İktidar zehirlenmesi yaşıyorlar

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Geçenlerde,  bir tartışma programına katılan gezi parkı eylemcilerinden bir genç, Taksim’e yapılmak istenenleri ve iktidarın eylemcilere karşı tutumunu değerlendirirken, “İktidar zehirlenmesi”nden söz etti.

Yani, Başbakan ve AKP’lilerin son zamanlardaki uygulamaları, takındıkları tavır, ortaya koydukları insanı dehşete düşüren söylemlerin bundan daha iyi bir analizi olamaz herhalde dedim kendi kendime.

Başbakan Erdoğan’ın dün Mersin ve  Ankara’da yaptığı ayrıştırıcı,kışkırtıcı konuşmaları dinlerken de hep o gencin sözü geldi aklıma.

İktidar zehirlenmesi.

Zehirlenme yaşayan Başbakan; öfke, tehdit, gözdağı, meydan okuma şeklinde içinde biriken kini ve nefreti halkın üzerine, meydanlara kustu adeta…

 

Önce Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar yorum getirdi Taksim Gezi Parkı eylemlerine… Başbakan Erdoğan’ı dktatör olmakla suçlayanlara verdiği yanıt gerçekten tüyler ürperticiydi.

Tayyar, "Kendine has üslubunu belki eleştirebilirsiniz ama şunu bilin; Erdoğan diktatör olsaydı Taksim Dersim olur, mezar taşına hasret giderdiniz! Dersim katliamının faillerini kucaklayanların, özgürce her yeri talan ettiği dönemde Erdoğan'a diktatör demesi akıl tutulmasıdır!" diyerek, gerçekten bir akıl tutulması örneği sergiliyordu.

                                                               ***

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de Şamil Tayyar’la aynı görüşü paylaştığını, “Bir diktatörlükte bunu yaparsanız Allah göstermesin kan gövdeyi götürür. Türkiye eğer diktatörlük olsaydı bu gösteriler zaten yapılamazdı” sözleriyle aba altından sopa göstererek ifade ediyordu.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Gezi Parkı eylemcilerini, Twitter hesabında, “Siz bu kafayla daha çok gezersiniz, daha çok tencere tava çalarsınız” diye tiye ve hafife aldı.

                                                               ***

Ardından, adap ve terbiyeden uzak bir başka çıkış, Avrupa Birliği Bakanı EgemenBağış’tan geldi.

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili açıklama yapan Avrupa Birliği Bakanı EgemenBağış, Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olanların bulunduğunu belirterek, “Köpekler istedi diye atlar ölmez” dedi.

Bağış, güya Gezi Parkı eylemcilerini ziyaret ettikten sonra twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Saygı ve diyalog isteyenlere İstanbul'daki konferansta, el uzatma fırsatının kaçmış olmasından dolayı hayal kırıklığına uğradım" diyen AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle'ye tepki gösteriyordu.

Bir televizyon kanalına açıklamalarda bulunan Egemen Bağış, Twitter’dan mesaj yayımlayan Füle’yi “popülizm yapmak”la suçlarken, 
olayların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı daha da güçlendirdiğini savundu ve"Türk ekonomisinin bazı çıkar gruplarına eski rantlarını sağlayamamış olmasının tedirginliği içindeler. Köpekler istedi diye atlar ölmez. Türkiye büyümeye devam edecek, engelleyemeyecekler”
diye konuştu.

                                                               ***

Başbakan’ın dün yaptığı konuşmalarda vücut dili başta olmak üzere, takındığı tavır, kullandığı kelimeler, sesindeki nefret ve öfke tonları da iktidar zehirlenmesinin dorukta olduğunu gösterdi.

“O gençler benim gençliğim olamaz” dedi.

Zaten o gençlerin böyle bir talebi mi vardı ki?

Ölen polis için “Hesap soracağız”diye tehdit etti.

Göstericileri yine inatla “çapulcu” diye nitelendirerek, kendine karşı olanları hangi gözde gördüğünü ortaya koydu.

İktidar zehirlenmesi, parti desteği ile meydanlara doldurulmuş kalabalıklarla, demokrasi için hiçbir zorlama ve organizasyon olmadan biraraya gelebilenler arasındaki farkı iyi değerlendirmesine de engeldi.

Meydanda direnenleri “marjinallik”le suçlarken, üslubu ve eylemleriyle asıl marjinalin kendisi olduğunun da farkında değildi.

                                                               ***

Sosyolog Nilüfer Göle, Gezi Parkı olaylarını analiz ederken, “Zengin bir eylem repertuarı karşısındayız. Hareketin bir sözlüğü oluştu.Ayyaş ve çapulcu kelimeleri mizah süzgecinden geçirildi, evrildi çevrildi, kelimelere yeni manalar yüklendi. Tüm başkaldıranlar kendilerini ayyaş özellikle de çapulcu olarak takdim ederek, rencide eden, yaralayan sözleri tersyüz ettiler; bu da hareketin ortak kimliğini oluşturdu” diyor.

                                                              ***

AKP’liler, Başbakan’a yalakalık etmek ve kendi konumlarını koruma iç güdüsü ile “Erdoğan’ı size yedirmeyeceğiz” diye halka meydan okuyor ama, ne yazık ki Tayyip Erdoğan öfkesiyle, halka karşı zalimce tavırlarıyla, kendisinden olmayana dinmeyen nefreti ile halka rağmen uygulamaları ile bu iktidarını daha uzun süre böyle devam ettiremez.

Halkına dayağı ve gazı reva gören, halkını çapulcu diye küçümseyip dalga geçen, her gün halkı zavırlayıp, azarlayıp tehdit eden bir siyasetçinin geleceğinin iyi görülmesi lazım.

O nedenle AKP’liler hiç merak etmesin!

Kimsenin Tayyip Erdoğan’ı yemeye niyeti yok.

İktidar zehrine bulanmış haliyle zaten o kendi kendini yiyip bitirecek.

 

 

 

 

 

İktidar zehirlenmesi yaşıyorlar