Eğitim Reformu Girişimi tarafından hazırlanan ve Türkiye'deki eğitim sisteminin mevcut durumunu mercek altına alan "Eğitim İzleme Raporu 2025" yayımlandı. Rapor, 15-17 yaş grubundaki her dört çocuktan birinin fiilen iş gücüne katıldığını ortaya koydu
Rapor, çocuk yoksulluğunun ve buna bağlı olarak çocuk işçiliğinin artmasının, çocukların eğitim dışına çıkmasında temel bir etken olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'de 15-17 yaş grubunda çalışan çocuk oranının artması ve çocukların önemli bir kısmının maddi yoksunluk içinde yaşaması, sosyoekonomik koşulların eğitim hakkının gerçekleşmesini engellediğini gösteriyor.
Çocuğu ve öğretmeni merkeze alan nitelikli bir eğitim sistemi kurulmalı
Rapor, bu tablonun, eğitime erişimde fırsat eşitliğinin sağlanması için kapsamlı sosyal ve ekonomik politikaların zorunluluğunu ortaya koyduğunu belirtiyor. "Eğitimde Yönetişim" başlığı altında, ERG mevcut sistemi eleştirerek yeni bir çerçeve öneriyor. Rapora göre, eğitimde yönetişim, yalnızca metrik odaklı bir denetim düzeni olmaktan çıkarılmalı; çocuğu ve öğretmeni merkeze alan nitelikli bir eğitim sisteminin kurulmasına hizmet etmeli. Hesapverebilirliğin bir amaçtan çok bir araca dönüşme riskine dikkat çekilen raporda, eğitim sisteminin dönüşümünde diyalog, şeffaflık ve hesapverebilirliğin kurucu bir rol üstlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Yeterli donanıma sahip öğretmen eksikliği yaşanıyor
Rapor ayrıca, altyapı eşitsizliklerinin giderilmesi ve öğretmenlerin sürdürülebilirlik okuryazarlığının güçlendirilmesi gibi unsurların izleme-değerlendirme süreçlerinin sağlamlaştırılmasıyla desteklenmesini temel öneriler arasında sıralıyor. Rapor, öğretmenlerin mesleğe olan ilgisinin yüksek olduğunu (ilk kariyer tercihi öğretmenlik olanların oranı yüzde 73,6) belirtse de, bazı zorluklara dikkat çekiyor. Rapora göre, okullarda yeterli donanıma sahip öğretmen eksikliği Türkiye'de ilkokulda yüzde 21,34, ortaokulda yüzde 22,7 ve lisede yüzde 29,1. Bianet
