Başbakan Rio de Janerio’da ormanı gördü

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Başbakan Erdoğan haklı. Adam doğru söylüyor.

Birileri zenginleşirken, birileri fakirleşiyorsa, bu büyüme sağlıklı ve sürdürülebilir olamaz.

Biz de aylarlardan beri aynı şeyi söylüyoruz.

Boş verin bu dünyanın bilmem kaçıncı büyüyen ekonomisi olmayı. Türkiye’de halkın büyük kesimi giderek yoksullaşıyor, yaşam standardı ve kalitesi düşüyor. Bir takım insanlar küpünü dolduruyor diye Türkiye’nin zenginleştiğini söylemek yanlış ve aldatmacadan başka birşey değil diyoruz.

Ama sözlerimiz, yalnızca AKP iktidarına karşı olmak şeklinde algılanıyor.

                                                                  ***

Türkiye’de birilerinin giderek, hem de çok büyük oranlarda büyüyüp, zenginleştiği doğru.

Ancak halkın durumu bir felaket.

Vatandaşın halinin ne kadar kötü olduğunu, son 10 yılda adliyedeki elektrik-su hırsızlığı dosyalarındaki kabarmadan anlayabilirsiniz.

Türkiye’nin yüzde 50’ye yakını “elektrik-su hırsızlığından” yargılanıyor bugün.

O yüzden, hükümet elektrik ve su kaçağını “hırsızlık” tanımından çıkarmaya, adliyeleri bu dosya yükünden kurtarmaya hazırlanıyor.

Bir ülkede halkın yüzde 50’si kaçak elektrik ve su kullanma yoluna sapıyorsa, ya bunların bedelini ödeyemeyecek kadar fakirdir.

Yok eğer öyle bir fakirlik söz konusu değil diyorsanız, bu iddianız, halkın yüzde 50’sinin “ahlaksız” olduğu gerçeğini doğurur ki benim buna da bir itirazım olmaz.

                                                               ***

Adliyelerdeki, icra dairelerindeki dosyanın önemli bir kesimini de kredi kartı borçları oluşturmuyor mu?

Aylık ekonomik veriler açıklandığında bakın, son zamanların değişmeyen başlıkları şöyle: “Vatandaş ay sonunda yine kredi kartına yüklendi

Vatandaşın kredi ve kredi kartı borcu arttı

İşte bu haberler de vatandaşın ekonomisinin ne kadar kötü olduğunun, geçimini sağlamakta ne kadar zorlandığının göstergeleri.

Ne demek kredi kartına yüklenmek?

Cebinde harcayacak parası yok demek, insanlar olmayan paraları harcıyor demek.

                                                               ***

Çevrenize bakın, mesela Gaziantep’te bir-iki tane dışında büyük market kaldı mı?

Hepsi umduğunu bulamadığı için çekip gitti.

Vatandaş şimdi üçüncü-dördüncü sınıf marketlerden alış-veriş edip, sosyal yaşamını park köşelerinde bulduğu kuru banklar üzerinde sürdürüyor.

Yoksulluk ve eğitimsizliğin insanların paçalarından aktığı, kentlerin kent kültüründen uzaklaştığı, işsizliğin, tembelliğin cadde ve sokaklarda kol gezdiği bu ülke nasıl zenginleşebilir?

Sonra zenginleşmek, yalnızca maddiyatla olabilir mi?

İşte hep birlikte görüyoruz; eğitimsiz, altyapısız, görgüsüz zenginleşmenin ne olduğunu!

                                                               ***

Hani ormanın içinde yalnızca ağaçları görürsünüz, ormana dışarıdan bakarsanız orman olduğunu anlarsınız denilir ya, galiba Başbakan Erdoğan da Türkiye’de iken bazı şeyleri sağlıklı değerlendiremiyor galiba.

Ama bakın Brezilya’ya, Rio de Janerio’ya gitti, hem de epeyce yüksekten uçup, ormanları, okyanusları binlerce fit yukarıdan görme imkanının verdiği ufukla olsa gerek ki, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği tarafından Rio Centro'da düzenlenen Rio+20 ''Sürdürülebilir Kalkınma'' zirvesinde yaptı konuşmada, "Birileri zenginleşirken, birileri fakirleşiyorsa, bu büyüme sağlıklı değildir, sürdürülebilir değildir" deyiverdi.

Mesela aynı sözleri Türkiye’de iken söylemiyor. Neden?

Çünkü ormanın içinde de ondan!

                                                               ***

Başbakan Erdoğan, ''Kalkınma, sadece ekonomik büyüme olarak, sadece rekabet gücünün artması olarak anlaşıldı ve deyim yerindeyse, kıran kırana bir büyüme mücadelesi yürütüldü. Sizler de takdir edersiniz ki, bir ülkenin büyümesi, sadece grafiklere, sadece tablolara, sadece rakamlara, oranlara yansıyorsa, ama sokağa, caddeye, tek tek evlere, köylere, şehirlere yansımıyorsa, bunu kalkınma olarak isimlendiremeyiz. Sadece bugünü düşünen, kendi geleceğini olduğu kadar, kendisinden sonra gelecek nesillerin geleceğini ıskalayan bir büyüme anlayışı kalkınma olamaz” diyor.

Biz de bunu söylüyoruz ya yıllardan beri.

 

                                               ***

Bakın şu anda, dünyanın belli bir bölümü fosil yakıtları gerçekten son derece müsrif şekilde tüketiyor. Çok büyük hacimli motorlara sahip arabalarla, lüks tüketimle, bir yandan insanlığa ait olan bir kaynak tüketilirken, aynı zamanda insanlığın ortak mülkü olan dünya ciddi şekilde kirletiliyor. Bir kaynağın, sadece belli kesim tarafından sınırsızca kullanılması, dünyanın sadece belli kesimler tarafından ciddi şekilde kirletilmesi, yeryüzünde eşitsizliği, adaletsizliği, bunun arkasından hukuksuzluğu körüklüyor'' diye de isyan ediyor Başbakan.

Adamcağız hep ormanın içinde kaybolduğu için, fosil yakıtın hem de en adisini, oy karşılığı olabildiğince müsrifçe halka dağıtan iktidarın AKP olduğunun bile farkında değil görüyor musunuz?

                                               ***

Yok yok bu adamı arada bir yukarıya çıkarıp, okyanus ötesine uçurarak, yukarıdan ormanı görmesini sağlamak lazım, olmuyor böyle!

                                  

Başbakan Rio de Janerio’da ormanı gördü