Genel-İş Sendikası Gaziantep Şubesi’nde düzenlenen poplantıda konuşan Genel-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Süleyman Göçmen, kıdem tazminatının 80 yıllık temel işçi hakkı olduğunu söyledi. “Kıdem tazminatının fona devri sonun başlangıcı, kıdem tazminatının 10 güne 15 güne düşmesi iş güvencesinin iyice yok olması ve işten çıkarmaların kolaylaşması demektir” dedi.
Kıdem tazminatı işçinin
çalışanın güvencesi
Türkiye işçi sınıfının 1936’dan bu yana kıdem tazminatı hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Göçmen, “Kıdem tazminatı işçinin çalışanın güvencesi, birikmiş emeği ve alın teridir. Kıdem tazminatı işverenlerin ve hükümetin iddia edildiği gibi yük değil haktır. Hükümet kapalı kapılar ardında, sendikalardan ve işçilerden gizli kıdem tazminatını fona devretme hazırlıklarını yürütüyor. Kıdem tazminatının fona devri sonun başlangıcı, kıdem tazminatının 10 güne 15 güne düşmesi, iş güvencesinin iyice yok olması ve işten çıkarmaların kolaylaşması demektir” diye konuştu.
Kıdem tazminatı hakkımızdan
taviz vermeyeceğiz
Hükümetin işçiye ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştığını iddia eden Göçmen, “ Hükümet, kıdem tazminatı hakkını ödemeyen patronlar var diyerek ortadan kaldırmak istiyor. Herkes bilsin kıdem tazminatı hakkımızı kısıtlamaya ve ortadan kaldırmaya yönelik oyunlara izin vermeyeceğiz. Kıdem tazminatı hakkımızdan taviz vermeyeceğiz. Bireysel fonu reddediyoruz, garanti istiyoruz” ifadesini kullandı.
İşçiler yıllarca mahkeme
kapılarında sürünüyor
Yüz binlerce işçinin kıdem tazminatı alamadığını veya eksik aldığının altını çizen Genel-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Süleyman Göçmen, “Örgütsüz çalışanların önemli bir bölümü kıdem tazminatını almakta sorunlar yaşıyor. İşverenler yasaları yok sayarak kıdem tazminatını ödememek için hile yoluna başvuruyor. İşçiler yıllarca mahkeme kapılarında sürünüyor. İstifa halinde kıdem tazminatının ödenmemesi nedeniyle çalışanlar ciddi hak kaybına uğruyor. O halde yapılması gereken tırpanlamak veya fona devretmek değil, kıdem tazminatına erişimi kolaylaştırmaktır” diye açıklamada bulundu.
Bütün çalışanlar kıdem tazminatı
hakkına kolayca erişilebilmeli
“Yapılması gereken kıdem tazminatına yönelik ihlallere son vermektir” diyen Göçmen, “Kıdem tazminatı hakkının kullanımı önündeki engelleri kaldırmak, kâğıt üzerinde korunması yetmez ve güvence altında olmalıdır. Eğer dertleri işçilerin kıdem tazminatı alması ise yıllardır dile getirdiğimiz taleplerimiz nettir. Bütün çalışanlar kıdem tazminatı hakkına kolayca erişilebilmelidir. Bunun için hiçbir ayrım olmaksızın bütün işçilerin yararlanması sağlanmalı, fona devri gündemden çıkarılmalı ve doğrudan işveren yükümlülüğü olarak kalmalıdır” şeklinde açıklama yaptı.
Göçmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Kıdem tazminatı her türlü işten çıkarmada ve istifa halinde süre koşulu olmadan ödenmeli, tavanı kaldırılmalı ve işverenin icra ve iflası hallerinde kıdem tazminatı alacakları devlet ve bankaların ipotekli alacaklarının önüne alınmalı ve ilk sıraya yükseltilmelidir. Diğer tüm alacaklardan önce işçi alacakları ödenmeli, işverenin ödeme aczine düşmesi durumunda kıdem tazminatına garanti getirilmelidir. Kıdem tazminatı alacakları ücret alacağı sayılmalı ve halen İşsizlik Sigortası Kanunu’nda düzenlenmiş olan “ücret garanti” uygulaması kapsamına alınmalıdır. Kıdem tazminatı ile ilgili hükümler doğrudan 4857 sayılı İş Yasasının sistemi içine alınmalıdır.” Hüseyin Karataş
Kıdem tazminatı işçinin
çalışanın güvencesi
Türkiye işçi sınıfının 1936’dan bu yana kıdem tazminatı hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Göçmen, “Kıdem tazminatı işçinin çalışanın güvencesi, birikmiş emeği ve alın teridir. Kıdem tazminatı işverenlerin ve hükümetin iddia edildiği gibi yük değil haktır. Hükümet kapalı kapılar ardında, sendikalardan ve işçilerden gizli kıdem tazminatını fona devretme hazırlıklarını yürütüyor. Kıdem tazminatının fona devri sonun başlangıcı, kıdem tazminatının 10 güne 15 güne düşmesi, iş güvencesinin iyice yok olması ve işten çıkarmaların kolaylaşması demektir” diye konuştu.
Kıdem tazminatı hakkımızdan
taviz vermeyeceğiz
Hükümetin işçiye ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştığını iddia eden Göçmen, “ Hükümet, kıdem tazminatı hakkını ödemeyen patronlar var diyerek ortadan kaldırmak istiyor. Herkes bilsin kıdem tazminatı hakkımızı kısıtlamaya ve ortadan kaldırmaya yönelik oyunlara izin vermeyeceğiz. Kıdem tazminatı hakkımızdan taviz vermeyeceğiz. Bireysel fonu reddediyoruz, garanti istiyoruz” ifadesini kullandı.
İşçiler yıllarca mahkeme
kapılarında sürünüyor
Yüz binlerce işçinin kıdem tazminatı alamadığını veya eksik aldığının altını çizen Genel-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Süleyman Göçmen, “Örgütsüz çalışanların önemli bir bölümü kıdem tazminatını almakta sorunlar yaşıyor. İşverenler yasaları yok sayarak kıdem tazminatını ödememek için hile yoluna başvuruyor. İşçiler yıllarca mahkeme kapılarında sürünüyor. İstifa halinde kıdem tazminatının ödenmemesi nedeniyle çalışanlar ciddi hak kaybına uğruyor. O halde yapılması gereken tırpanlamak veya fona devretmek değil, kıdem tazminatına erişimi kolaylaştırmaktır” diye açıklamada bulundu.
Bütün çalışanlar kıdem tazminatı
hakkına kolayca erişilebilmeli
“Yapılması gereken kıdem tazminatına yönelik ihlallere son vermektir” diyen Göçmen, “Kıdem tazminatı hakkının kullanımı önündeki engelleri kaldırmak, kâğıt üzerinde korunması yetmez ve güvence altında olmalıdır. Eğer dertleri işçilerin kıdem tazminatı alması ise yıllardır dile getirdiğimiz taleplerimiz nettir. Bütün çalışanlar kıdem tazminatı hakkına kolayca erişilebilmelidir. Bunun için hiçbir ayrım olmaksızın bütün işçilerin yararlanması sağlanmalı, fona devri gündemden çıkarılmalı ve doğrudan işveren yükümlülüğü olarak kalmalıdır” şeklinde açıklama yaptı.
Göçmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Kıdem tazminatı her türlü işten çıkarmada ve istifa halinde süre koşulu olmadan ödenmeli, tavanı kaldırılmalı ve işverenin icra ve iflası hallerinde kıdem tazminatı alacakları devlet ve bankaların ipotekli alacaklarının önüne alınmalı ve ilk sıraya yükseltilmelidir. Diğer tüm alacaklardan önce işçi alacakları ödenmeli, işverenin ödeme aczine düşmesi durumunda kıdem tazminatına garanti getirilmelidir. Kıdem tazminatı alacakları ücret alacağı sayılmalı ve halen İşsizlik Sigortası Kanunu’nda düzenlenmiş olan “ücret garanti” uygulaması kapsamına alınmalıdır. Kıdem tazminatı ile ilgili hükümler doğrudan 4857 sayılı İş Yasasının sistemi içine alınmalıdır.” Hüseyin Karataş