Mayın tarlası!..

YAYINLAMA: 25 Şubat 2014 / 18.00 | GÜNCELLEME: 25 Şubat 2014 / 18.00

Dün siyasetteki en uzun gündü!

11 yıl 3 aylık AK Parti iktidarının en sıkıntılı ve uzun günüydü!

Önceki gece internetteki Başbakan ve oğluna ait olduğu iddia edilen tapeler, akabinde CHP ve MHP Grupları’nın gece yarısı olağanüstü toplanmaları, artık unuttuğumuzu düşündüğüm ‘ihtilal’ günlerini hatırlattı!

 

Son söyleyeceğimi başta söyleyerek yazıya girmek istiyorum. Mayın tarlasında dolaştığınızı düşünerek çok ihtiyatlı karşılayın bütün okuduklarınızı ve dinlediklerinizi...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Grup’ta yaptığı heyecanlı konuşmasında, “Başbakan bunlar montaj diyor. Benim sesim, Bilal’in sesi demiyor. Üç dört kanaldan çek ettirdik. Ağrı dağı ne kadar doğruysa Erciyes ne kadar doğruysa bu tutanaklar da o kadar doğrudur. Hayatı yalan söylemekle geçen başbakandan bir şey beklenmez” dedi.

Ben olayın bu kadar basit ve yalın olduğunu düşünmüyorum.

 

CHP Denizli Milletvekili, eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin Twitter’daki hesabından kayıtların mahkeme kararıyla dahi dinlenmiş olsa kanuna aykırı olduğunu söyledi.

Kanunu manunu bir tarafa bırakarak devam edelim.

İktidarın kadrine uğramış güvenilir ve saygın bir gazeteci olan Ayşenur Aslan’ın değerlendirmesi şöyle: “Beni kovduracak olanları koruyacak değilim. Ancak; Bilal'in sesi bence benzemiyor. Makamına, evine böcek konmuş biri bu kadar açık vermez. Sanki ‘anlamayan kalmasın’ der gibi isimlerin tek tek sayılması. Para miktarının söylenmesi. Sahte olması güçlü ihtimal.”

 

Gazeteci Ahmet Şık da kuşkularını şöyle değerlendirdi:

Sızdırılan son ses kaydına dair şüphem var. İçerikle ilgili şüphe taşımamakla birlikte bu konuşmalar masa başı üretimi olabilir. Yolsuzluk operasyonu yapılan bir günde açık açık herkesin isminin verilip, para miktarlarından bahsedilen bir konuşma normal değil. Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin kaydın 7.26'ıncı saniyesindeki ‘30 milyon Avro’ dediği andaki ses değişimi dikkat çekici.

 

AK Parti'nin tazminata mahkum ettirdiği, müzmin AKP karşıtı Aydınlık yazarı Mehmet Faraç da kasetlerin sahte olduğunu öne sürerek şöyle konuştu:

Anlı şanlı gazeteciler atom bombası diye ses kaydını üzerine atladılar... Bu mu gazetecilik! AKP karşıtlığı hak da, kirli propaganda haram!.. Kimse kusura bakmasın başbakanın bu ses kaydı komik diyalogları nedeniyle kuşkuludur. AKP'ye karşı olmak tamam da, Erdoğan ile oğluna ait olduğu iddia edilen ses kaydının inandırıcılığı yok. Erdoğan kayıtta ‘hem evdekileri (paraları) sıfırlayın’ diyor, hem de ‘oğlum dinleniyorsun’ diyor. Dinlendiğini bilen konuşur mu? Komedi değil mi?

AKP ile demokrasi içinde mücadele edilmeli. Kirli propagandanın zirve yaptığı dönemde, ailesinin dinlendiğini bilen başbakan böyle konuşmaz.”

 

Ses uzmanı Atilla Özdemiroğlu ise kayıtların sağlıklı ve kesinlikle doğru olduğunu iddia ediyor.

Abdüllatif Şener de, söz konusu ses kaydı için, "Bu ses kayıtlarını ben de dinledim. Benim kanaatime göre, tereddüt edecek bir durum yok gibi görünüyor. Refleksiyle, tonlamalarıyla, tereddüt ettiği noktaları izah etme biçimiyle, öteden beri yanında çalışmış ve çok defa telefon görüşmelerine muhatap olmuş biri olarak benim kişisel kanaatim bu seslerde bir tereddüt yok. Başbakan konusunda temenniler safhasını çoktan geride bıraktık. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak bu ülkeyi yönetenlerin hırsızlığa bulaşmasını temenni etmeyiz. Ancak benim kabinede iken de sürekli ifade ettiğim yoğun bir yolsuzluk arayışı içindeki bir yapı olarak nitelendirdim iktidar yapısını. Bu yolsuzluğu kişiliğimle meşrulaştırmamak için bıraktığımı söylemiştim. Bir insanın ömür boyunca ulaşamayacağı makamları bırakması başka ne anlama gelebilir?" diye bayağı iddialı ve itham edici bir değerlendirme yapıyor.

 

Yalnız siyasiler ve gazeteciler mi, ses dinleme tekniğinde uzman olarak kamuoyu önüne çıkanlarda anlaşamıyor!

Eğer bu tapenin sahte olduğu anlaşılırsa, düşünebiliyor musunuz, ne olur? Şimdiye kadar ortaya çıkan bütün tapeler çöpe atılır!

Böyle bir durumda kim karlı çıkar?

İşte, bence karlı çıkmayı düşünen kimse, belki de bu kumpası o düşündü!

 

Eğer, bir milyar Dolar rakamı doğruysa, 100 Dolar’ın en büyük kupür olduğuna göre, bu kadar paranın nasıl saklanacağını ve taşınacağını da düşünmek gerek! Fiziki olarak bana saçma geliyor.

 

Mayınlı arazide dolaşıyoruz, mayınların yeri belli de olsa, iklim koşullarından kaymış, farklı noktalara ulaşmış olabilir!

Yanlışlıkla üzerine basabilirsiniz!

 

 

 

Mayın tarlası!..