Nefret söylemi şiddete dönüşürse!..

YAYINLAMA: 30 Mayıs 2013 / 20.00 | GÜNCELLEME: 30 Mayıs 2013 / 20.00

İktidar Partisi Lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Ana Muhalefet Partisi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilişkileri hiç bir zaman seviyeli olmamıştı. İşi tadı zaten çoktan kaçmıştı ama bugün gelinen nokta ‘tehlikeli, hem de çok tehlikeli’ sinyali veriyor.                                                                                                                                                          Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısında ‘bahtsız bedevi’ diye işaret ettiği Kılıçdaroğlu, aynı gün kendi grup toplantısında o benzetmenin tam cümlesini olan ‘Şanssız bedeviyi çölde kutup ayısı...’ yakıştırmasını iade ederek, Libya çöllerinde, Suudi çöllerinde gezen sen değil misin? Dön aynaya bak, bahtsız bedeviyi göreceksin orada. Ama uyarım var, o çöllerde gezerken aman ha kutup ayılarına dikkat et. Horoza sormuşlar, 'tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar?', o da 'Ben onlardan anlamam, söyler geçerim' demiş. Ben de söyler geçerim.'' demişti.                                                                                                         

Bu diyaloğu daha içimize sindirememişken, Reyhanlı polemiği herşeyi unutturdu.                                   Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a ‘terörist başı’ yakıştırması yaparak, bombalamayla ilişkilendirdi..Bunu yurt dışında da tekrar ederek, “Reyhanlı’daki bombalamada ölen 52 kişinin katili Erdoğan’dır” dedi.                                  

 Erdoğan da Salı grup toplatısında, CHP heyetini Şam’a, Esad’a götüren adamın resmini göstererek,İşte Reyhanlı patlamasının organizatörü bu adamdır” iddiasında bulundu.Yani, iki lider birbirini ‘vatan hainliği ile suçladılar.Belden aşağı itamlar yetmedi, şimdi de vatana ihanet iddiası çıktı.Bundan daha ağır suçlama olabilir mi! Geriye söylenecek hiç ama hiçbir şey kalmadı!                                          

Ben öyle zannediyordum, ama yanılmışım!                                                                                                  Başbakan Erdoğan Salı grup toplantısında yaptığı konuşmada alkol düzenlemesini savunurken, İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasanın sizin için neden reddedilmesi gerekiyor" vurgusu CHP’yi hoplattı!                                                                                                                                                                  Bu konuyla ilgili konuşan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Kim o ayyaşlar merak ediyorum. Yüreği varsa, kendini birazcık adam yerine koyuyorsa bunu açıklasın. Şimdi bir soru önergesi vereceğim."dedi. Gazetecinin, "Sizce kimi kastetti?" sorusuna, "Tabii ki Atatürk ve İsmet İnönü'yü kast etti" diye cevap veren İnce, "Soru önergesi vereceğim ve bu soruları soracağım, gerekli cevabı yüreği varsa vermesini bekliyoruz" dedi.

Son noktaya geldiğimizi zannediyordum ama daha alınacak mesafe olduğu anlaşılıyor!          3. köprünün adının Yavuz Sultan Selim konması buna en güzel örnek!                                     Yukarıdaki gerginlik ve nefret söylemi aşağıda şiddete dönüşmesinden endişe duyuyorum.


 

TÜSİAD Cizre’ye gidiyor…

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD olarak, çözüm sürecinin iktisadi ayağının güçlendirilmesi ve sahiplenilmesi amacıyla terör ortamından her bakımdan ağır zarar görmüş bölgeyi temsilen Cizre'de bir iş dünyası zirvesi gerçekleştirmeyi planladıklarını ifade ederek, "Zirvede, çözüm sürecinin ekonomi üzerinde beklenen etkileri ele alınacak, bölgenin iktisadi olarak süratle kalkınması yönünde atılabilecek adımlar bölgenin iş dünyası temsilcileriyle birlikte değerlendirilecek ve bölgede bir yatırım hamlesine başlangıç olabilecek projeler açıklanacaktır" demiş.

Baba, ‘Gaziantep Troykası’yla mahalli sorunlar, Oda seçimleriyle vs ilgilenirken, oğul da TÜSİAD Yönetim Kurulu’nu memleketi Cizre’ye götürerek ülke meselelerinin çözümüne katkı sağlamaya çalışıyor.                      Oğul bir röportajda babası için “O benim ilham kaynağım” demişti.Demek ki babasının ideallerini, hayallerini oğul ülke gündemine taşıyor.                                                                                                                                   “Babalar ve Oğullar” konu başlığı çok ünlüdür.Bu konuda ileride kitap yazmak veya film çavirmek isteyenler olursa, bu baba ve oğulu ideal örnek almalarını hararetle tavsiye ederim.

 

Nefret söylemi şiddete dönüşürse!..