Gıda zehirlenmeleri gıda enflasyonu ve ekonomiyle ilgili politik bir sonuç

Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilci Yardımcısı Onur Aydın, gıda zehirlenmelerinin gıda enflasyonu ve ekonomi ile ilgili politik bir sonuç olduğunu belirtti. Türkiye’de artan gıda zehirlenmesi vakalarının azaltılmasının için öncelikle gıda güvenliği denetimlerinin nicelik ve nitelik olarak güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Aydın, ‘’Denetim sıklığının artırılması, risk analizine dayalı ani denetim modellerinin uygulanması, laboratuvar kapasitesinin yükseltilmesi ve izlenebilirlik sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi gıda güvenliğinde ciddi iyileşme sağlayabilir’’ dedi.
Tarım ve gıda alanında radikal iyileştirici adımlar atılmalı
Aydın, ‘’Türkiye’de yıllardır tartışma konusu olan yapısal sorunların çözülmesi, özellikle tarım ve gıda alanında radikal iyileştirici adımların atılması, kayıt dışı üretimin kontrol altına alınması ve küçük ölçekli işletmelerin standartlara uyumunu kolaylaştıran modellerin geliştirilmesi büyük önem taşır’’ şeklinde konuştu.
Kamu ve özel sektörde daha fazla gıda mühendisi istihdam edilmeli
Gıda güvenliğinin en kritik halkalarından biri olan insan kaynağının güçlendirilmesi olduğunu kaydeden Aydın, ‘’Kamu ve özel sektörde daha fazla gıda mühendisi istihdam edilmesi, hem üretim aşamasında hem de kontrol mekanizmalarında kaliteyi yükseltecek. Ayrıca gıda üreticilerinin, özellikle KOBİ’lerin, finansal teşvikler, hijyen ve proses iyileştirme destekleri, eğitim programları ve danışmanlık hizmetleriyle güçlendirilmesi, düşük maliyet baskısıyla yapılan hatalı üretimlerin önüne geçer’’ diye konuştu. 
Tüketiciler doğru saklama, pişirme ve hijyen uygulamaları için bilinçlendirilmeli
Eğitimin yalnızca üretici tarafıyla sınırlı olmaması gerektiğini vurgulayan Aydın, ‘’Tüketicilerin doğru saklama, pişirme ve hijyen uygulamaları konusunda bilinçlendirilmesi, toplu tüketim alanlarında çalışan personelin sertifikalı eğitimlere tabi tutulması gıda kaynaklı riskleri azaltacak. Tüm bu adımlar birlikte ele alındığında, Türkiye’de gıda zehirlenmelerinin hem nicelik hem de şiddet düzeyi açısından önemli ölçüde azaltılması mümkündür’’ açıklamasını yaptı. 
Fiyat baskısı ve daralan bütçeler, gıda üretimi ve tedarik zincirinde kazanç kaygısını öne çıkarıyor
Son yıllarda Türkiye’de gıda fiyatlarında yaşanan dramatik artışın halkın temel besinlere erişimini zorlaştırdığını, bu durumun, gıda enflasyonunun bir kriz haline geldiğini gösterdiğini ifade eden Aydın, ‘’Fiyat baskısı ve daralan bütçeler, gıda üretimi ve tedarik zincirinde kazanç kaygısını öne çıkarıyor. Üretici, nakliyeci, perakendeci ya da tüketici odaklı zincirin çeşitli halkalarında maliyet artışı yaşanıyor. Bu maliyet baskısı bazen kalite ve hijyen standartlarının feda edilmesine yol açabiliyor. Özellikle denetimlerin ve kontrollerin zayıf olduğu yerlerde, ucuz maliyetle üretilmiş ya da muhafazası düzgün yapılmamış gıdaların tüketimi artabiliyor. Böylece yüksek gıda enflasyonu, “riskli besin” döngüsünü tetikliyor olabilir’’ değerlendirmesinde bulundu.
Gıda enflasyonu toplumsal sağlık açısından da ciddi bir tehdit
‘Ekonomik baskı altında gıdaların satın alınması, hazırlanması ve saklanması konusunda yeterli bilgi ve bilinç eksikliği de sorunu derinleştiriyor’ diyen Aydın, ‘’Çalışanların hijyen ve gıda güvenliği konusunda farkındalıkları çok düşük. Vatandaşlar ise yemek yediği yerin mutfağını kontrol edemiyor, içerisinde ne kullanıldığını çoğunlukla soramıyor, sorsa da doğru bir bilgilendirme alamıyor. Denetimsizlik ile birleştiğinde bu bilinç eksikliği hem üretim hem tüketim aşamasında gıda zehirlenmesi riskini artırıyor. Bu bağlamda, gıda enflasyonu yalnızca ekonomik bir sorun değil; toplumsal sağlık açısından da ciddi bir tehdit haline gelmiştir’’ ifadelerine yer verdi. Haber Merkezi