Türkiye genelinde 54 Baro ortak açıklamayla CHP İstanbul İl Kongresi'nin hukuka aykırı bir kararla iptal edilmesini "yargının siyasallaştırılması ve bir aparat olarak kullanılması" olarak niteleyip "reddetiklerini" açıkladılar
CHP İstanbul İl Kongresi'nin 2 yıl sonra İstanbul 45. Asliye Hukuk Hakimliğince iptal edilerek, kongre delegeleri ve kongre tarafından göreve getirilen başkan Özgür Çelik ve Yönetim Kurulu üyelerinin geçici olarak görevden alınmaları, ikidardan bağımsız hukuk çevrelerince ağır bir hukuk ihlali olarak değerlendirildi.
54 ilin baroları "yargının siyasallaştırılması ve bir aparat olarak kullanılmasını" olarak niteledikleri bu karar ve uygulamayı "reddettiklerini" ortak bir açıklamayla duyurdular.
Baroların açıklaması şöyle:
BAROLARDAN ORTAK AÇIKLAMA
Hukukun, her nevi muhalif sese karşı aparat olarak kullanıldığı bir süreci yaşamaktayız. Bugün halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları tutuklanmakta, birçok belediye kayyumlarla idare edilmekte, siyaseten ters düşülen her kurum ve kuruluş anti-demokratik ve hukuk dışı kararlarla susturulmak istenmektedir.
Son olarak dün de CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, Disiplin Kurulu Asıl ve Yedek üyeleri İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararı ile görevden uzaklaştırılmış ve CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanmıştır.
Kararın hukuka, usul kurallarına, Anayasa'ya ve demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun hiçbir yönü bulunmamaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; Siyasi Partiler Kanunu'nun 21. maddesi, parti kongrelerinin nasıl yapılacağını düzenlemekte ise de, söz konusu kararın ilgili kanuna bu denli açık bir aykırılıkla alınabilmesi yargı kararlarının objektiflik ve tarafsızlığını sorgulatır mahiyettedir. Parti kongrelerinin, gözetiminde yapıldığı seçim kurulu hakiminin kararlarının yalnızca Yüksek Seçim Kurulu'nca kaldırılabileceği ve bu kararların da kesin nitelik taşıdığı yönündeki düzenlemenin varlığı, bir asliye hukuk mahkemesinin görevi alanına girmeyen bir konuda parti başkan ve yönetimini görevden alıp yerine kayyım atamasına nasıl cevaz verdiğinin hukuk bilimi açısından bir yanıtı bulunmamaktadır.
Ülkemizin Anayasa'nın, hukukun, demokrasinin, en temel hak ve özgürlüklerin egemen olduğu bir ülkeye dönüşme mücadelesi tüm baskılara karşı sürecektir. Sosyal adalet, iş, aş ve güzel bir gelecek, "lüks" değil, en temel ihtiyaç olarak muhakkak karşılanmak durumundadır. Halkımız, ülkemiz bu baskılarla yaşamayı hak etmemektedir. Hukuka ve adalete olan güven duygusunu yerle bir edecek haksız kararlardan bir an önce dönülmelidir. Ancak bu şekilde demokrasiyi özümsemiş, insan haklarına saygılı ve egemenlerin değil hukukun üstün olduğu bir ülke olma yolunda adım atmış oluruz.
Aşağıda imzası olan Barolar olarak; yargının siyasallaştırılmasını, bir aparat olarak kullanılmasını reddettiğimizi belirtiyor, verilen her haksız ve hukuka aykırı kararın hukuk sistemimiz ve vicdanlarda telafisi imkansız sonuçlara neden olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Ortak açıklamaya katılan barolar:
Adana Barosu, Adıyaman Barosu, Afyonkarahisar Barosu, Ağrı Barosu, Amasya Barosu, Ankara Barosu, Antalya Barosu, Ardahan Barosu, Artvin Barosu, Aydın Barosu, Balıkesir Barosu,Batman Barosu, Bilecik Barosu, Bingöl Barosu, Bitlis Barosu, Burdur Barosu, Bursa Barosu, Çanakkale Barosu, Çankırı Barosu, Denizli Barosu, Diyarbakır Barosu, Edirne Barosu, Eskişehir Barosu, Gaziantep Barosu, Giresun Barosu, Hakkari Barosu, Hatay Barosu, İğdir Barosu, Isparta Barosu, İstanbul Barosu, İzmir Barosu, Kars Barosu, Kırklareli Barosu, Kocaeli Barosu, Kütahya Barosu, Malatva Barosu, Manisa Barosu, Mersin Barosu, Muğla Barosu, Muş Barosu, Ordu Barosu, Sakarya Barosu, Samsun Barosu, Siirt Barosu, Sinop Barosu, Şanlıurfa Barosu, Şırnak Barosu, Tekirdağ Barosu, Trabzon Barosu, Tunceli Barosu, Uşak Barosu, Van Barosu, Yalova Barosu, Zonguldak Barosu. Bianet