ANASAYFA arrow right Güncel

Kadınlar, ev, işyeri ve sokaklarda şiddet tehdidi altında yaşıyor

Kadınlar, ev, işyeri ve sokaklarda şiddet tehdidi altında yaşıyor
YAYINLAMA: 19 Kasım 2025 / 19.56
GÜNCELLEME: 19 Kasım 2025 / 19.56

Gaziantep-Kilis Tabip Odası, Dr. Aynur Dağdemir’in ölüm yıldönümünde, ‘’Yitirdiklerimize rağmen hala etkili önlemler alınmıyor, her yıl yeni kayıplar, acılar yaşıyoruz’’ ifadelerini kullandı

Gaziantep-Kilis Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hayriye Didem Yıldız, ‘’Şiddet artık kadınları ıssız sokaklarda değil, en güvenli olması gereken alanlarda bile kolayca buluyor. Kadınların evinde, işyerinde ve sokaklarda şiddet tehdidi altında yaşadığı bir ülkede, sağlık alanının da güvenli olmasını beklemek giderek imkânsız hale geliyor. Kadınları yoksullaştıran, güvencesizleştiren ve aile içine hapsetmeyi hedefleyen; eşitsizlikleri derinleştirip değersizleştiren politikalar, onları hem evde hem işte hem de kamusal alanda sistematik şiddet riskiyle sürekli karşı karşıya bırakıyor’’ dedi.

Yeni politikalar sürekli yükselen toplumsal şiddeti daha da besliyor

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin, sadece sağlık sisteminin sağlık personelini yalnızlaştırarak korunaksız bırakmasının sonucu değil, kadınlara yönelik toplumsal şiddetin, eşitsizliğin ve değersizleştirmenin bir yansıması olarak karşımızı çıktığını söyleyen Yıldız, ‘’Giderek yaygınlaşan şiddet dilinin, cezasızlığın, üzeri örtülen şiddet verilerinin, alınan siyasi kararların ve uygulanması hedeflenen yeni politikaların da sürekli yükselen toplumsal şiddeti daha da besleyeceğini görüyoruz’’ şeklinde konuştu.

Hepsi boşanma veya ayrılık süreçlerinde erkek şiddetiyle yaşamdan koparıldı

Dr. Aynur Dağdemir’in öldürülüşünün 10. yıl dönümünde hem de sağlık çalışanlarına hem de kadına yönelik şiddette yitirilenlerin anıldığı ve  şiddete karşı hep beraber sesin yükseltildiği bir gün olduğunu kaydeden Yıldız, ‘’Her geçen gün yaşamın her alanında yükselen şiddet dalgası normalleşirken, sağlık çalışanlarının, özellikle de kadınların güvensiz çalışma alanlarında maruz kaldıkları şiddet her geçen yıl artarak daha görünür hale geliyor. Ancak tüm Alanya’da Dr. Melek Bağçe, Nizip’te Dr. Feray Balkan, İstanbul’da Hemşire Sibel Kavılı, Eskişehir’de Hemşire Tuğba Koç, Mersin’de Hemşire Ayfer Kaya, Denizli’de Hemşire Hülya Tortop, Bursa’da Diş Hekimi Yasemin Uludağ Çetin, Adana’da Hemşire Saniye Arslan ve Ebe Ayşe Merve Sağ. Hepsi boşanma veya ayrılık süreçlerinde erkek şiddetiyle yaşamdan koparıldı’’ ifadelerini kullandı.

Yıldız, ‘’2025’i “Aile Yılı” ilan ederek, nüfus politikalarını gündeme alarak, medeni haklar, nafaka ve miras haklarını tartışmaya açarak kadın bedeni üzerinde tahakküm kurmaya çalışmaktan hiç vazgeçmeyen, kadını sadece “aile içinde” tanımlayan iktidar politikaları, eşitsizlikleri derinleştirerek kadına yönelik şiddetin hem görünmez hale gelmesine hem de artmasına ve meşrulaşmasına zemin hazırlıyor’’ açıklamasını yaptı.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve şiddet tüm alanlarda derinleşiyor

Şiddetin sağlıkta, evde, sokakta, siyasette ve medyadan normalleştirildiği bu dönemde, şiddetin her türüne karşı ses çıkarmak, dayanışmayı büyütmek ve kadına karşı şiddeti önleyici politikaların hayata geçirilmesini ısrarla talep etmek zorunda olduklarını kaydeden Yıldız, ‘’Son dönemde hazırlanan 11. yargı Paketi, LGBTİ+’ların görünmez kılınması, haklarının geriletilmesi ve varoluşlarının kriminalize edilmesi yönünde düzenlemeler içeriyordu. Her ne kadar kadınlar ve LGBTİ+’ların mücadelesi sonucunda bu düzenlemeler geri çekilmiş olsa da toplumun bir kesimini hedef alan politikalar devam ediyor. Bu adımlar, şiddetin meşrulaştırılmasına ve ayrımcılığın normalleşmesine zemin hazırlıyor. Böylece LGBTİ+’lara yönelik nefret iklimi büyürken, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve şiddet tüm alanlarda daha da derinleşiyor’’ değerlendirmesinde bulundu. Haber Merkezi

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *