Başbakan’ın kadın psikolojisi…

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Başbakan Erdoğan’ın siyasete girdiği ilk günden bu yana, herhangi bir konuda söylediklerini alt alta yazdığınızda, sürekli birbiriyle çelişen, birbirini yalanlayan, inkar eden konuşmalar olduğunu görüyorsunuz.

Dilinin sürçmediği, ilk günden bu yana istikrarla ve ısrarla devam ettirdiği tek politika, kadın üzerine olanı.

Ya türbana saracak, ya en az üç tane doğurtacak, ya da kürtaj yaptırtmayacak.

Başbakan dün İstanbul İl Kongresinde, BDP’lilere, “Nekrofiller- ölü sevici” diye hakaret ediyordu.

Acaba, psikolojide bu kadın sevgisizliği, kadını ikinci sınıf görme eğilimi, siyasetini kadın bedeni üzerinden sürdürme eğilimine ne ad veriliyor ki?

                                                                  ***

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir gün önce bir fetva verdi.

Her kürtaj bir Uludere’dir” diye.

Ertesi gün parti kongresinde çıkıp, “Uludere olayı üzerinden Türkiye'de bir istismar siyaseti, bir istismar kampanyası yürütülüyor” diye şikayet etti.

Başbakan’ın, kürtaj ve sezaryene karşı olduğunu söylerken, "Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz 'Uludere' diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir" sözlerini tartışırken, arkadaşım endişe ile, “Acaba Başbakan’ın şuuru yerinde değil midir ki” diye sordu.

Zira, memleketin bu kadar çok sorunu dururken, bir başbakanın durup durduk yere insanların yatak odasına ve kadına yönelik bu açıklamaları akıl alır şeyler değil.

Nitekim aldığı yanıtların ağırlığına bakınca, aklı olanın bu konularda laf etmenin ne kadar çirkin olduğunu anlaması gerekir.

                                                               ***

Güya Roboski’yi unutturacak ya, ortaya kürtaj ve sezeryan meselesini attı bir anda.

Türkiye’de son yıllarda “sezeryanla doğum” oranının yüzde 50’lere ulaştığı, işin çığırından çıktığı, sağlık sektörünün sezeryan olayını biraz fazla abarttığı doğru.

Ancak bu sorunu dillendirip, çözecek olan Sağlık Bakanı’dır.

Gerekli tedbirleri alır, düzenlemeleri yapar, hastanelerde gereksiz yere sezeryan yapılmasını önler.

Sonra isteyen sezeryanla doğum yapmak istiyorsa yapar, istemeyen yapmaz.

İsteyen kürtaj olur, istemeyen olmaz.

Bir kadının bu kadar özeline girmek bir Başbakan’ın haddi ve görevi midir?

Erdoğan bu ülkenin Başbakanı mıdır, yoksa şeyhülislamı mıdır?

                                                               ***

Dün halka şikayet ediyor bizi. “Uludere olayı üzerinden, Türkiye'de bir istismar siyaseti, bir istismar kampanyası yürütülüyor” diye.          

Bu uluslararası karalama, uluslararası istismar kampanyasının içinde, PKK terör örgütü var, BDP var, CHP var, bir de belli medya kuruluşları var  diyor.

                                                               ***

Sen bu ülkenin muktedir Başbakanı isen ve bu konuda kamuoyundan sakladığın bir şey yoksa, neden istismarı önlemiyorsun?

Aradan 5 ay geçmiş, neden halen eveleyip, geveliyorsun?

Neden, saldırı emrini kimin verdiğini açıklayıp, çoğunluğu çocuk 34 kişinin öldürülmesi olayının faillerinin yargı önüne çıkarılmasının yolunu açmıyorsun?

Adli, idari soruşturma başlamış, devam ediyormuş.

Aradan 5 ay geçmiş. Sanki herşey kayıt altında değil de, faili meçhul bir saldırı çözülmeye çalışılıyor?

Ve Başbakan nedendir bilinmez, kim Uludere lafı edecek olsa anında saldırıya geçiyor.

BDP’lileri Uludere saldırısı konusunda zil takıp oynamakla, nekrofil/ölü sevicisi olmakla suçluyor.

En iyi savunma saldırıdır taktiğinin arkasına sığınıyor

                                                               ***

Başbakan Erdoğan, siyasette sürekli değişim içinde olan bir siyasetçi.

Bir gün öyle dediğine ertesi gün çıkıp  böyle dediği o kadar çok örnek var ki?

O nedenle siyasi platformlarda AKP’nin kaç yüzü var diye tartışılıyor.

Başbakan Erdoğan’ın ilk günden beri fikri sabit noktasında olduğu tek konu kadın.

Kadın başını kapatacak, tırnağının ucuna kadar tesettüre girecek, evinin kadını olacak, kocasına ve çocuklarına hizmet edecek.

Ve son olarak da kürtaj yaptırmayacak.

Neden Recep Tayyip Erdoğan kadınlarla bu kadar çok uğraşıyor?

Niçin tüm siyasetini kadını toplum yaşamından dışlama üzerine yürütüyor dersiniz?

Yoksa Başbakan’ın kadınlar konusunda bir takıntısı mı var dersiniz?

 

 

 

 

Başbakan’ın kadın psikolojisi…