ANASAYFA arrow right Güncel

Keyfî tutuklama yurttaşların hukuka ve adalete olan güvenini derinden sarsıyor

Keyfî tutuklama yurttaşların hukuka ve adalete olan güvenini derinden sarsıyor
YAYINLAMA: 01 Eylül 2025 / 18.53
GÜNCELLEME: 01 Eylül 2025 / 18.53

Adli Yıl açılışı dolayısıyla açıklama yapan Gaziantep Baro Başkanı, ‘’Adalet, yalnızca mahkemelerin değil, toplumun ortak vicdanıdır’’ dedi

Gaziantep Baro Başkanı Bülent Duran, Adli Yılın açılış töreninde yaptığı konuşmada,‘’Hukuk devleti, ancak bağımsız bir yargı ve özgür bir savunma makamıyla var olabilir. Bugün ise yargının bağımsızlığının zedelendiği, savunmanın sistematik biçimde baskı altına alınmaya çalışıldığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahalesi, mahkeme kararlarının uygulanmaması ve keyfî tutuklama pratikleri yurttaşların hukuka ve adalete olan güvenini derinden sarsıyor’’ dedi.

Tutuklama tedbiri bir cezaya dönüştü

Tutuklama tedbirinin bir ceza aracına dönüştürüldüğünü kaydeden Duran, ‘’Yalnızca avukatlar değil, gazeteciler, seçilmiş belediye başkanları, demokratik ve Anayasal haklarını kullanan geleceğimiz olan öğrenciler de gözaltına alınıp tutuklanarak keyfî uygulamaların hedefi hâline getirildi. Bu durum yalnızca bireylerin özgürlüğünü değil, doğrudan toplumsal barışı ve hukuk devletinin temelini tehdit ediyor. Savunmanın ve toplumsal muhalefetin cezalandırılması, aslında adaletin yargılanması’’ şeklinde konuştu.

Öngörüsüzce açılan hukuk fakülteleri, mesleğin niteliğini ve geleceğini tehdit ediyor

Meslektaşların yalnızca mesleklerini icra ederken karşılaştıkları baskılarla değil, ağırlaşan ekonomik koşullar ve saldırılar nedeniyle de ciddi bir varoluş mücadelesi verildiğini sözlerine ekleyen Duran, ‘’Avukatların ekonomik ve mesleki güvenceden yoksun bırakılması, savunmayı işlevsiz hâle getirmekte; bu da doğrudan adil yargılanma hakkını imkânsızlaştırıyor. Öngörüsüzce açılan hukuk fakülteleri, mesleğin niteliğini ve geleceğini tehdit ediyor. Devlet üniversitelerinin kontenjanlarının azaltılması olumlu bir adım olsa da yeterli değildir; vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının da aynı şekilde azaltılması, başarı sırasının yükseltilmesi ve hukuk eğitiminin niteliğini artıracak adımların atılması zorunlu’’ açıklamasını yaptı.

Toplumun adalete erişim hakkı için de kritik önemde

Duran, ‘’23 Ocak açıklanan 2025–2029 Yargı Reformu Stratejisi’nde avukatlara ilişkin hedefler dikkat çekicidir. Serbest çalışan avukatların iş alanlarının genişletilmesi, bağlı çalışan avukatlar için mesleğin onuruna uygun bir ücret rejimi oluşturulması, stajyer avukatlara destek sağlanması, kamu avukatlarının özlük haklarının düzenlenmesi, zorunlu müdafilik ödemelerinin artırılması ve adli yardım ödeneğinin yükseltilmesi hayati önem taşımaktadır. Türkiye Barolar Birliği’nin ve baroların ısrarlı taleplerini içeren bu düzenlemelerin yalnızca meslek için değil, toplumun adalete erişim hakkı için de kritik önemde olduğunu hatırlatıyoruz’’ dedi.

İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı güvence altında olmalı

Hedeflerin hayata geçebilmesi için toplumda hukuka güvenin yeniden tesis edilmesinin zorunlu olduğunu belirten Duran, ‘’Yeni yasaların çıkarılmasıyla değil, Anayasa ve mevcut yasaların eksiksiz uygulanmasıyla mümkündür. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı güvence altına alınmadıkça, adalet duygusu onarılamaz. Bağımsız yargının ve güçlü bir savunmanın teminatı; ekonomik ve mesleki açıdan güvenceli avukatlar. Avukatların, gazetecilerin, öğrencilerin ve seçilmiş yöneticilerin özgür olmadığı bir ülkede adaletten söz edilemez’’ değerlendirmesini yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *