İçinde bulunulan ortamın ve yaşanılan mekanın insanın psikolojisini olumlu ya da olumsuz yönde etkilediğini belirten Uzman Psikolog Hayrettin Şahin, “Geçiş mevsimleri her zaman ki gibi insanları olumsuz yönde etkileyebiliyor. Çünkü bir mevsimden farklı bir mevsime geçiyorsunuz. Geçiş anında vücutta meydana gelen kimyasal ve hormonal değişimler psikolojik yapılarımızı değiştirebiliyor. Buna bağlı olarak cinnet ve sara olaylarında artmalar meydana gelebiliyor. Mevsimsel geçişler otomatik olarak ruh hallerini olumsuz yönde etkileyebiliyor” dedi.
Renkler ve eşyalar bile insanların
ruh hallerini etkileyebiliyor
Renklerin ve eşyaların bile insanların ruh hallerini etkileyebildiğini ifade eden Şahin, “Mesela odanızda koyu renkleri kullanıyorsan bu renk boğucu bir atmosferdir ve evden çıkıp gitmek istersiniz. Kapalı, sisli ve boğuk havalar insan psikolojisini genelde olumsuz yönde etkileyebiliyor. Şimdi yaz mevsimine geçiş dönemindeyiz ve kıştan kurtulduk. İlkbahar ve Sonbahar da vücutta meydana gelen kimyasal değişimler ister istenmez insanların psikolojik yapısını etkiliyor. İnsanlardaki kronikleşmiş depresyon ve panik atak gibi psikolojik sorunlar yeniden depreşip 1 ay 2 ay sonra önceki depresif ruh hallerine girebiliyorlar. Ama geçiş mevsimleri bittikten sonra normal yaşamlarına geri dönebilirler” diye açıklamada bulundu.
Vücutta meydana gelen kimyasal değişimler
psikolojik yapılarımızı değiştirebiliyor
Geçiş mevsimlerinin her zaman ki gibi insanları olumsuz yönde etkileyebildiğine dikkat çeken Şahin, “Çünkü bir mevsimden farklı bir mevsime geçiyorsunuz. Bu geçiş anında da vücutta meydana gelen kimyasal ve hormonal değişimler psikolojik yapılarımızı değiştirebiliyor. Buna bağlı olarak cinnet olaylarında ve sara olaylarında artmalar meydana gelebiliyor” ifadesini kullandı.
Kişilerin rahatlaması
ve gevşemesi gerekiyor
Bu olumsuz ruh haletinden kurtulma yollarının da olduğunu vurgulayan Şahin, “Diyelim ki mevsim geçişinde depresif ruh hali yaşadı, ama geçiş bittiğinde normale döndü. Nasıl olsa iyileştim deyip işi hafife almamaları gerekiyor. Eğer buna benzer psikolojik sorunları varsa bu alanda çalışan uzmanlardan destek almaları lazım. Kişilerin rahatlaması ve gevşemesi gerekiyor, ya da bu süreçte kişi kendini rahatlatacak huzurlu ve mutlu edecek eylemlere yönelebilir. Ama en güzeli bu alanda çalışan uzmanlardan yardım almasıdır. Tedavi gördüğünde panik atak ve endişe bozukluğundan tamamen kurtulabilirler” şeklinde açıklama yaptı.
Hayatta başarılı olanın
bir çok yolları var
Hayatta başarılı olmanın birçok yolları olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Hayrettin Şahin, “Gençler üniversite sınavını ölüm kalım haline getiriyor. Ailenin ve çevrenin beklentisi çok yüksek. Tabi bu gençlerde aşırı kaygıya endişeye ve strese yol açıyor. Aşırı kaygı korku endişe ile sınava giren öğrencide performans kaybı meydana gelir. Yani bildiği soruları cevaplayamaz çok kolay hatalar yapabilir” ifadelerine yer verdi.
