Geriye sayım başladı!..

YAYINLAMA: 02 Ocak 2014 / 18.00 | GÜNCELLEME: 02 Ocak 2014 / 18.00

25 Ağustos 2012 tarihinde Bakan Davutoğlu, NTV'de basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlarken, Esad rejiminin ne zaman gideceğine ilişkin öngörüsünün sorulması üzerine, “Şu anda maalesef sancılı bir süreç var ama bu süreyi artık yıllarla ifade etmek mümkün değil, aylar ve haftalarla ifade edilebilir” yanıtını veriyor.

Yani, Abbas bağlasan durmaz, üç-beş hafta, bilemedin 2-3 ay sonra kesin gider, demeye getiriyor.

Tam o sırada yabancı bir gazeteci çıkıp da, “Sayın Bakan, Esad gitmez, kalmasına kalır da, ya sizin başbakanınız 2 sene sonra giderse!..” deseydi, nasıl bir tepki alırdı?

”Seni buraya kim gönderdi? Sen kime hizmet ediyorsun? Ajan mısın?” der miydi acaba Davutoğlu!

 

Ama burası Ortadoğu, yarın çok geç, bir saat sonra bile neler olacağını kestiremezsiniz!

Almanya’nın çiçeği burnunda yeni Dışişleri Bakanı Sosyal Demokrat (SDP)Frank-WalterSteinmeier, Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, "Ortadoğu sürekli krizler ve çatışmalarla anılır. Bu ülkeler Avrupa'dan ilham alarak demokrasilerini güçlendirmeliler. Türkiye'deki yolsuzluk iddiaları ve olup bitenleri yakından takip ediyoruz. Bu olaylar ve olaylara bağlı gelişmeler tarafsız ve şeffaf bir şekilde incelenip bir sonuca ulaştırılmalı" diyor.

 

Gazetelerdeki yorumlarda olaylar birbirinden ayrı değerlendirilmiyor, elma ile armut aynı kaba koyularak, genellleme yapılarak ya iyi deniyor, ya da kötü!

Erdoğan, dış güçlerin yolsuzluk olaylarında dahli var, dediğinde, hiç düşünülmeden hemen karşı taarruzla, dalga geçiliyor!

 

Halk Bankası örneğini tartışmak istiyorum.

Amerikalılar’ın bir kusuru İran’a karşı sürekli genişlettikleri ambargonun bölgede çok büyük sorunlara neden olabileceğini hesaplıyamıyorlar. Bunun sonucunda devasa bir kayıtdışı ekonomi oluşuyor!

 

İran’ın petrol satışını engelliyorsunuz, hem de son damlasına kadar! Türkiye’nin bu petrol ve doğalgaza şiddetle ihtiyacı var. İran’nın da paraya… Bir şekilde kayıtdışı bir yol bulunuyor ve sistem öyle çalışıyor! Ama kayıtdışı çalışan her sistemde mutlaka yolsuzluk olur. Nitekim oluyor da!

Herkesi, her şeyi dinleyen ABD, bunu mu atlayacak! Sızdırılan bilgi, günü gelince, cemaat tarafından gereği yapıldı. Bu bilgi daha önce de mecuttu. Kimbilir, daha heybede neler var!

 

Daha önce de yazmıştım, benim tahminim, Türkiye’nin kaderinde 3 ‘Gül’ rol alıyor.

FetullahGülen Hocaefendi, pandoranın kutusunu açtı. Verdiği zararın sonucunu henüz daha tam göremedik. Benim değerlendirmem de Kılıçdaroğlu gibi, rihter ölçeğine göre 9 şiddetinde bir deprem. Bu şiddette bir depremde, biliyoruz ki, hemen herşey yıkılıyor, tahrip oluyor. Belki çok sağlam bazı yapılar ayakta kalabiliyor.

 

İkincisi Sarıgül!

AK Parti İstanbul’da seçimi kaybederse, tartışmaya bile gerek yok, iktidar kayıyor demektir. Ankara’da da Melih Gökçek kaybederse, yine aynı değerlendirmeyi yapmak gerekir.

 

Üçüncüsü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül!

Yerel seçimlerden sonra alacağı tavır Türkiye’nin kaderini belirleyecek. Birçok olasılık var. (Dün akşam CNNTürk’te Bakan Kahraman, “Tayyip Bey Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçilecek” dedi ama Gül’ün ne olacağını söylemedi. Bunu nasıl anlamak gerek acaba?) Ama önce yerel seçimlerden alınacak geneldeki AK Parti’nin oy yüzdesi belli olmalı. Bundan daha da önemlisi, bu tarihe kadar cemaatin yeni bir operasyonu olmazsa, tabii! Çünkü, fısıldanan o kadar çok dedikodu var ki!..

 

Bütün bunlar olurken siyasiler, acaba ülke ekonomisine ne kadar zarar verdiklerini biliyorlar mı? Babacan’ın açıkladığı 50 milyar doları kastetmiyorum. Borsa ve kur yarın olumlu değişebilir, Babacan’ın değerlendirmesi eksik kalır! Anlatmak istediğim, iş dünyasının huzuru; istikrarı kaybetmek üzere olduklarına dair endişeleri!.. Asıl bunun çaresi bulunmalı. Bunun üzerine bizim bir de Suriyeliler sorunumuz var. Çoğu kamuya aksetmeyen bir sürü olay oluyor. Provokatif eylemler var. İki toplumun bir arada yaşamasını zorlaştıran farklılıklar var! Ankara’nın bunu düşünecek ne zamanı var, ne de hevesi var, çünkü kendi derdine düşmüş durumda.

 

Evet, dün bir, bugün 2, çözüm yılının çarkları dönmeye başladı.

 

 

 

 

Geriye sayım başladı!..