz olarak sürdürdüğü parasız, ulaşılabilir ve nitelikli kamusal hizmet mücadelesi ile kamu hizmetlerini tasfiye etmeyi hedefleyenlerin önünde engeldir.
KESK hedefte, çünkü KESK sadece üç milyon kamu emekçisinin değil, emekten, demokrasiden, barıştan yana milyonların sesidir. Her şeyden önemlisi KESK hedefte, Çünkü KESK, sendikal mücadelenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. İşte bunun için aslında hedefte olan sadece bağlı sendikalarının üyeleri açığa alınan, ihraç edilen, gözaltına alınan, tutuklanan KESK değil, emek, barış ve demokrasiyi savunan herkestir.
Ülkemizde yepyeni, mutlu bir hayatın filizlenmesini sağlayacak, Umut sende, bende, bizde..Umut Birliğimizde, Mücadelemizde, Dayanışmamızda.
Üstümüze çöken kara bulutları dağıtacak tek güneş birliğimiz, direnişimiz, yarına olan umudumuzdur. Şimdi birbirimize her zamankinden daha fazla kenetlenerek dayanışma, direnme zamanıdır.
Haklı mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalar karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sesiz kalmayacağız. Ortak değerlerimize sahip çıkmaya devam edecek, fiili ve meşru mücadelemizi her koşulda sürdürmek için birbirimize daha fazla kenetlenecek bu oyunu bozacağız” diye sona erdi.Arzu Bulut