ANASAYFA arrow right Güncel

Kadınların özgürlüğünü ve eşitliğini hedef alan her türlü anlayışın karşısında duracağız

Kadınların özgürlüğünü ve eşitliğini hedef  alan her türlü anlayışın karşısında duracağız
YAYINLAMA: 19 Ağustos 2025 / 18.49
GÜNCELLEME: 19 Ağustos 2025 / 18.49

Eğitim İş Gaziantep Şube Basın-Yayın Sekreteri Aylin Işık, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen son Cuma hutbesinde, kadın hakları ve Türk Medeni Kanunu’na yönelik ifadelerini, “Diyanet İşleri Başkanlığı kamudan aldığı devasa bütçeleri, üst düzey yöneticilerin lüks ihtiyaçlarına ve gerici tarikat-cemaat yapılanmalarının taleplerine harcayan bir kuruma dönüştü” diye değerlendirdi

Işık, ‘’Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde yatan hukuk devleti ve laiklik ilkelerine karşı işlenmiş bir suçtur. Kadınların özgürlüğünü ve eşitliğini hedef alan her türlü anlayışın karşısında duracağız’’ dedi.
Yurttaşlık haklarına açıktan saldırı niteliği taşıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen son Cuma hutbesinde, kadın haklarını ve Türk Medeni Kanunu’nu yok sayan ifadeler kullanıldığını kaydeden Işık, bu hutbenin, Cumhuriyetin temel ilkelerinden biri olan laiklik ve kadınların yıllardır süren mücadelesiyle elde edilen yurttaşlık haklarına açıktan saldırı niteliği taşıdığını ileri sürdü.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Cumhuriyetin kuruluşunda amaçlandığı gibi halkın inancını doğru öğrenmesini sağlayan bir kurum olmaktan çoktan çıktığına dikkat çeken Işık, ‘’Bugün, Cumhuriyet değerlerine yapılan saldırıların odağı haline gelmiş; kamudan aldığı devasa bütçeleri, üst düzey yöneticilerin lüks ihtiyaçlarına ve gerici tarikat-cemaat yapılanmalarının taleplerine harcayan bir kuruma dönüştü’ tespitini yaptı.

Diyanet, anayasal sınırlarını aşarak adeta şeriat hükümlerini dayatan söylemler geliştiriyor

Işık, ‘’Eğitimden sağlığa, hukuktan günlük yaşama kadar birçok konuda ahkam kesen; yolsuzluk, talan ve rant karşısında susan; iktidarın baskılarını görmezden gelen, yapılan hukuksuzlukları dini duyguları kullanarak meşrulaştırmaya çalışan Diyanet, anayasal sınırlarını aşarak adeta şeriat hükümlerini dayatan söylemler geliştiriyor. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde yatan hukuk devleti ve laiklik ilkelerine karşı işlenmiş bir suç. Kadınların özgürlüğünü ve eşitliğini hedef alan her türlü anlayışın karşısında duracağız’’ mesajını verdi.

Panzehir; laik, bilimsel, çağdaş, parasız, kamusal, karma ve ulusal eğitim

‘Unutulmamalıdır ki, Cumhuriyetimizin sahip olduğu çağdaş hukuk düzeni şeriatın kadınlar üzerindeki zincirlerini kırarak kuruldu’ diyen Işık, ‘’Türk Medeni Kanunu’nun 495. maddesi açıktır; ‘’Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar’’. Eğitim-İş olarak; kadınların iradesini ve Medeni Kanun’u hiçe sayan her girişim karşısında, Cumhuriyet’in ve kadın haklarının savunucusu olmaya devam edeceğiz.  Bizler biliyoruz ki, her türlü gerici yapılanmanın panzehiri; laik, bilimsel, çağdaş, parasız, kamusal, karma ve ulusal eğitim’’ değerlendirmesini yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *