Erdoğan artık Türkiye’nin Başbakanı değil

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Hintli bir ermiş, öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş.

Öğrencilerden mantıklı bir ses çıkmayınca da anlatmaya başlamış: “İnsanlar birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.

Başbakan Erdoğan, dün miting meydanında bağırdıkça halktan daha da uzaklaştı, halktan uzaklaştıkça daha çok bağırdı.

Aradaki mesafe o kadar açıldı, uzaklık o kadar arttı ki artık bir araya gelmenin imkanı ihtimali kalmadı.

 

Dün akşam saatlerinde Başbakan Erdoğan’ın iki saatlik mitingini değerlendiren Fehmi Koru, “Başbakan bu tavıra, kendisi ve iktidarı için  gördüğü belayı savdığını düşünüyor. Bu sorunu hallettiğini, bitirdiğini varsayıyor” diye konuştu.

Ama, artık herkes çok iyi biliyor ve görüyor ki, Başbakan Erdoğan kendi elleriyle Türkiye’yi ikiye böldü.

Bir tarafta Erdoğan ve ekibine oy vermiş olanlar, diğer tarafta AKP’li olmayan hepimiz varız.

                                               ***

Ve Başbakan Erdoğan, artık yalnızca kendisine oy verenlerin başbakanı.

Bağırarak

Çağırarak

Hakaret ederek

Tehditler savurarak

Ananı da al git, çapulcu, ayyaş, alkolik diye küfür ederek

Aşağılayarak

Aba altından sopa göstererek

Hapse attırarak

Gazetecileri işlerinden kovdurarak

diğer taraftakilerin tamamını kaybetti.

O yüzden, rüşvetle, baskıyla meydanlara doldurulan yüzbinler, Başbakan Erdoğan’ın o bela olarak gördüğü şeyi savdığı anlamına gelmez.

Aksine o bela gün geçtikçe daha da büyüyecek.

                                               ***

Bir Başbakan düşünün ki meydana topladığı kalabalıklara ülkenin sanatçılarını yuhalatsın.

Bir  Başbakan düşünün ki, kendisine oy verenlere, kendisine karşı olan yüzde 50’yi yuhalatsın.

Amerika’da, Avrupa’da demokrasinin geliştiği herhangi bir ülkede böyle bir manzara olur mu, olabilir mi?

Lider ne kadar büyük olursa olsun böyle bir basitliğe tevessül etmez. Halk  liderine ne kadar bağlı olursa olsun bir arada birlikte yaşadığı kendi insanını yuhalamaz.

Başbakan Erdoğan, dün meydanlarda halkın yüzde 50’sini diğer yüzde 50’ye yuhalatarak aramıza aşılması zor bir duvar örmeye başladı.

Bu tablodan da ne büyük ülke ne de büyük başbakan çıkar.

                                               ***

Büyük devlet adamı, büyük siyaset adamı olmak, yalnızca kendi ülkesinde değil, bölgedeki tüm ülkelerinde lideri olmaya soyunmak tevazu, hoşgörü, olgunluk gerektirir.

Aksi halde,

Sanatçısını kendi yandaşlarına yuhalatan adam başbakan olamaz.

Halkının yüzde 50’sini diğer yüzde 50’sine yuhalatan bir adam başbakan olamaz.

Yalanı gerçekmiş gibi halka yutturmaya çalışan adam başbakan olamaz.

Halkını, “Gerekeni yapacağız, göreceksiniz siz, hepinizi araştıracağız” diye tehdit eden adam başbakan olamaz.

Halkına gaz, su sıktıran, demokratik eylem hakkını kullananlara polisle şiddet uygulayan adam başbakan olamaz.

Eğitimcileri, gazetecileri tehdit eden adam başbakan olamaz.

                                               ***

Gezi parkındaki eylemlere katılan öğrencilerin okuduğu okulların müdüründen bile hesap soracakmış Başbakan Erdoğan. “O çocuklar size anarşist olsun diye emanet edilmedi” diye bağırıyor.

Gezi parkındaki gençler anarşist değil ama, Başbakan Erdoğan’ın emanet edildiği okulun yöneticileri dört dörtlük bir diktatör yetiştirmişler maşallah!

Meydanlara çadır kuranlar, gidip yaylalara kurmalıymış!

Günlerden beri, aklı başında herkes söylüyor, dün de İngiliz The Observer gazetesi yazdı, “Erdoğan protestoların doğasını anlayamıyor” diye…       

Dünkü konuşmalar da zaten bu tespiti bir kez daha teyid etti.

                                                               ***

Başbakan konuştukça batıyor, battıkça bağırıyor, bağırdıkça halkından uzaklaşıyor…

 

Erdoğan artık Türkiye’nin Başbakanı değil