Hakkımız da hayırlısı
demekte fayda var
Ailelere ve çocuklara tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmeyen Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Öğrenciler hayatta başarılı olmanın daha farklı yolları olduğunu düşünmesi gerekiyor. Başarılı olmanın tek yolu üniversite değil. Bir insan ticaretle uğraşarak, esnaflık yaparak veya çiftlik açarak da başarılı olabilir. Gençlerimiz hedef belirlerken o hedefin kendilerine uygun olup olmadığına dikkat etmeli. Beklentisini normal düzeye indirmesi lazım. Halbuki yarın ne olacağını bilemeyiz ve hakkımız da hayırlısı demekte fayda var. Ama gençlerde çok yoğun bir sınav stresi kaygısı olduğu için uzmandan destek almalarını öneriyoruz. Aileler çocuklarına karşı evladım; sınav dünyanın sonu değil. Sınavı kazansan da kazanmasan da sen bizim evladımızsın biz seni seviyoruz. Sınava girersin elinden gelenin en iyisini yaparsın canın sağolsun demelerinde ve manevi anlamda destek olmalarında fayda var. Aileler kazanamazsın beş para etmezsin veya işe yaramazsın gibi onun moralini bozacak, motivasyonunu düşürecek olumsuz konuşmalardan uzak durmaları gerekiyor. Buna koşulsuz sevgi diyoruz. Aileler çocuklarına koşulsuz sevgi göstermişlerse hangi şartta olursa olsun, çok yoğun sınav stresi yaşamazlar. Ama koşullu sevgiyle yaklaşmışlarsa sınav kaygısı ve stres yaşayacaklardır.” Hüseyin Karataş
Renkler ve eşyalar bile insanların
ruh hallerini etkileyebiliyor
Renklerin ve eşyaların bile insanların ruh hallerini etkileyebildiğini ifade eden Şahin, “Mesela odanızda koyu renkleri kullanıyorsan bu renk boğucu bir atmosferdir ve evden çıkıp gitmek istersiniz. Kapalı, sisli ve boğuk havalar insan psikolojisini genelde olumsuz yönde etkileyebiliyor. Şimdi yaz mevsimine geçiş dönemindeyiz ve kıştan kurtulduk. İlkbahar ve Sonbahar da vücutta meydana gelen kimyasal değişimler ister istenmez insanların psikolojik yapısını etkiliyor. İnsanlardaki kronikleşmiş depresyon ve panik atak gibi psikolojik sorunlar yeniden depreşip 1 ay 2 ay sonra önceki depresif ruh hallerine girebiliyorlar. Ama geçiş mevsimleri bittikten sonra normal yaşamlarına geri dönebilirler” diye açıklamada bulundu.
Vücutta meydana gelen kimyasal değişimler
psikolojik yapılarımızı değiştirebiliyor
Geçiş mevsimlerinin her zaman ki gibi insanları olumsuz yönde etkileyebildiğine dikkat çeken Şahin, “Çünkü bir mevsimden farklı bir mevsime geçiyorsunuz. Bu geçiş anında da vücutta meydana gelen kimyasal ve hormonal değişimler psikolojik yapılarımızı değiştirebiliyor. Buna bağlı olarak cinnet olaylarında ve sara olaylarında artmalar meydana gelebiliyor” ifadesini kullandı.
Kişilerin rahatlaması
ve gevşemesi gerekiyor
Bu olumsuz ruh haletinden kurtulma yollarının da olduğunu vurgulayan Şahin, “Diyelim ki mevsim geçişinde depresif ruh hali yaşadı, ama geçiş bittiğinde normale döndü. Nasıl olsa iyileştim deyip işi hafife almamaları gerekiyor. Eğer buna benzer psikolojik sorunları varsa bu alanda çalışan uzmanlardan destek almaları lazım. Kişilerin rahatlaması ve gevşemesi gerekiyor, ya da bu süreçte kişi kendini rahatlatacak huzurlu ve mutlu edecek eylemlere yönelebilir. Ama en güzeli bu alanda çalışan uzmanlardan yardım almasıdır. Tedavi gördüğünde panik atak ve endişe bozukluğundan tamamen kurtulabilirler” şeklinde açıklama yaptı.
Hayatta başarılı olanın
bir çok yolları var
Hayatta başarılı olmanın birçok yolları olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Hayrettin Şahin, “Gençler üniversite sınavını ölüm kalım haline getiriyor. Ailenin ve çevrenin beklentisi çok yüksek. Tabi bu gençlerde aşırı kaygıya endişeye ve strese yol açıyor. Aşırı kaygı korku endişe ile sınava giren öğrencide performans kaybı meydana gelir. Yani bildiği soruları cevaplayamaz çok kolay hatalar yapabilir” ifadelerine yer verdi.
Hakkımız da hayırlısı
demekte fayda var
Ailelere ve çocuklara tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmeyen Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Öğrenciler hayatta başarılı olmanın daha farklı yolları olduğunu düşünmesi gerekiyor. Başarılı olmanın tek yolu üniversite değil. Bir insan ticaretle uğraşarak, esnaflık yaparak veya çiftlik açarak da başarılı olabilir. Gençlerimiz hedef belirlerken o hedefin kendilerine uygun olup olmadığına dikkat etmeli. Beklentisini normal düzeye indirmesi lazım. Halbuki yarın ne olacağını bilemeyiz ve hakkımız da hayırlısı demekte fayda var. Ama gençlerde çok yoğun bir sınav stresi kaygısı olduğu için uzmandan destek almalarını öneriyoruz. Aileler çocuklarına karşı evladım; sınav dünyanın sonu değil. Sınavı kazansan da kazanmasan da sen bizim evladımızsın biz seni seviyoruz. Sınava girersin elinden gelenin en iyisini yaparsın canın sağolsun demelerinde ve manevi anlamda destek olmalarında fayda var. Aileler kazanamazsın beş para etmezsin veya işe yaramazsın gibi onun moralini bozacak, motivasyonunu düşürecek olumsuz konuşmalardan uzak durmaları gerekiyor. Buna koşulsuz sevgi diyoruz. Aileler çocuklarına koşulsuz sevgi göstermişlerse hangi şartta olursa olsun, çok yoğun sınav stresi yaşamazlar. Ama koşullu sevgiyle yaklaşmışlarsa sınav kaygısı ve stres yaşayacaklardır.” Hüseyin Karataş