Sağlık çalışanlarının sayısı ile sağlık talep edenlerin sayısı arasında dengesizlik olduğunu ifade eden Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet kolu Kamu Çalışanları (Genel-İş) Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Doçent Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, “Hastaneye başvuran sayısında azalma yok. Suriyeli nüfusu yok saymak olmuyor” dedi.
Hastanede yatanların çoğu Suriyeli
Ersin Arslan Devlet Hastanesi’nde yatan hastaların üçte ikisinin Suriyeli olduğu ifade eden Küçükosmanoğlu, “Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’nde yatanların üçte biri Suriyeli. Suriyeliler’in hastaneye çok yatmasının nedeni içinde bulunduğu koşullar. Bu durum Gaziantep’teki sağlığı ciddi anlamda etkileyen faktörlerin başında geliyor. Sendika olarak şu görüşteyiz; herkese eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz sağlık hizmeti verilmesini istiyoruz. Sağlıkta aşırı özelleştirmenin gerçekçi olmadığını söylüyoruz. İnsanların çok iyi donanımlı kamu hastanelerinde tedavi edilmesini istiyoruz. Pek çok hastalığın tedavi edilmesi için koşulların iyi olması gerekiyor. Şu anda Aile Hekimlerinin çoğu derme çatma binalarda hizmet vermeye çalışıyor. Bu hem sağlık hizmeti alan hem de sağlık hizmeti veren açısından iyi bir şey değil” şeklinde konuştu.
Suriyeliler’den dolayı insanlar
kendilerini dışlanmış hissediyor
Suriyeliler’in sağlık masraflarının AFAD tarafından karşılandığını dile getiren Küçükosmanoğlu, “Sorunları da çok acil oldukları için hastaneye yatmak zorunda kalıyorlar. Onlar yattığı için diğer hastalara yer bulunmuyor diye söylentiler çıkıyor. Bundan bir kaç sene önce özellikle Kilis’ten böyle duyumlar alıyorduk. Önce Suriyeliler, sonra diğer hastalara bakılacak diye. İnsanlar kendilerini bu şekilde dışlanmış hissedebiliyorlar. Şu anda şöyle bir şey var; çok sayıda Suriyeli hasta olması vatandaşımız hizmet almasını aksatıyor. Böyle olunca daha önce ameliyat olması gereken hasta daha sonra ameliyat olabiliyor, daha önce sıra alması gereken daha sonra sıra alabiliyor. Yani Suriyeli hastalara öncelik veriliyormuş değil de, Suriyeliler’den dolayı insanlar kendilerini dışlanmış hissediyor. Yoksa sürekli Suriyeli öncelik veriliyor, diye bir şey söz konusu değil” ifadesini kullandı.
Gece çok çalışıyoruz ve çalışmanın
karşılığının verilmesi gerekiyor
Sağlıkçıların çok fazla mesai yaptığının altını çizen Genel-İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Doçent Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, “Şu anda İş Kanunu’nda fazla mesai yüzde 50 zamlı, ya da gece mesaisine kalmışsa bir insan fazla mesai yapıp yapmadığına bakmaksızın yüzde 50 zam vermek zorunda diye yazar. Ama Türkiye’de veya Gaziantep’te bunun ödendiğini pek görmüyoruz. Gece çok çalışıyoruz ve bu çalışmanın karşılığının verilmesi gerekiyor. Nobel ödülü alan Aziz Sancar’ın çalışması da buna dayanıyordu. İnsanların gece çalışması, onların biyoritmini bozuyor ve pek çok hastalığa neden oluyor. Yani gece çalışmak insan yaşamına aykırı bir şey. Bunun da bir karşılığı olmalı ama bu karşılık verilmiyor” şeklinde sitem etti.
