Ben ağlayan kutup ayısı gördüm, çok samimiydi

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Hiç unutamadığım görüntülerden biridir.

National Geographic muhabirinin anne kutup ayısı ve yavrularının yolculuğunu anlatan görüntüleri.

İki yavrusu ile yiyecek arayan anne kutup ayısı, yavrularından birini kaybedince, gece boyunca başında oturdu. Sabah olduğunda, onu başka yırtıcı hayvanlar bulup yemesin diye önce karların altına iyice gömdü.

Sonra diğer yavrusunu besleyebilmek için yürümeye devam ettiğinde, objektif, gözünden damlayan yaşa odaklanmıştı.

Kutup ayısının yüz ifadesi ve gözünden damlayan yaş, tüylerimi ürpertmişti.

Çünkü, o kadar doğal, samimi ve içtendi ki!

                                                               ***

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in Başbakan’ın Mısır’da ölen Esma için ağlamasını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yanıtını oldukça ilginç buldum.

Bugüne kadar sığırların ağladığı görülmemiştir. Hayvanlar gülmezler de ağlamazlar da. Bu, insani bir şeydir” diyor.

Ağlamanın insani birşey olduğuna itiraz eden mi var ki?

İtiraz, Başbakan Erdoğan’ın ağlamasının “samimiyetsizliğine” ve “insani olmamasına.”

Kendi vatandaşının ölümüne seyirci kalıp, başka ülkenin insanı için gözyaşı dökmenin, ne kadarinandırıcı bir insanilik görüntüsü olduğuna!

                                                               ***

Uludere’de üzerlerine bomba yağdırılan 34 tane gencin cansız ve parçalanmış bedenleri dağların taşların arasından aileleri tarafından toplanıp, battaniyelere sarılarak, eşeklerin sırtında köylerine getirilirken ki görüntülere insan olan herkes ağladı, yüreği kanadı.

Başbakan Erdoğan o zaman neredeydi?

AKP’liler olarak sizler neredeydiniz?

Hanginizin gözünde insan olarak bir damla yaş gördük?

34 tane eve ateş düşerken, ölen canlara hiç mi yüreğiniz, vicdanınız sızlamadı?

O gençlerin yaşamı,  Esma’dan ucuz muydu?

Ya Gezi Parkı eylemlerinde, sizin Başbakanınızın, İçişleri Bakanınızın emriyle şiddete maruz kalarak yaşamını yitirenlere ne demeli?

Masum insanları kuytu köşelerde kıstırıp, acımasızca darp edenleri izlerken, hiç mi inasanlığınızı hatırlamadınız?

19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın kalleşçe öldürülmesini, Müslüman kardeşlerinin liderinin kızı Esma’nın öldürülmesi kadar “adice” bulmuyor musunuz?

Yoksa bu konuları hiç düşünmemek için, kendinizi ağlamayan sığırları düşünerek mi oyalıyorsunuz?

                                                               ***

Tüm dünya ahalisi, ve dolayısıyla da bu ülkede yaşayanlar ağlamanın çok insanice bir davranış olduğunu bilir.

İnsanice demek, “ayırt etmemek, ayrıştırmamak, düşman bellememek, herkese, her canlıya, her insana, dini, dili, inancı ne olursa olsun, aynı duygularla sevmek, korumak, acımak ve ağlamaktır.”

Eğer bir kısmına benden diye ağlayıp, diğerine oh oldu deniyorsa, ortada insanlık falan kalmaz.

Dökülen gözyaşlarınıza kimse inanmaz.

Samimimiyetinize hiç kimse güvenmez.

Hele de politik çıkarlarınız, islam aleminin sempatisini kazanmak gibi nedenlerle ekranlarda göz yaşı dökmeye kalkışırsanız, ağlamak gibi insanice bir duyguyu istismar etmeniz hoş karşılanmaz.

                                                               ***

Bakın Fetullah Gülen Hocaefendi bile, Başbakan’ı samimi bulmamış olmalı ki, twitter hesabına, “Hayatını gayri-ciddî yaşayanlarda kalbî hayat olamaz.. onların ağlamaları da ayrı bir yalandır” diye yazmış.

O da ekranlarda konuşurken hep salya-sümük ağlar ya!

Yalan söyleyen insanlar başkalarının hiçbir sözüne inanmazlar.

Aralarında ne kadar ihtilaf falan olsa da Başbakan Erdoğan ve Fetullah Gülen Hocaefendi, belli ki birbirlerinin halinden,  çok iyi anlıyorlar.

Bence Başbakan Erdoğan’ın etrafındaki yalaka takımı, bu ağlama meselesini eleştirenlere boşa saldırıp, sığırları boşa işin içine karıştırıp, günahlarını alıyorlar.

Yalan gözyaşları insani olamaz.

 

 

 

 

 

 

Ben ağlayan kutup ayısı gördüm, çok samimiydi