Bu telefonu kim icat ettiyse!..
Başkan Obama, 8 Ocak 2014 Çarşamba günü Alman Şansölyesi Angela Merkel’i telefonla arayarak kırılan kalça kemiğinin durumunu sorup geçmiş olsun diyor hem de koalisyon hükümeti için başarılar diliyor.
ABD ile Almanya’nın arası epey limoni! 10 yıl önce ABD’nin Irak’ı işgal ettiği zaman bozulan ilişkilerden bile daha kötü! Sebebi, Amerika’nın NSA aracılığı ile hemen herkesi dinlerken Merkel’i de dinlediğinin anlaşılması.
Telefonda Obama Merkel’in sağlığı için iyi temennilerde bulunurken, fırsatı kullanıp Şansölyeyi Washington’a davet ediyor.
Hükümet sözcüsü Steffen Seibert’te yaptığı açıklamada telefon konuşmasını teyid ederek Şansölye’nin daveti kabul ettiğini belirtiyor. Resmi gezi Merkel iyileşince, yani birkaç ay sonra gerçekleşecek.
Usuldendir, böyle resmi davetlerden önce her iki ülkenin gazeteci ve televizyoncuları davet sahipleri ile karşılıklı röportajlar yaparlar.
Almanya’nın en büyük özel televizyonu ZDF önceki gün Beyaz Saray’da Başkan Obama ile bir mülakat yaptı.
Röportaj sırasında ZDF muhabiri Obama’ya şu ilginç soruyu soruyor:
“Başbakan Erdoğan’ın telefonlarını dinliyor musunuz?”
Obama, bu soruyu sevmiyor ama kızgınlığını da belli etmeden yanıtını veriyor:
“Bu konuyu ülke ülke tartışmak istemiyorum. İstihbarat faaliyetlerimiz tabii ki sürecek. Dünyayı sadece haber dergilerinden takip etmek yeterli olsa tüm ülkeler istihbarat servislerini kapatırdı!”
Bu cevap bana kalırsa her şeyi açıklıyor!
Cemaatin savcı ve polisleri yaptıkları operasyonlar için 1.5 seneden beri, bazıları için aylardan beri istihbarat yapıyorlarmış!
Bana pek inandırıcı gelmiyor! Hazır istihbarat servisi varken, uğraşmaya ne gerek var ki!
TIR operasyonları düşüncemi teyid etmeye yeter de artar bile…
Dün Hürriyet Gazetesi’nden Washington temsilcisi Tolga Tanış’ın haber ve yorumlarını aktarmıştım. Oyun kuralına göre oynanıyor! ABD, Erdoğan’dan hoşnut değil.
El Kaide meselesi ABD’yi çıldırtıyor! Türkiye’yi ‘terör listesi’ne almayı ciddi ciddi düşünüyorlar.
Irak Merkezi Hükümetle, Barzani’nin yeni bir protokol üzerinde anlaşma sağlayıncaya kadar Türkiye’ye petrol ihracına ara vermeyi kabul etmesinde de aynı parmak izini aramak gerekmez mi?
Gerçi dün Barzani’nin sözcüsü, “Türkiye ile olan anlaşmamızda sorun yoktur” gibisinden bir açıklama yaptı ama, bence sıkıntılı bir açıklamaydı. Akşam saatlerinde de Başbakan Erdoğan, Brüksel’e giderken bu konuya girerek, “Anlaşmamızda bir sorun yok” dedi. Ancak gelişmeler pek içaçıcı değil.
Umarım Başbakan Erdoğan Brüksel’de AB ile ilişkileri gerginlikten kurtarır, ‘One minute’ tavrı sergilemez.