Sağlıkta şiddetin artmasının
nedeni aşırı talep
Sağlıkta şiddetin artmasının nedeninin aşırı talep olduğuna dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “Yıllardan beri doktorun aldığı ücret tartışılıyor. Sağlık hizmetindeki kargaşadan dolayı vatandaşta benim işim yapılmıyor kaygısı oluşuyor. Vatandaş da bu duygusunu sağlık çalışanına yansıtıyor. Sağlık hizmeti iyi bir şekilde verilmediği zaman şiddet önlenemez. Sağlıkçılar yıllardan beri sağlıkta şiddet cezalarının arttırılması istiyor, ama bunun sözü verilmesine rağmen bir türlü yapılmadı. Sağlık hizmetleri eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve kamu yetkililerinin bunu iyi bir şekilde organize etmesi ile çözülebilir. Her tarafa güvenlik görevlisi ve kamera koymakla bu işler önlemez” şeklinde açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
Hastanede yatanların çoğu Suriyeli
Ersin Arslan Devlet Hastanesi’nde yatan hastaların üçte ikisinin Suriyeli olduğu ifade eden Küçükosmanoğlu, “Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’nde yatanların üçte biri Suriyeli. Suriyeliler’in hastaneye çok yatmasının nedeni içinde bulunduğu koşullar. Bu durum Gaziantep’teki sağlığı ciddi anlamda etkileyen faktörlerin başında geliyor. Sendika olarak şu görüşteyiz; herkese eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz sağlık hizmeti verilmesini istiyoruz. Sağlıkta aşırı özelleştirmenin gerçekçi olmadığını söylüyoruz. İnsanların çok iyi donanımlı kamu hastanelerinde tedavi edilmesini istiyoruz. Pek çok hastalığın tedavi edilmesi için koşulların iyi olması gerekiyor. Şu anda Aile Hekimlerinin çoğu derme çatma binalarda hizmet vermeye çalışıyor. Bu hem sağlık hizmeti alan hem de sağlık hizmeti veren açısından iyi bir şey değil” şeklinde konuştu.
Suriyeliler’den dolayı insanlar
kendilerini dışlanmış hissediyor
Suriyeliler’in sağlık masraflarının AFAD tarafından karşılandığını dile getiren Küçükosmanoğlu, “Sorunları da çok acil oldukları için hastaneye yatmak zorunda kalıyorlar. Onlar yattığı için diğer hastalara yer bulunmuyor diye söylentiler çıkıyor. Bundan bir kaç sene önce özellikle Kilis’ten böyle duyumlar alıyorduk. Önce Suriyeliler, sonra diğer hastalara bakılacak diye. İnsanlar kendilerini bu şekilde dışlanmış hissedebiliyorlar. Şu anda şöyle bir şey var; çok sayıda Suriyeli hasta olması vatandaşımız hizmet almasını aksatıyor. Böyle olunca daha önce ameliyat olması gereken hasta daha sonra ameliyat olabiliyor, daha önce sıra alması gereken daha sonra sıra alabiliyor. Yani Suriyeli hastalara öncelik veriliyormuş değil de, Suriyeliler’den dolayı insanlar kendilerini dışlanmış hissediyor. Yoksa sürekli Suriyeli öncelik veriliyor, diye bir şey söz konusu değil” ifadesini kullandı.
Gece çok çalışıyoruz ve çalışmanın
karşılığının verilmesi gerekiyor
Sağlıkçıların çok fazla mesai yaptığının altını çizen Genel-İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Doçent Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, “Şu anda İş Kanunu’nda fazla mesai yüzde 50 zamlı, ya da gece mesaisine kalmışsa bir insan fazla mesai yapıp yapmadığına bakmaksızın yüzde 50 zam vermek zorunda diye yazar. Ama Türkiye’de veya Gaziantep’te bunun ödendiğini pek görmüyoruz. Gece çok çalışıyoruz ve bu çalışmanın karşılığının verilmesi gerekiyor. Nobel ödülü alan Aziz Sancar’ın çalışması da buna dayanıyordu. İnsanların gece çalışması, onların biyoritmini bozuyor ve pek çok hastalığa neden oluyor. Yani gece çalışmak insan yaşamına aykırı bir şey. Bunun da bir karşılığı olmalı ama bu karşılık verilmiyor” şeklinde sitem etti.
Sağlıkta şiddetin artmasının
nedeni aşırı talep
Sağlıkta şiddetin artmasının nedeninin aşırı talep olduğuna dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “Yıllardan beri doktorun aldığı ücret tartışılıyor. Sağlık hizmetindeki kargaşadan dolayı vatandaşta benim işim yapılmıyor kaygısı oluşuyor. Vatandaş da bu duygusunu sağlık çalışanına yansıtıyor. Sağlık hizmeti iyi bir şekilde verilmediği zaman şiddet önlenemez. Sağlıkçılar yıllardan beri sağlıkta şiddet cezalarının arttırılması istiyor, ama bunun sözü verilmesine rağmen bir türlü yapılmadı. Sağlık hizmetleri eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve kamu yetkililerinin bunu iyi bir şekilde organize etmesi ile çözülebilir. Her tarafa güvenlik görevlisi ve kamera koymakla bu işler önlemez” şeklinde açıklama yaptı. Hüseyin Karataş