ANASAYFA arrow right Güncel

Zoonotik hastalıklar toplum sağlığını tehdit ediyor

Zoonotik hastalıklar toplum sağlığını tehdit ediyor
YAYINLAMA: 29 Mayıs 2022 / 19.16
GÜNCELLEME: 29 Mayıs 2022 / 19.16
Dünyayı Pandemiden sonra Maymun Çiçeği virüs korkusu sardı. Bugüne kadar ABD, Avrupa ve Avustralya'nın da aralarında bulunduğu 22 ülke ve bölgede görülen maymun çiçeği virüsü ülkemizde de endişe yaratmaya başladı

Maymun Çiçeği virüsü hakkında açıklama yapan Gaziantep Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Meltem Peri, Maymun çiçeği virüsünün insandan insana yüz yüze ciltteki lezyonlarla yakın temas, solunum damlacıkları dahil vücut sıvıları, yatak örtüleri gibi kontamine malzemelerle bulaştığını belirtti.

Başkan Peri, “Maymun Çiçeği hastalığı ile bir kez daha zoonotik hastalıkların toplum sağlığını tehdit ettiği ve küresel tehlike oluşturduğu gerçeği ile karşı karşıyayız” uyarısında bulundu.

İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 61’inin yeni tanımlanan ve hastalıkların yüzde 75’inin zoonotik hastalık olduğunu dile getiren Peri, “Her yıl tanımlanan beş hastalığın üçü hayvan kökenlidir. Zoonotik hastalıklarla mücadelede en etkili yol ‘Tek Sağlık’ yaklaşımıdır. Sağlıklı hayvan, sağlıklı gıda, sağlıklı çevre ve sağlıklı toplum olgusu tek sağlık yaklaşımı ile mümkün olacak. Bu amaçla Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ortak yayınladıkları deklarasyonla hükümetlere ‘Tek Sağlık’ yaklaşımını benimsemeye ve uygulama çağırısında bulundu” ifadelerini kullandı.

Hastalık Kontrol ve Önleme merkezi gibi benzeri bir yapılanmaya ihtiyaç var

Başkan Peri, “Deli Dana hastalığı, Sars, Mers, Zika, Ebola, Hantavirüs enfeksiyonu, Batı Nil Virüsü, Kuş Gribi, Domuz Gribi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Covid-19, Maymun Çiçeği ile kuduz, tüberküloz, şarbon, tularemi, bruselloz, salmonelloz, kist hidatik, toksoplasmoz gibi hastalıklara karşı 21. yüzyıla yaraşır çözümler uygulamaya konulmalı. Veteriner halk sağlığı pratiği yaşama geçirilmeli. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak her zaman ifade ettiğimiz gibi, yeni enfeksiyonların sağlığımızı tehdit etmeden, sürdürülebilir sağlıklı bir yaşam için, yasal ve yapısal düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz. Avrupa, Amerika, Çin ve daha birçok ülkede olan, daha hızlı, daha etkin ve multidisipliner anlayışla sektörler arasında yoğun iş birliği yapılmasını sağlayan Hastalık Kontrol ve Önleme merkezi (CDC) benzeri bir yapılanmaya ülkemizin ihtiyacı var” çağrısı yaptı.

Maymun çiçeğinin (Monkeypox) hayvanlardan insanlara geçen zoonotik viral bir hastalık olduğuna dikkat çeken Peri, “Maymun çiçeği virüsü yaban hayatında maymun ve sincap olmak üzere sadece iki hayvandan izole edilmiş. Bu hastalıkta belirli bir hayvan türünün rezervuar (taşıyıcı) olarak rolü halen belirlenebilmiş değil. Sadece birkaç primat ve kemirgen türünün, maymun çiçeği virüsü ile enfeksiyona duyarlı olduğu biliniyor. Hayvandan hayvana bulaşma; solunum damlacıkları, aerosol yol ile virüs parçacıkları içeren organik maddelerin solunması, cilt sıyrıkları, göz yolu veya enfekte hayvan dokusunun yutulması yoluyla meydana gelebilir. Maymun çiçeğinin klinik semptomları insan olmayan primatlarda, genellikle 4 ila 6 hafta süresince tüm vücutta döküntü; yaralar veya diğer adıyla ‘Poklar’ olarak gözlenir. En yaygın olarak yüz, uzuvlar, avuç içi, tabanlar ve kuyruklarda bu semptomlar dikkat çeker” dedi.

Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda görülen çiçek hastalığı ile maymun çiçek hastalığının birbirinden farklı olduğunu belirten Gaziantep Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Meltem Peri, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda görülen çiçek hastalığının insanlara bulaşmadığı  ve sadece bu hayvanlarda hastalık oluşturduğunu vurguladı, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu hayvanlar için geliştirilen ve ülkemizde üretilen aşı ile mücadele ediliyor. Dünyada insanlardan eradike edilen smallpox (çiçek) hastalığına karşı aşılama yaklaşık 40 yıl önce durduruldu. Bu aşının maymun çiçeğine karşı koruyuculuğu yaklaşık yüzde 85. Günümüzde ABD’de maymun çiçeğine karşı ruhsatlı aşı bulunuyor. Yaban hayvanlarının yaşam alanlarına girilmesi, onların yaşam alanlarının bozulması, avlanması gibi insan ve yaban hayvanlarının temasları arttıkça yaban hayvanlarında bulunan birçok bilinmeyen ve yeni hastalık insanlara bulaşıyor” Ali Göksular

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *